Kitapla dolu on gün             Kayseri’de kitap ve hitapla dolu on gün geçirdim. Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç ve yayıncım Haldun Şeker olmak üzere vesile olan herkese teşekkür ederim.             Kitap Fuarının dördüncüsü aslında 8-17 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecekti ancak şartlar tam olgunlaşmayınca bu aya ertelendi. 3-12 Aralık tarihleri arasında düzenlenen fuara, benim ve bazı dostlarımın kitaplarını yayınlayan Yüzleşme Yayınevinin de katılacağını öğrenince çok mutlu oldum, çok da heyecanlandım. Zira son kitabım “Ensar Ruhlu Muhacir” fuara yetiştirilecek, bu biyografide hayatını anlattığım güzel insan Prof. Dr. Nihat Bengisu hocam şehrimizi şereflendirecek, fuarda bir söyleşi yaptıktan sonra birlikte bu kitabımızı imzalayacaktık. Kadim dostlarım, ağabeylerim Eflatun Saygılı ve Mustafa Çevik de katılarak kitaplarını imzalayacaklardı. Kayseri’den yazarlarımız Halil Budak, Ahmet Taş, Mehmet Hüsrevoğlu, Ömer Uzunoğlu ve hayatını kitaplaştırdığım sıra dışı çaycımız Kaplan Uzak’ın bulunacağı imza günleri de standımıza renk katacaktı.             Hal böyle olunca durumdan vazife çıkartarak seve seve göreve talip oldum ve fuarın kuruluşundan bitimine kadar standımızda bulunmaya karar verdim.             2 Aralık Perşembe öğleden sonra fuara gelerek standımızda görev alacak gençle birlikte “bismillah” diyerek masaların tozlarını alıp gelen kolileri açtık ve yayınlarımızı yerleştirmeye başladık. İkimizin de ilk fuar deneyimiydi.               Bengisu’nun ziyareti             Resmi açılış cuma saat 14’tü. Açılışla birlikte yavaş yavaş hareketlenme başladı. 4 ve 5 Aralık cumartesi-pazar sanki fuarın en kalabalık günleriydi. Pazar saat 14’te 1 no’lu konferans salonunda Nihat Bengisu Hocamla söyleşimiz vardı. Hocam kendisini kısa bir takdimimden sonra olanca içtenliğiyle sorularımı cevaplandırdı. Salon çok kalabalık, ilgi büyüktü. Buradaki kitap imzalama programı daha sonra da standımızda sürdü.             11 Aralık Cumartesi ve 12 Aralık Pazar günleri de standımızda sırasıyla Ömer Uzunoğlu, Ahmet Taş, Mehmet Hüsrevoğlu, Halil Budak ve Kaplan Uzak kitaplarını imzaladılar. Eflatun Saygılı ve Mustafa Çevik ise çok özel bir durum yüzünden gelemediler.             Fuara yoğun bir ilgi vardı ama bu satışlara çok yansımadı. Ekonomideki son dalgalanmalar ve alım gücünün düşmesinin bunda önemli payı olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla girişteki büyük yayınevleri dışında arka bölümlerdeki yayıncıların çoğunun kâr edemediği, bir kısmının da masraflarını dahi çıkartamadığı kanaatindeyim.               Neredesin 2 numara?             Fuardaki üç konferans salonundan ikisine çok kolay ulaşılabilirken, 2 no’lu konferans salonunu ben bile beş günde bulabildim. Standların arasındaki daracık bir geçitten geçilerek ulaşılabilen ve yönlendirici tabelası olmayan salonu birçok katılımcı bulamayarak sevdikleri yazarları dinleme imkânından mahrum kaldılar.             Fuar organizasyonunda eleştirilebilecek en önemli konu ise yazarlara uygulanan çifte standarttı. Konuk, bir siyasi partinin genel başkan yardımcısı ve Kayseri Milletvekili olunca sunuş anonsu bile bizzat fuar firmasının sahibi tarafından yapılıyordu. Mesela sunucu Pelin Çift konuşacağı salona belediye ve firmanın elemanları ile güvenlikçiler eşliğinde bizzat götürülürken, günümüzün İslam âlimlerinden İhsan Süreyya Sırma Hoca sadece kendi yayınevinden kişilerle birlikte salona gidiyor, buz gibi salonda bozuk ses tertibatı ve soğukla boğuşarak kendisini izlemeye gelenlere hitap etmeye çalışıyordu.             Kitap ve siyaset             Fuardaki en nahoş görüntü, söz konusu milletvekilinin salona girmesiyle yaşandı. Görevlendirilen onlarca genç, sanki partilerinin kongre salonundaymış gibi hareket ederek vekilin korumalığını yaptılar. Elleriyle parti işareti yapan gençler, iki sıra halinde dizilerek ve o sırada koridordaki kitapseverleri engelleyerek, Genel Başkan Yardımcılarının, konuşacağı salona ve ardından kitabını imzalayacağı alana salimen (!) ulaşmasını sağladılar. Bu gençlerden bir kısmının standlardaki bazı kitapların ismine takılarak, görevlileri adeta sorgulamaları ise büyük tepki topladı.               Kapanış anonsuyla gelen alkış             Fuarda fırsat buldukça kaçamak yaparak, bazı sevdiğim isimlerin hitaplarını kısa kısa da olsa dinleme imkânım oldu. Kısacası kitap ve hitapla dolu bir on gün geçirdim. İşin en ilginç yanı ise son akşam standlardaki satılmayan kitaplar kolilenirken gelen kapanış anonsuyla birlikte yükselen coşkulu alkışlardı. Bunun bir kitap fuarı geleneği olduğunu da böylece öğrenmiş oldum.               Sezai Karakoç anısına             Merhum şairimiz Sezai Karakoç anısına gerçekleştirilen fuar süresince yıllardır görmediğim birçok dostumla yeniden buluşma imkânım oldu. Ayrıca yeni yeni dostlar edindim. Gözlerinden şimşekler çakarak Oğuz Atay, Necip Fazıl, Kuran Meali ve Komünist Manifesto soran zeki ve meraklı çocuklarımızın, gençlerimizin varlığıyla mutlu oldum.             Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan ve Yeşilhisar Belediye Başkanı Halit Taşyapan standımızı ve diğer standları ziyaret ederek, yayıncılar ve görevli personelle sohbet ettiler, bol bol kitap aldılar.             Fuar süresince etrafımızdaki standlarla çok güzel komşuluklar yaşadık, dostluklar sergiledik, yardımlaştık, çay, araç-gereç alışverişi yaptık. Fuarda görev alarak harçlıklarını çıkartmaya çalışan üniversiteli gençlerimizle tanıştık.             Bizleri buluşturan kitaplardı. Bizleri buluşturan özlediğimiz hitaplardı. Bu güzelliklere vesile olanlara ne kadar teşekkür etsem azdı.