Tevfik OVACIK
Köşe Yazarı
Tevfik OVACIK
 

YAŞAMIN OBUR HALLERİ

YAŞAMIN OBUR HALLERİ Geçenlerde bir böğürtlen ağacının obur dallarını konuşmuştuk. Konuştuğum kişi o dalı çok sevmişti. Parlak, hızlı büyüyen büyük yapraklı cap canlı bir dalı gelecek yıl da dal yapma kararı bile vardı. Hem ilerde büyütür bu dalı gölgelik bile yapabilirim diye düşünüyordu. Ama ağacın meyveleri cılızlaştı, dalları kurumaya başladı. Mevsimin aşırı sıcağı ile obur dalın iştahı ana gövdeyi cansız bırakmıştı. Bütün meyve ağaçlarında bu dal olur. Zamanında kesilmezse meyvenin kalitesine, büyüklüğüne ve ağaca zarar verir. Bu dal yoğun olursa en güzel, verimli ağaç tamamen güçsüzleşir, en verimsiz ağaç haline dönüşebilir. Limon bahçemizde, ağaçlarda obur dal çok olurdu elimde makas hemen keserdim. Bazen fark etmezsem ağaç boyunu geçer uzun bir hal alırdı. Zeytinde, portakalda her ağaçta bu dala rastlanır. Bazen aşı yaptığın yerden aşıdan evvel o çıkar aşıya zarar verir. Son zamanlarda buna benzer hallerin insan ruhunda da olduğuna dikkat ettim Bir iş adamı ile sohbet ediyoruz. İş adamı gerçekten deneyimli, becerikli bilgili, tecrübeli, elli yılın birikimine sahip ama girişimcilik kariyerinde gerçekte iş adamı olamamış. Esnaf bakış açısı ile hayatı değerlendiriyor. Tesadüf eseri çözdüğü problemler ülkenin stratejik problemlerini çözebilecek cinsten. İçinde bulunduğu sanayi sitesinin değil aynı zamanda koca bir ilin ötesine geçip ulusal düzeyde güç olabilecek birikime sahip. Hatta eğer devlet ile senkronize olabilse küresel düzeyde projelere imza atabilir. Yani tam verimli bir ağaç… Meyvesi de kaliteli. Gelmiş olduğu yaşam ve deneyim onu öyle bir hale getirmiş ki ona göre kendi nirvanasını yaşıyor. Artık kimseyi dinlemiyor. Dop dolu ama sadece konuşmak istiyor. Güç sahibi olmuş. Empati yapma gereği bile duymuyor. Şöyle bir örnekle anlatayım;  Onun durumunu farz edelim 2 milyon dolarlık bir işletmesi olsun. Küresel bir bakış açısına sahip bir firma gelsin, diyelim ki ona bütün pazarlıklar sonucu beş milyon dolar versin ve şirketi bütün hakları ile alsın. Onunla sözleşme yapsın işletme süresince beş yıl birlikte çalışmaya da ikna etsin. Bu işletme belki de o an elli milyon dolarlık bir değere ulaşabilecek bir potansiyelde bir yapıya sahip. Ama gelinen nokta obur dal gibi bakış açısı sadece bildiklerine odaklı. Alışkanlıkları ile oburlaşmış bildiklerinden başka doğruyu değerlendirmeye kapalı. Yani alışkanlıklarımız bazen bizi kör edebiliyor, bizi obur ruh haletine sokabiliyor. Bir genç arkadaş tanıyorum, ailesi ile problemi var. Kendince haklı sebepleri var. Ama öyle bir hal almış ki kendisi için söylenen her düşünceye kapalı. Hiç kimseyi dinleyecek hali yok. Kendi doğruları onun gövdesinde obur ruh haline gelmiş. Dönse, bakış açısını değiştirse belki doğru soruyu soracak, doğru iletişim kapısını açacak ama kapanmış. Çevre de onun obur ruh halini anlamadan onu tasdik ediyor. Tabirse obur dalların olduğu ağacı suluyor besliyor. Hatta obur dalı büyütürken meyve dallarını kurutuyor hatta kesmesine vesile oluyor. O genci ve potansiyelini çok iyi tanıyorum bu halini bırakacak bir sebep bulsa, bir olay yaşasa bir insana rast gelse geleceği parlak bir çocuk. Çok değerli bir yaşamın kahramanı olabilir. Ama obur ruh haletini budayacak bir sebep yaşaması lazım. Obur ruh hali Türk mitolojisinde ölmüş ruh hali olarak da adlandırılıyor. Obur ruh hali hepimizde az veya çok vardır. Belki de tam olmamız gereken yere bir türlü varamayışımızın da sebebi odur. Hepimiz obur ruh haline ait nelere sahip olduğumuzu yoklasak belki de yeni başlangıçlara da kapı aralarız. Yeni bakış açılarını keşfedebiliriz. Bugün gelişemeyen şirketlerin önünde de bu ruh halinin olduğunu düşünüyorum. Obur ruhlara sahip yönetici ve çalışanlar şirketin gelişmesinin önünde engeller ama farkında değiller. Tıpkı ağaçta olduğu gibi çoğu zaman en parlak ve canlı göz önünde olan dallar bu tip dal misali insanlar. Devletimizin düzelmeyen yapısında da obur ruhlardan oluşan dalların olduğunu düşünüyorum. Ağaç bakımında en önemli şey doğru budamadır. Ağacın nefes almasını, gücünü emen lüzumsuz kuru ve obur dallardan kurtulmasını sağlar. Hatta ağacın daha rahat büyümesi için bazı meyveli dalları bile budamakta yarar vardır. Obur ruhlar ruh bükücüdür. Bütünün ruhunu emerler. Virüs özellikleri vardır.  Kendileri büyür ama içinde bulundukları yapılar zayıflar. Belki birçok devlet ve kamu kuruluşunda işe başlama ile işten ayrılma arasındaki servet beyanı karşılaştırması adil yapılabilse, bugün kamunun insanlığın enerjisini tüketen obur insanları tanımak daha kolay olur. Dedim ya herkeste her yapıda oburluğu tespit edebilsek sağlıklı kişileri sağlıklı şirketler ve devlete de sahip oluruz. Sadece bakış açımızı değiştireceğiz. Alışkanlıklarımızı gözden geçireceğiz. Dinleyeceğiz, empati yapacağız. Bu eleştiri  başta kendim olmak üzere bütün bireylerin de yapması gereken bir davranış, harekete geçme şekli… Belki de aradığımız yaşam zenginliği hayatın bakmadığımız tarafında. Aradığımız mutluluk görmediğimiz açıda duruyor. Belki de değerlendirmediğimiz ama sahip olduğumuz bilgi yetenek ve davranışlar bize yaşamın en değerli kısmını aralayacak. Belki alışkanlıklarımızla kör ettiğimiz dünyanın kahramanı olmaya çalışıyoruz. Hiçbir şey geç değil. Belki de obur ruh haletimiz takıntılarımızın içinde saklı. Ağaç misali zayıflatan, gücümüzü emen, bizi sıkan obur dallarımızı budamamız gerekiyor. Ben obur dallarımı keşfetmeye gidiyorum.  
Ekleme Tarihi: 17 Eylül 2023 - Pazar

YAŞAMIN OBUR HALLERİ

YAŞAMIN OBUR HALLERİ

Geçenlerde bir böğürtlen ağacının obur dallarını konuşmuştuk. Konuştuğum kişi o dalı çok sevmişti.

Parlak, hızlı büyüyen büyük yapraklı cap canlı bir dalı gelecek yıl da dal yapma kararı bile vardı. Hem ilerde büyütür bu dalı gölgelik bile yapabilirim diye düşünüyordu.

Ama ağacın meyveleri cılızlaştı, dalları kurumaya başladı. Mevsimin aşırı sıcağı ile obur dalın iştahı ana gövdeyi cansız bırakmıştı.

Bütün meyve ağaçlarında bu dal olur. Zamanında kesilmezse meyvenin kalitesine, büyüklüğüne ve ağaca zarar verir. Bu dal yoğun olursa en güzel, verimli ağaç tamamen güçsüzleşir, en verimsiz ağaç haline dönüşebilir.

Limon bahçemizde, ağaçlarda obur dal çok olurdu elimde makas hemen keserdim. Bazen fark etmezsem ağaç boyunu geçer uzun bir hal alırdı.

Zeytinde, portakalda her ağaçta bu dala rastlanır. Bazen aşı yaptığın yerden aşıdan evvel o çıkar aşıya zarar verir.

Son zamanlarda buna benzer hallerin insan ruhunda da olduğuna dikkat ettim

Bir iş adamı ile sohbet ediyoruz. İş adamı gerçekten deneyimli, becerikli bilgili, tecrübeli, elli yılın birikimine sahip ama girişimcilik kariyerinde gerçekte iş adamı olamamış. Esnaf bakış açısı ile hayatı değerlendiriyor.

Tesadüf eseri çözdüğü problemler ülkenin stratejik problemlerini çözebilecek cinsten.

İçinde bulunduğu sanayi sitesinin değil aynı zamanda koca bir ilin ötesine geçip ulusal düzeyde güç olabilecek birikime sahip. Hatta eğer devlet ile senkronize olabilse küresel düzeyde projelere imza atabilir.
Yani tam verimli bir ağaç… Meyvesi de kaliteli.

Gelmiş olduğu yaşam ve deneyim onu öyle bir hale getirmiş ki ona göre kendi nirvanasını yaşıyor. Artık kimseyi dinlemiyor. Dop dolu ama sadece konuşmak istiyor. Güç sahibi olmuş. Empati yapma gereği bile duymuyor.

Şöyle bir örnekle anlatayım; 

Onun durumunu farz edelim 2 milyon dolarlık bir işletmesi olsun. Küresel bir bakış açısına sahip bir firma gelsin, diyelim ki ona bütün pazarlıklar sonucu beş milyon dolar versin ve şirketi bütün hakları ile alsın. Onunla sözleşme yapsın işletme süresince beş yıl birlikte çalışmaya da ikna etsin.

Bu işletme belki de o an elli milyon dolarlık bir değere ulaşabilecek bir potansiyelde bir yapıya sahip.

Ama gelinen nokta obur dal gibi bakış açısı sadece bildiklerine odaklı. Alışkanlıkları ile oburlaşmış bildiklerinden başka doğruyu değerlendirmeye kapalı.

Yani alışkanlıklarımız bazen bizi kör edebiliyor, bizi obur ruh haletine sokabiliyor.

Bir genç arkadaş tanıyorum, ailesi ile problemi var. Kendince haklı sebepleri var. Ama öyle bir hal almış ki kendisi için söylenen her düşünceye kapalı. Hiç kimseyi dinleyecek hali yok. Kendi doğruları onun gövdesinde obur ruh haline gelmiş. Dönse, bakış açısını değiştirse belki doğru soruyu soracak, doğru iletişim kapısını açacak ama kapanmış. Çevre de onun obur ruh halini anlamadan onu tasdik ediyor. Tabirse obur dalların olduğu ağacı suluyor besliyor. Hatta obur dalı büyütürken meyve dallarını kurutuyor hatta kesmesine vesile oluyor.

O genci ve potansiyelini çok iyi tanıyorum bu halini bırakacak bir sebep bulsa, bir olay yaşasa bir insana rast gelse geleceği parlak bir çocuk. Çok değerli bir yaşamın kahramanı olabilir.

Ama obur ruh haletini budayacak bir sebep yaşaması lazım.

Obur ruh hali Türk mitolojisinde ölmüş ruh hali olarak da adlandırılıyor.

Obur ruh hali hepimizde az veya çok vardır.

Belki de tam olmamız gereken yere bir türlü varamayışımızın da sebebi odur.

Hepimiz obur ruh haline ait nelere sahip olduğumuzu yoklasak belki de yeni başlangıçlara da kapı aralarız.

Yeni bakış açılarını keşfedebiliriz.

Bugün gelişemeyen şirketlerin önünde de bu ruh halinin olduğunu düşünüyorum.

Obur ruhlara sahip yönetici ve çalışanlar şirketin gelişmesinin önünde engeller ama farkında değiller. Tıpkı ağaçta olduğu gibi çoğu zaman en parlak ve canlı göz önünde olan dallar bu tip dal misali insanlar.

Devletimizin düzelmeyen yapısında da obur ruhlardan oluşan dalların olduğunu düşünüyorum.

Ağaç bakımında en önemli şey doğru budamadır. Ağacın nefes almasını, gücünü emen lüzumsuz kuru ve obur dallardan kurtulmasını sağlar. Hatta ağacın daha rahat büyümesi için bazı meyveli dalları bile budamakta yarar vardır.

Obur ruhlar ruh bükücüdür. Bütünün ruhunu emerler. Virüs özellikleri vardır. 
Kendileri büyür ama içinde bulundukları yapılar zayıflar.

Belki birçok devlet ve kamu kuruluşunda işe başlama ile işten ayrılma arasındaki servet beyanı karşılaştırması adil yapılabilse, bugün kamunun insanlığın enerjisini tüketen obur insanları tanımak daha kolay olur.

Dedim ya herkeste her yapıda oburluğu tespit edebilsek sağlıklı kişileri sağlıklı şirketler ve devlete de sahip oluruz.

Sadece bakış açımızı değiştireceğiz.

Alışkanlıklarımızı gözden geçireceğiz.

Dinleyeceğiz, empati yapacağız.

Bu eleştiri  başta kendim olmak üzere bütün bireylerin de yapması gereken bir davranış, harekete geçme şekli…

Belki de aradığımız yaşam zenginliği hayatın bakmadığımız tarafında.

Aradığımız mutluluk görmediğimiz açıda duruyor.

Belki de değerlendirmediğimiz ama sahip olduğumuz bilgi yetenek ve davranışlar bize yaşamın en değerli kısmını aralayacak.

Belki alışkanlıklarımızla kör ettiğimiz dünyanın kahramanı olmaya çalışıyoruz.

Hiçbir şey geç değil.

Belki de obur ruh haletimiz takıntılarımızın içinde saklı.

Ağaç misali zayıflatan, gücümüzü emen, bizi sıkan obur dallarımızı budamamız gerekiyor.

Ben obur dallarımı keşfetmeye gidiyorum.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 blossomtips.com