SEÇİM YAZILARI – 3
SİLİFKE’DEN VEKİL ÇIKAR MI?
Son günlerde Silifke’de birbiri ardına aday adaylığı açıklamaları yapılıyor: Farklı siyasi partilerden milletvekili seçilmek isteyenler, seçmenin huzuruna çıkmaya hazırlar. Kimi, daha önceden bu konuda tecrübeli; geçtiğimiz dönemlerde de aday adayı olmuş, hatta milletvekili kesin aday listesine girmiş ancak seçilememiş isimler… Kimi de, ilk kez çıkıyor siyaset sahnesine. Kalabalıklar önünde aday adaylığı açıklamaları yapılıyor: Partililer, aday adayının destekçileri, yakınları, dostları hepsi bir arada. Basına demeçler veriliyor, kamuoyu aday adayını tanısın, bilsin diye…
Bundan sonraki süreçte iş, siyasi partilerin milletvekilliği kesin aday listelerine girmeye bakıyor. Bunda da listeye girmek değil mesele, listeye seçilebilecek sıradan girmek… Bilindiği üzere; Mersin ili, -Ak Parti’den seçilen Lütfi Elvan’ın o dönem bakanlık görevi için istifa etmesi ile birlikte- halihazırda 12 milletvekili ile temsil ediliyor TBMM’de. 14 Mayıs’taki seçimlerde bu sayı yeniden 13’e çıkacak.
Mersin’in demokratik yapısı gereği; farklı siyasi partilerden adaylar, partilerinin aldıkları oy oranlarına göre sayıyı tamamlıyorlar. Bu bağlamda; listede bir partinin üstünlüğü ya da milletvekilliğinin önemli bir kısmını elde etmesi gibi bir durum söz konusu değil. Bir ölçüde, dengeli bir durum var. Hatırlatmak gerekirse, halihazırda Mersin milletvekillerinin üçü Ak Parti’den, üçü CHP’den, ikisi İYİP’ten, ikisi MHP’den, ikisi de HDP’den. Yani; bir siyasi partinin milletvekilliklerinin önemli bir kısmını tek başına elde etme gibi bir durum söz konusu değil. Seçim ittifakı anlamında bir değerlendirme yaptığımızda bile, 2018 seçimlerinde Cumhur İttifakı (Ak Parti ve MHP) ile Millet İttifakının (CHP ve İyi Parti) Mersin’den çıkarttığı milletvekili sayısı birbirine yakın ve hatta halihazırdaki durumda birbirine denk: Yukarıda da belirtiğimiz üzere, Ak Partili bir vekilin bakanlık görevi için istifası ile birlikte, her iki ittifak da halihazırda 5’er milletvekili ile temsil ediliyor TBMM’de.
Peki, seçilen milletvekillerinin kaçı Silifke’den? En son ne zaman Silifkeli diyebileceğimiz bir vekilimiz oldu? Ya da şöyle sormalı: Siyasi partiler, listelerinde Silifke’den çıkacak vekillere ne ölçüde önem veriyorlar? Maalesef, son yıllarda bu sorulara iç açıcı cevaplar vermek mümkün değil. Zira; Silifke’den yıllardan beri vekil çıkmıyor. Yakın tarihe baktığımızda, 23. Yasama Döneminde (2007-2011), aynı anda üç milletvekilinin Meclis’e gönderildiğini görmekteyiz: Ak Parti listesinden seçilen Prof. Dr. M. Zafer Üskül, CHP listesinden seçilen Av. A. Rıza Öztürk ve MHP listesinden seçilen Kadir Ural. Bu isimlerden Av. A. Rıza Öztürk, bir dönem daha (24. Yasama Dönemi/2011-2015) vekil olarak seçiliyor. Ancak; 2015 seçimlerinden sonraki süreçte, milletvekili listelerinde Silifke’den bir vekile rastlamak mümkün olmuyor.
Kentimiz her geçen yıl daha da değişiyor, daha da gelişiyor. Silifke artık o eski bildiğimiz Silifke değil. Nüfus yoğunluğu her geçen gün artıyor. Bu durum beraberinde birtakım sorunları da getiriyor, haliyle. Altyapı, ulaşım, barınma, eğitim, sağlık gibi alanlarda sorunlar katlanarak artıyor.
Akkuyu Nükleer Santrali Projesi’nin getirdiği ayrı bir potansiyel söz konusu: İstihdam anlamında bölgeye katma değeri olduğu kabul edilse de; nüfus yoğunluğu artışı, Silifke’yi alelade bir ilçe olmaktan çıkartıp adeta kalabalık bir metropol kent haline getirmiş durumda. Yakında; SEKA Limanının serbest ticaret bölgesi olarak faaliyete geçecek olmasının getireceği ayrı bir yoğunluk da söz konusu olacak. Bu nedenlerle, Silifke’nin sorunlarını bizzat bilen, bu sorunları yaşayan ve sorunların çözümü noktasında gerekli adımları atacak, Silifke’nin sesini duyuracak vekillerin TBMM’deki varlığı, ayrı bir önem arz etmekte.
Bilindiği üzere; Silifke verimli topraklara sahip bir tarım bölgesi, aynı zamanda. Ancak; Silifke çiftçisi, genel ekonomik sıkıntılardan kaynaklı olarak üretim maliyetlerindeki artıştan, gübreye, ilaca, mazota yapılan zamlardan, tarımsal teşviklerin yetersizliğinden fazlasıyla etkilenmiş durumda. Silifke Ovası ve Göksu Vadisinde yetiştirilen tarım ürünlerinin gerek iç piyasada gerekse de ihracatta yarattığı ekonomik hareketlilik göz önünde bulundurulduğunda, üreticilerin yaşadığı sorunların dile getirilmesi, çözüme yönelik adımların atılması üretimdeki sürekliliğin devamı açısından önem kazanmakta. Bu anlamda; TBMM’de Silifke çiftçisinin sorunlarını bilen ve bu sorunları birinci ağızdan dile getirecek vekillerin varlığına -gelinen noktada- her zamankinden daha çok ihtiyaç var.
Ayrıca; Silifke’nin il olma hakkının geri verilmesi, Silifke’nin yeniden il statüsüne kavuşturulması çabaları da önümüzdeki Yasama döneminde, TBMM’de gündeme getirilmesi gereken meselelerden olmalı. Zira; uzun bir süredir Silifke kamuoyunda Silifke’nin il olma hakkı üzerine tartışmalar yapılıyor: Silifkelinin beklentisi, 1933 yılında geri alınan il statüsüne yeniden kavuşmak. Gelinen noktada, Silifke birçok ili geride bırakan bir potansiyeli bünyesinde barındırıyor. Önümüzdeki Yasama döneminde; Silifkeli vekillerin varlığı, bu konunun gündemde kalması ve bu yönde somut adımların atılması noktasında oldukça önemli.
Bundan sonraki süreçte; gözlerimiz siyasi partilerin Mersin’deki kesin aday listelerinde olacak. Silifkeli seçmenler olarak, listelerde Silifke’den seçilebilecek sırada aday gösteren siyasi partiler, oylarımızın renginde belirleyici olacak. Bu anlamda; siyasi partilerce kesin aday listeleri oluşturulurken bu durum göz ardı edilmemeli. Zira; Silifke, Mersin siyasetinde “2. Bölgede” denilmek suretiyle bir sıralamaya tabi tutulamayacak kadar önemli bir oy potansiyeline sahip.
Son olarak; başlıktaki soruyu belki de şu şekilde değiştirmek mümkün: Silifke’den vekil çıkmalı mı? Evet, çıkmalı. Çünkü Silifke, her anlamda bunu fazlasıyla hak ediyor.