SEÇİM YAZILARI - 4
MERSİN SİYASETİNDE “2. BÖLGE”NİN YERİ
Silifke, Mersin siyasetinde “2. Bölge”de yer alır. Bu ayrım, resmi bir ayrım değildir. Yani; bazı büyük illerde (İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa) olduğu gibi Mersin, halihazırda resmi anlamda seçim bölgelerine ayrılmaz. Ancak; “fiili anlamda” Erdemli’den başlamak üzere Silifke, Mut, Gülnar, Aydıncık, Bozyazı ve Anamur ilçeleri Mersin siyasetinde “2. Bölge” olarak nitelendirilir: Buna göre; Mersin siyasetinde bir “merkez” vardır, “1. Bölge” siyasetin merkezidir, bütün kararlar o “merkez”den alınır, ‘‘2. Bölge’’ ise bir anlamda merkezden uzakta bir “taşra” muamelesi görür.
O yüzdendir belki de; milletvekillerinin çoğunlukla “merkez”den, yani “1. Bölge”den çıkması. Bunu anlamak için TBMM’nin internet sitesinden Mersin milletvekillerinin özgeçmişlerine bakmak yeterli: “2. Bölge”den Mut ve Anamur doğumlu iki vekilin ismi göze çarpsa da diğer 10 vekilin doğum yerleri, çoğunlukla ya Mersin’in merkez ilçeleridir ya da Tarsus’tur. Milletvekillerinin arasında Mersin doğumlu olmayan isimler de vardır: Kiminin doğum yeri Kahramanmaraş’tır, kimininki İstanbul’dur, kimininki Tokat’tır, kimininki ise Niğde’dir.
Burada, “hemşehricilik” kavramına ayrı bir önem atfediyor değilim. Meseleyi getirmeye çalıştığım nokta, Mersin’in ve dolayısıyla “2. Bölge”nin en büyük ilçelerinden olan Silifke’den son milletvekilliği seçimlerinde tek bir vekilin dahi çıkmamış olması. Buna mukabil; milletvekilleri listesinde, “1. Bölge”nin hakimiyeti, Mersin ve Tarsus kökenli vekillerin fazlasıyla yer bulması ve hatta Mersinli olmayan vekillerin hatırı sayılır derecedeki göze çarpan ağırlığı karşısında, Silifke’nin de içinde bulunduğu “2. Bölge”deki seçmenlerin temsil isteklerinin siyasi partilerce çoğunlukla göz ardı edildiği hissi uyanmıyor değil, insanın içinde…
“2. Bölge” olarak kategorize edilse de, esasında Silifke’nin içinde bulunduğu bu bölge, hatırı sayılır bir oy oranına sahip. Halihazırda, 14 Mayıs seçimlerine ilişkin oy kullanacak güncel seçmen sayısı bilgisine Yüksek Seçim Kurulu’nun internet sitesinde henüz yer verilmemiş; ancak en yakın seçimler olan 2019 Yerel Seçimlerindeki seçmen sayılarına baktığımızda, “2. Bölge”de 350.000’e yakın seçmen sayısı ortaya çıkmaktadır ki, bu azımsanacak bir sayı değildir. Mersin genelinde 1.200.000’i aşan seçmen sayısı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, “2. Bölge”deki toplam seçmen sayısı ile Mersin’in merkez ilçeleri ve özellikle Tarsus’un seçmen sayısı toplamı arasında bir ölçüde fark görülebilir.
Ancak; şu da bir gerçektir ki, Mersin genelinde ilçelere yönelik milletvekilliği dağılımında sayısal anlamda bir ‘‘orantısızlık hali’’ de göze çarpmaktadır. Bu anlamda; vekillerin çoğunluğunun Mersin merkez ilçeleri ve Tarsus’tan çıkması, “2. Bölge” seçmeni açısından bir “değersizlik hissi” oluşturmaktadır. 14 Mayıs seçimlerine doğru siyasi partilerce milletvekili kesin aday listeleri oluşturulurken ilçeler anlamında bir denge gözetilmeli ve bu konuda hakkaniyete de önem verilmelidir: İlçelerin nüfus yoğunluğu da göz önünde bulundurulmalıdır; ancak, son yıllarda yapılan ulusal ve uluslararası yatırımlar nedeniyle göç alan ve azımsanmayacak derecede ekonomik hareketlilik gözlenen ilçeler de milletvekilliği aday listelerinde “belirleyici” olmalıdır. Bu anlamda; Silifke’den en az iki vekilin (ki yakın tarihte aynı anda üç vekil çıkartmışlığı da vardır.) listelerde seçilebilecek sırada aday gösterilmesi, Silifke seçmeninin haklı beklentisidir. “2. Bölge”deki diğer ilçeler de göz önünde bulundurulduğunda, Mersin’den çıkacak milletvekili sayısında “2. Bölge”nin belli bir ağırlığının bulunması Mersin’in demokratik yapısına da uygun olacaktır.
Şu husus da gözden kaçırılmamalıdır: Bir zamanlar, Silifke, il merkezi konumunda idi. Yani; Silifke bir “iç il”di. İçel adı da esasında buradan gelmektedir. Dolayısıyla; Silifke’nin tarihsel konumunun yanında son yıllarda yeniden “il” statüsüne kavuşmaya yönelik Silifke kamuoyundaki haklı beklentilerin karşılık bulması için Silifkeli vekillerin seçilmesi önem arz etmektedir. Bir yandan, Silifke’nin artan nüfus yoğunluğu ile birlikte yaşanan sorunların gün geçtikçe katlanarak artması, bu sorunların çözümüne dönük hızlı ve etkili adımların atılmasını zorunlu kılmaktadır. Bununla birlikte; Silifke’nin bir “marka kent” haline getirilmesine, bu anlamda kendi bünyesindeki “potansiyel”in Silifke için bir katma değer yaratmasına dönük somut adımların atılması Silifkeli, ufku açık, vizyon sahibi milletvekillerinin seçilmesi ve Silifke’yi temsil etmesi ile mümkün olacaktır.
Silifke, her geçen gün “merkez”e yaklaşmakta, “2. Bölge”de denilerek sığdırılmaya çalışılan dar kalıptan çıkmaya çalışmaktadır. Silifke’nin son yıllarda bölgede adeta “yükselen güç” konumunda olması, Mersin siyasetinde Silifke’nin yerini hak ettiği noktaya çıkartmalı, Silifke’nin TBMM’de en üst düzeyde temsili için siyasi parti teşkilatları ve kentin tüm paydaşları, üzerlerine düşen tarihsel sorumluluğun bilinci ile hareket etmelidir.