İSTANBUL SÖZLEŞMESİ… İstanbul Sözleşmesi, kadınlara ve kız çocuklarına (kız ve erkek çocukları mağdurları dâhil olmak üzere) yönelik şiddet ve ev şiddetini hedef alan ilk Avrupa Sözleşmesi olma niteliği taşıyan sözleşmedir. Bugüne kadar Türkiye dâhil 20 Avrupa Konseyi üyesi ülke tarafından onaylanmış. 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzaya açılmış ve 14 Mart 2012 tarihinde onaylanmış. Parlamento tarafından onaylanan İstanbul Sözleşmesi, bir gece yarısı kararnamesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Dünyada, kadını ikinci sınıf olup da kendisi birinci sınıf olan bir toplum yok. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, toplumumuzun Muasır Medeniyete (Çağdaş Uygarlığa) ulaşması, hatta onun da önüne geçilmesi gerektiğini vurgular. Çağdaş ülkeler topluluğunun onurlu bir üyesi olmak, her bakımdan gelişmiş, kalkınmış, sanayileşmiş, medenileşmiş toplum olmaktan geçiyor. Cumhuriyet Devriminin en önemli ayaklarından biri de “Kadın Devrimi”dir. Bu durumu çok iyi bilen M. Kemal Atatürk, kadın hakları konusunda çok önemli bir adım atarak, 17 Şubat 1926 tarihinde İsviçre hukukundan uyarlanan Medeni Kanunu yürürlüğe koymuştur. Bununla da yetinilmemiş 1930 yılında yerel seçimlere, 1934 yılında da genel seçimlere katılma, seçme ve seçilme hakkı kadınlara verilmiştir. Avrupa’da birçok ülkeye kadın hakları verilmemişken, Türk kadınına bu hak tanınmıştır. Hal böyleyken, kararnamenin imzalanmasından bir hafta sonra 23-24 Mart 2021 tarihinde son 24 saat içinde ülkemizde beş(5) kadın daha katledildi. Bir insan olarak anlamakta zorlandığım, nasıl oluyor da bir koca eşini çocuklarının gözleri önünde öldürebiliyor? Bu ne şiddet, bu ne kin ve de nefret? Geride kalan çocuklarınızı hiç mi düşünmüyorsunuz? İnsan için yaşam hakkı kutsaldır. Katledilen kadınlar; anamız, bacımız, kızlarımız ya da eşlerimiz yani yarımız olan kadınlar. Besleyip, emzirip, yedirip, içirip, onlar büyütüyorlar bizleri, sizleri… İlk hecemizdir Anne… İnsan Hakları Evrensel Bildirisini okusan ne yazar? Kimi erkek tayfası sanki safariye çıkmış bu ülkede. Kadınlarımızı bu gaddar insanlardan korumak için gerekli yasal düzenlemeleri bir an önce almalıyız…