KURAKLIK
Korona virüs (Kovid-19)’den mi bilemem, bahar bu yıl ne çabuk bitti. Güzelim mevsimin farkına varamadık, tadını alamadık. Bir yandan her gün yüzlerce vatandaşımızın ölümü, diğer yandan yasaklar ve kapanmalar. Yetişkinler ve yaşlılar neyse de ya çocuklar? Daracık mekânlarda sıkışıp kaldı çocuklar. Bir de okullar meselesi var. 2020’nin son aylarından bu yana çocuklarımız yüz yüze eğitim yapamıyor. 2021’de dâhil çocuklarımız umarım bu tür eğitimin acısını ilerde çekmezler. 2021’de eğitim-öğretim uzaktan da olsa 1 Temmuzda bitecekmiş. Bu da demektir ki yaz tatili kısa süreli olacak. Korona belası hala sürüyor. Gelişmiş kimi ülkeler tam açılmaya gidiyorlar. Onlar uluslarının yarıdan çoğunu aşılamışlar. Yetkililerin belirttiğine göre bizim ülkemize de 100 milyon doz aşı sözü verilmiş. Birkaç aya dek gelecekmiş. Umudumuzu yitirmeyelim. Bekleyelim, görelim. Pandeminin durdurulması için toplumun yüzde kırkının aşılanması gerekiyormuş. Oysa yurdumuzda aşılanma oranı yüzde 13’müş. Bu durumu yüzde 40’lara getirebilirsek, korona virüsü durdurma ve ölümleri bitirme konusunda mesafe alabilirmişiz.
İklim bilimciler, ülkeyi bekleyen olası kuraklıktan yana halkımızı uyarıyorlar. Görsel basındaki haberlerde Kırıkkale’de ekili tarlalardaki denetimlerde buğday başaklarının15-20cm.’yi geçmediği yerinde görülmüş. Oysa tarım, ülkemiz için stratejik bir sektör. Bir zamanlar, kendi kendine yeterli bir ülke olan yurdumuz, artık bu vasfını yitirmiş durumda. Her yıl milyonlarca dolarlık zirai ürün dışalımı yapıyor. Dağları, bayırları, meraları boş durumda dururken, Uruguay’dan, Arjantin’den, Sırbistan’dan et dışalımı yapıyoruz. Yedi iklim, dört köşesi her türlü tarım ve hayvancılığa uygunken, dışarıdan ayçiçeği (Günebakan) ve saman dışalımı ne kadar doğru? Eskiden dışarıdan alımlar söz konusu olduğunda ”paramız var” alırız diyorlardı. Şimdilerde hazinemiz tamtakır kuru bakır… Hatta eksi 45 milyar dolar borçlu olduğumuz söyleniyor. Ekonomik bağımsızlık olmadan, tam bağımsızlık olmaz. Olası kuraklığa karşı, doğamızın hoyratça talan edilmesini önlemeliyiz. Orman varlığımızı güçlendirmeliyiz, diye düşünüyorum. Doğa bizim anamız, kıymetini bilelim…