Şeffaflık, İstişare Yeni Tip Yönetim Tarzı
Geçtiğimiz hafta sonu rahmet Ahmetli Uçar hocamızın yapmış olduğu Keklik heykelinin bakım ve onarımı yapılmak üzere belediyemiz tarafından sökülmüş olduğunu, yerine konacağını Belediye Başkan Vekilimiz sayın Sadık Altunok’un basın toplantısı ile net bir şekilde öğrendik.
Gazeteci bir arkadaşımızın sosyal medyada Narlıkuyu girişine konacağını paylaşması ile beraber bir tepki meydana gelmişti. Hatta bence iyi olur diye de fikrini beyan etmişti. Bu gazeteci arkadaşımız bu paylaşımını daha sonra kaldırmış.
Tepkilerin içinde Kekliğin yerinden kaldırılmasını; amacını aşan üslupla eleştirilerin olduğu gibi, Keklik gibi Silifke için değer olmuş bir anıtın yerinde kalması gerektiğini medeni üslup içinde, fikirlerini beyan ederek kekliğin yerine konmasını savunan vatandaşlarımız da vardı. Birçok başka güzel fikirler de vardı. Başkanımız bu istişareden olumlu faydalanmış.
Günümüzde devlet yönetiminde de yapılacak olan işlerin çoğu hakkında fikir sahibi olmak için; kamuoyu yoklamaları ile halkın fikrine başvuruluyor. Yeni nesil gelişmiş yöneticilerin sık sık başvurduğu yöntem. Kanunen böyle bir zorunluluk yok. Ama yapılırsa bir yönetim erdemi olarak şık bir davranış…
Türk tarihinde TOY meclislerinde halkın fikrini de almak için halk içinde yaşayan insanların fikrine başvurulurdu. Dinimizce şura, istişare ve meşveret sağlıklı karar almanın önemli şartları olarak tavsiye edilmektedir.
Bence, son iki günde yaşadıklarımızı olumlu değerlendirmek lazım. Halk yönetime uygun üslupla niyetini ulaştırmıştır. Bir memleketin insanı memleket meselelerine sahip çıkıyorsa o memleketin gelişmesi için çok önemli bir kesimin katılımı sağlanmış oluyor.
Memleket için yapılanlara, yazılanlara, üretilen fikir ve projeye duyarlı vatandaşlarımız olduğu sürece istikbalde yapılacak güzel şeyler daha çabuk hayata geçecektir.
Şimdi soysal medya ve diğer iletişim araçları ile halkımız yönetime, yönetim de halkımıza daha yakın. Kolay ilişki ve iletişim kurulabiliyor.
Bir fikri ve projeyi öne sürmek ve insanların katkılarını sağlamak çok kolay. Aslında memleket için düşünebilen insanların memleketleri için fikir üretmelerinin önü böyle açılabilir. Başkalarının aklını kullanarak yapılan yönetim en gelişmiş yönetim biçimlerinden biridir. Deneme-yanılmanın ve yıpranmanın maliyetinden kurtarır.
Bu işin gerçeği keşke basın ve belediye sayfasında açık, net ve güzel fikir olarak önceden ifade edilebilseydi. O zaman iş söylentiye dönüşmeden anlaşılabilirdi.
Başkanımız sadece keklik değerimizi değil, bütün değerlerimize sahip çıkacağız. Yoğurdu, narı, balığı, denizkızı, incirimizi kentin güzel yerlerine koyacağız demiş. Bence çok güzel bir düşünce; şehrimizin potansiyel güzelliklerinin mini prototiplerini ve hikâyelerini şehrimizin ve mahallelerimizin uygun bölgelerine koymak şehrimizi zenginleştirir. Hatta parklarımız orman ürünlerimiz, defne, kekik lavanta gibi aromatik bitkilerle de zenginleştirilebilir.
Hatta hep beraber keklik neslinin korunması için bir bilinçlendirme kampanyası da yapılabilir.
Bence toplumsal istişare ve meşveret aynı zamanda yönetimin kendine özgüvenidir...