10 KASIM 10 KASIM 2020, Yüce Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 82. yılıdır. O’nu, rahmet. Minnet, saygı ve büyük bir özlemle anıyoruz. Ah, vah etmenin, sızlanıp, ağlamanın vakti değildir artık. Öyleyse oturup düşünelim. O, ne yaptı kısa yaşamında, biz ne yaptık ve de ne yapmalıyız? 1. Dünya Savaşında, Osmanlı orduları 3 kıtada muharebelere katıldı. Bunlardan biri var ki tarihe “Çanakkale Destanı” olarak geçti. Çanakkale’de ömrüne doymamış on binlerce fidanımızı toprağa verdik. Ülkemizin açısından bu savaşın en acı yanı,1923’de kurulacak olan Cumhuriyetin gereksinimi olacak genç kadroların şehit olmasıdır. Birinci Dünya Savaşı sonucu dayatılan SEVR Antlaşması ile emperyalist ülkeler tarafından paylaşılan ve işgal edilen vatan toprakları (Misakı Milli), buna karşı 19 MAYIS 1919’da Samsun’dan doğan güneş ve başlayan Anadolu İhtilalıdır. Yaklaşık 3,5 yıl süren Ulusal Kurtuluş Savaşının zaferle bitmesi, Lozan (24.7.1923) Barış Antlaşmasının imzalanarak, Misakı Milli’nin tapusu alınmıştır. Sıra Cumhuriyetin ilanına gelmiş. 29 EKİM 1923 Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş. Gazi Mustafa Kemal Paşa’da kurucu Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Ereği çağdaş uygarlığa yetişmek ve onun da ötesine geçmek olan bir ulusun, Atatürk’ün önderliğinde 15 yılda gerçekleştirdiği atılımlar göğüs kabartıyor. Saltanatın kaldırılması, Öğretim Birliği Yasası, Kılık-Kıyafet Devrimi, Hukuk Devrimi, Türk Medeni Yasasının kabulü (1926), Kadın Hakları, bayındırlık ve sanayileşme çabaları, Karabük Demir Çelik Fabrikasının kuruluşu, okullaşma, demokratikleşme uğraşısı ve cehaletle savaş… Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyor ki “Ülkemizin en bayırdır, en alımlı ve en güzel yerlerini 3,5 yıl kirli ayaklarıyla çiğneyen düşmanı yenip atan zaferin sırrı nerede bilir misiniz? Orduların yönetiminde çağdaş bilgi kurallarını kılavuz yapmaktır. Ulusumuzu yetiştirmek için asıl olan Okullarımızın, üniversitelerimizin kurulmasında hep bu yolu tutacağız. Evet, ulusumuzun siyasal, sosyal yaşamında, ulusumuzun düşünce eğitiminde de yol göstericimiz bilim ve teknik olacaktır. Okulla, okulun verdiği bilgi ile Türk Ulusu Türk sanatı, Türk ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı bütün ince güzellikleri ile belirip gelişecektir. (27.10.1922)” Bu kadar önemli işler, bu denli kısa sürede ancak bir dahi yapabilirdi. Yüce Atatürk, vasiyet edercesine bakın ne söylüyor. “Ben manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır.” Aklın ve bilimin ışığında, Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırmalı, tam bağımsız ve demokratik bir toplumu yaşama geçirmeliyiz. Hep birlikte, kardeşçe ve toplumsal barış içinde… Ruhu şad olsun. Işıklar içinde uyusun… Kaynak: 1) Atatürk Devrimi-Fethi Karaduman-Günizi Yayınları 2) Gazi Mustafa Kemal Atatürk-İlbey Ortaylı-Kronik Yayın 3)Hafıza-Sinan meydan-İnkılâp Yayınevi 4)Yüz yılın kitabı-Yüz yılın lideri-Sinan Meydan-İnkılâp yayınevi