5 Şubat 2005 tarihinde Göksu otelinde bir toplantı yapıldı. Toplantının, Silifke’de açılması düşünülen “Yüksek Teknoloji ve İletişim Fakültesi” için bina yapımı idi. Toplantıya sivil (DKÖ) Kuruluşları ile kaymakam ve belediye başkanı katıldı. Toplantının amacı, yapılması düşünülen yüksekokul binası ile ilgili yardım komiteleri oluşturmaktı. Eczacı rahmetli Zeynittin Özkan’la birlikte çalışacaktık. İlk işimiz ADD Silifke Şubesi olarak kendi aramızda 660 milyon TL. (O zamanlar, daha 6 sıfır paramızdan kalkmamıştı) toplayarak yardım hesabına yatırdık. Bağış dekontu hala salon kapısında duruyor. Komiteler dört bir yandan ayni ve nakdi yardım toplamaya başladı. Bir yandan da BECİLİ Mahallesinde (köyünde) Yüksekokul inşaatı başlatıldı. Sonunda 4 milyon TL. (bugünkü parayla 4 trilyon TL.)’lık ayni ve nakdi yardımla bina inşaatı bitirildi. Silifke halkı, emeği geçen herkese minnettardır. Bina bitirildikten sonra Mersin Üniversitesine devredildi.
Teknoloji ve İletişim Yüksekokulunun açılması, hepimizde bir sinerji doğurdu. Kadim kent Silifke’ye neden bir üniversite kurulmasın? Silifke coğrafyasının stratejik konumu, tarihsel ve turistik olanakları, ulaşım kolaylığı, gelip-geçen onca uygarlıkların bıraktıkları… Kadim kent Silifke’nin orta yerinden geçen ve de geçtiği yerlere bereket dağıtan Göksu Irmağı ile (Kalikadnus) onun denize ulaştığı yerdeki Göksu Deltası ve de kuş cenneti… Gerek Silifke ovasında, gerekse Toros’lardaki platolarda çok değişik meyve sebzeleri üreten çalışkan bir kent. Yakın bir gelecekte bir zeytin ve muz kenti de olacaktır bu coğrafya…
Bizlerin çocukluk dönemlerinde bu kentte 3 ilkokul, bir de ortaokul vardı. Anamur, Bozyazı, Aydıncık, Gülnar, Mut ve Silifkeli gençler liseyi Mersin’de okudular. Aradan geçen 70 yılda, Silifke halkının yüzde 95’i okur-yazar olmuş. Endüstri Meslek, Ticaret Meslek, Kız Meslek, Fen Lisesi de dâhil kent merkezi ve beldelerde 20’yi aşkın lise var. Biri Taşucu’nda diğeri Silifke’de 2 yüksekokul, ayrıca (4+1) İleri teknoloji ve İletişim Okulu eğitimlerini sürdürüyor. Silifke’de yerleşmiş bir gelenek var. Zengin, fakir, yoksul, varlıklı olsun, Silifkeliler çocuklarına yüksek tahsil yaptırmak isterler.
Üniversitemizi elbirliği (İMECE) ve dayanışma ile kuracağız. Bir düşünün 15-20 bin kişilik bir üniversite kenti olmuşuz. Bu genç nüfus sirkülâsyonu kentimize, çevremize müthiş devinim, sosyal etkinlik ve ekonomik getiri sağlayacaktır. Kentimizin ve yörenin yaşam kalitesi yükselecektir. Çalışarak, uğraşarak, çaba harcayarak ve de emek vererek ışık saçan bir “BİLİM YUVASI”’na kavuşacağız. Yeni yıl, yeni umutlar demektir. Neden olmasın?