ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ
Üniversite Sanayi işbirliği ile ilgili günümüzde o kadar laf ediliyor ki;
Hiçbir şey yapmadan bu konudan bahsetsen bile bilgili sayılıyorsun.
Sanayiye ve ekonomiye ilgili olduğunu göstermek,
Aslında çok iş yapıyoruz ama işçi bulamıyoruz demek için bile bu konudan bahsediliyor.
Çoğu zaman siyasi popülizmin en iyi kullandığı malzeme oluyor, bir resim çektir haber olsun o kadar…
Başarılı gözükmek, ilgileniyorum demek isteyen öğretim üyelerinin de malzemesi olmaktan kurtulamıyor konu!..
Siyaset yapmak için de işsizlikten bahsetmek, boşta geçen gençlerimizi konuşmak da ayrıca bir maharet!
Bu konuyla ilgili çözüm üretmeye geldi mi orada kalıyoruz!
Çözüm sorumluluk gerektiriyor…
Bu arada Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi ve Üniversite işbirliğinin gelişimi ile ilgili 2018’de bir çalışma yapmış.
YÖK bu konuda eylem planı hazırlamış.
Birçok üniversite bu konuda çalışma yapmış.
Bazı hocalarımız tez çalışması yaptırmış.
Üniversitelerimizin firma ziyaretleri var.
Meslek liseleri Sanayi şirketleri ile iş birliği arayışındalar.
Yurdumuzun çeşitli yerlerinde bu konuda bir girişim var.
Ama…
Hala sanayi iş gücü ihtiyacını yeteri kadar sağlayamıyor, işsiz gençler devlet kapında KPSS ile gelecek arıyor…
Torpilsiz işe girilemeyeceği inancı yaygın…
Verimlilik kariyer, üretim karma karışık ….
Kurumsal bir hareket henüz ortada gözükmüyor.
Bu arada görüştüğüm iş adamları, öğretim üyeleri de konun çözümüne yönelik henüz net bir algıya sahip değiller.
Kamuoyu işi sadece torpil ve tanıdıkla çözülebileceğine dair yaygın bir görüşe sahip.
Öğrenciler üniversiteyi bir bitirelim de bakarız havasında.
Bu arada hangi okulda okuyacağına karar verip de o andan itibaren edineceği meslekle ilgi bilgi edinmeyi çabalayan öğrenciler de var tabii ama azınlıkta…
Hatta bu konuda mesleğinde tecrübeli insanlarla tanışmak için fırsat kollayan öğrenciler de dikkatimi çekiyor.
Hatta mesleğinin en iyi yapıldığı şirketi, şehri tanıma gayretine girip gelecekteki insan kaynakları bağlantılarına kurmaya başlayanlar da var.
Ama konu toplumsal olarak bir şarkı melodisi gibi söyleniyor, dinleniyor ama harekete geçilme konusunda hep bir yerlerden bizim adımıza, birilerinin bir şeyler yapmasını bekliyoruz
Peki, neler yapılabilir?
Bence öncelikle ekonominin en güçlü temsilcisi sanayi ve ticaret odaları ve meslek odaları, ildeki ve ilçedeki mevcut ve olabilecek meslek talebi konusunda bir meslek listesi oluşturmalılar.
Zor mu?
Bence hiç zor değil?
Hangi şirket, esnaf; hangi yetenek ve beceride insan kaynağı talep ediyor?
Sonra lise ve ortaokullarda bu meslek talepleri ile ilgili bilgilendirme yapılmalı.
Bunu milli eğitim müdürlüğü yapmalı.
Gerekirse sanayi odası, ticaret odası ve diğer odalardan bu konuyu sunması için teknik destek talep etmeli.
Peki, ne olacak?
Öğrenciler geleceklerini düşünürken, kariyerlerini planlarken tercihlerini daha net yapacaklar. Bu aktivite öğrencilerin kariyer kararlarının oluşmasında çok olumlu etkiler oluşturacak
Aynı yetenek ve beceri talepleri meslek liselerinin müfredatı için il ve ilçe müdürlükleri gerekli tedbirleri almalı.
Üniversiteler de bu konuda bölümlerin oluşmasını sağlamalılar.
Ayrıca üniversiteler ve meslek liseleri de aldıkları pozisyon hazırladıkları eğitim ve öğretim programı için meslek odaları, sanayi ve ticaret odaları ile işbirliği kanallarını geliştirmeliler. İş adamı, sanayici ve esnafın bu konuda nasıl bir kazancı olacağını bıkmadan usanmadan kararlılıkla anlatmalılar.
Bir TEKNOFEST gençliğin insansız hava araçları ve yeni teknolojiler konusundaki motivasyonu nasıl harekete geçirdi?
Sanayi ve ticaret odaları gerekirse kaymakamlık ve valilikler bu tip motivasyonu harekete geçirici projeler düzenlemeli
Devlet bu iletişimleri teşviklerle, kurumsal yapılarla özendirmeli.
Bundan sonra açılacak meslek liseleri ve üniversitede fakülteler o ilin ve ilçenin sanayi ve iş potansiyeline göre planlanmalı.
Açılacak yeni sanayi bölgeleri de eğitimle iç içe olacak şekilde planlanmalı. Eğer uzman sanayiler olursa o zaman belirli konuda eğitim bölümlerini sanayide açmak daha kolay olur.
Kalkınma ajansları, bakanlıklar, belediyeler, sanayi odaları, hükümet şehirlerle ilgili projeleri gerek hazırlık aşamasında gerek uygulama aşamasında üniversite-sanayi işbirliğini güçlendirecek şekilde uygulamaya sokulmalı.
Öğrenciler ve sanayiciler bu konuda özendirilmeli.
Kamuoyu bu konuda bilinçlendirilmeli.
Öğrenci ve aileleri bu konuda da kariyer yapılabileceğine inanmalı.
Yoksa üniversite sanayi işbirliği projeleri şarkı nakaratı gibi söylenir durur. Bazı taraflar siyasi ve kariyer basamakları için fotoğraf çektirmek haber olmaktan başka bir şey yapmazlar.
Üniversite-Sanayi işbirliği plaket dünyasının fon müziği olmaktan çıkmalı!..
Peki;
Silifke bölgesinde nükleer firması, çimento firması Eren Holding, liman firması Ceynak, turizm firmaları, feribot firmalarının insan kaynakları konusunda bir çalışma yapıldı mı?
Bunu biz yapmayacağız da kim yapacak?
Seçilmiş, atanmış yöneticilerin bu konudaki sorumluluk ve inisiyatifleri nerede?
Bizim adımıza bunu kim yapmasını bekliyoruz?
Zor mu?
Hayır, sadece bakış açımızı değiştirelim…