MENEMEN OLAYI…
90 Yıl önce 23 Aralık 1930’da Menemen’de, Derviş Mehmet ve arkadaşları tarafından yedek subay Kubilay (Mustafa Fehmi Kubilay) ve bekçi Hasan ve Şevki efendiler katledildi. Olay gerçekleştiğinde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk Trakya gezisindeydi. Gezi sırasında Başbakan İsmet İnönü’den bir telgraf aldı. Haber, kötünün kötüsüydü ve telgrafta şöyle yazıyordu. “Menemen’de bir yedek subayımız, gerici yobazlar tarafından boğazı kesilerek şehit edildi.” Mustafa Kemal, gezisini yarıda kesip dönmek istemesine karşın, acısını yüreğine gömdü ve Edirne Meslek Okulunda; “İlk insanların ve ilkel toplumların korkuya dayanan ahlak ve eğitim sistemlerini…” anlattı. Sözlerine devamla, “Demokratik toplumlarda bireylerin nasıl bir eğitim alması gerekir? Toplumda en büyük güç kaynağı ve başlangıcını düşünen bu sistemde bireyin topluma karşı görevi her şeyden önce onun bağımsızlık, huzur ve refahını sağlamaya çalışmaktır. En iyi birey, kendisinden çok bağlı olduğu toplumu düşünen, onun varlığının korumasına ve mutluluğuna nefesini harcayan kimsedir.” Okulu gezmeyi sürdüren Mustafa Kemal, Nuri adlı demir döven bir gençle karşılaşır. “Öğretmen okuluna ya da liseye gidip tertemiz giyinmiş boyun bağlı bir memur olmak varken ne için bu okula gelerek böyle ateş, kömür ile ter içerisinde uğraşıp, duruyorsun?” Diye sordu. Öğrenci Nuri’nin yanıtı ilginçti: “Siz bu vatanı kılıçla kurtardınız. Bizlerde onu bu çekiç ile yükselteceğiz! Ayrıca bizim ellerimiz karadır, alnımız terlidir, fakat yediğimiz ekmek aktır. Ve alnımızdaki ter paktır!” yanıtını alınca çok duygulandı.
Edirne gezisinden sonra İstanbul’a gitti ve yetkililerle bir toplantı yaptı. Menemen gerici ayaklanmasının sıradan bir olay olmadığının bilinmesini istedi. Ardından Mustafa Kemal Orduya bir baş sağlığı mesajı yayınladı. “Menemen’de son zamanlarda meydana gelen gericilik olayı sırasında yedek subay Kubilay Bey’in görev yaparken başına gelenlerden dolayı Cumhuriyet ordusuna baş sağlığı dilerim. Kubilay Bey’in vahşice şehit edilmesi sırasında bazı gericilerin olaya alkış tutarak onaylamalarını tüm Cumhuriyetçiler ve vatanseverler için utanılacak bir olaydır. Vatan savunması için yetiştirilen her türlü iç politika ve anlaşmazlığın dışında ve üstünde saygın bir durumda bulunan Türk subayının gericiler karşısındaki yüksek görev duygusunun vatandaşlarca sadece saygıyla karşılandığı kuşkusuzdur. Menemendeki halktan bazılarının hataları tüm ulusa acı vermiştir. İstilanın acılığını tatmış bir çevrede genç ve kahraman bir subayın uğradığı saldırıyı ulusun doğrudan doğruya Cumhuriyete karşı girişilmiş suikast saydığı ve saldırganlarla onları teşvik edenleri ona göre izleyeceği kuşkusuzdur. Hepimizin dikkati bu konuda görevimizin gereğini duyarlılıkla ve tam olarak yerine getirmeye yöneliktir. Büyük ordumuzun kahraman, genç subayı ve değerli üyesi Kubilay’ın temiz kanıyla Cumhuriyet canlılığı tazelenmiş ve güçlenmiş olacaktır.” İçinde bulunduğumuz kanlı coğrafyada yaşananlar bir rastlantı mıdır? Beladan uzak durmak istiyorsak; Cumhuriyetin kuruluş ve kurtuluş felsefesine sıkı, sıkı sarılalım. Akıl ve bilim bunu gerektiriyor. Menemen olayının 90. Yılında gerici ayaklanmada şehit düşen yedek subay Kubilay, bekçi Hasan ve Şevki efendiler ile tüm Cumhuriyet şehitlerini saygı ve rahmetle anıyoruz.
Kaynak1:Hafıza-Sinan Meydan Sayfa:243-248 İnkılap-92
Kaynak2: Bütün Dünya-Aralık 2015-2017 sayıları