Anasayfa
Yazarlar
Tevfik OVACIK
Yazı Detayı
Bu yazı 1107+ kez okundu.
Ahmet Tarlacı Kültür Ve Sanat Evi
Kültür sanat evleri, merkezleri özellikle Silifke gibi tarihi kültür sanatla yoğrulmuş memleketler için çok değerli mekanlar.
Her ne kadar kültür ve sanatın gereği kadar değerini vermesek de şehrimizde yaşadığımız dönemde meskenlerimiz, yaşam mahallerimiz yeterince kültür ve sanatımızı yansıtmasa da bu tip oluşumlar ümit verici.
Sanatkâr, girişimci ve profesyonel yönetici olarak Ahmet Tarlacı abimizin böyle bir mekânı Silifke’mize kazandırmasını çok önemsiyorum.
Çünkü böyle mekanlar denince benim aklıma gelen sanata ve kültüre gönül vermiş fikir, düşünce ve hayal sahiplerinin bir araya gelebileceği birlikte bir kahve ve çay eşliğinde yeni ufuklara yelken açabileceği yerler aklıma geliyor.
Rahmetli Aslan Eyce; Anfora müzesi ile eğitim, sanat, politika çevrelerinin toplanabileceği bir mekan ile düşünce ve fikir sahiplerini sık sık bir araya getirmişti.
Bu tip yerler o memleketin fikir düşünce, sanat gibi varlıklarının zenginleşmesini, özgünleşmesini sağlar.
Fikirlerin ve düşüncelerin yeterince tartışılmadığı, sadece insanların yıpratıldığı günümüzde Silifke’mizin de hak ettiği yere gelmemesinde, bu sığ bakış açımız ve yaşam biçimimizin önemli rolü yok mu?
Fikir, sanat, düşünce sahibi insanlarımızın bir araya gelip, memleketin tarih, mekan ,sosyal yaşamlar gelecek konusunda yeterince halkı aydınlatmamasının bir sorumluluğu yok mu’
Elbette memleketin değerlerini zenginleştirme gayreti güden insanlarımız onun için yapmış oldukları girişimlerle birer aydınlanma merkezleri gibi görünüyor.
En azından ben öyle görüyor ve heyecanlanıyorum.
Kerim Parlatan arkadaşımızın Silifke kültürünü yaşatmak amacı ile açmış olduğu Silifke yaşamına ait malzemelerin sergilendiği mekanlar ne kadar değerli ne kadar güzel bir girişim.
Rıfat Karaduman hocamızın kent hafızası çalışması,
Kerim Parlatan arkadaşımızın Kent belleği çalışmaları geleceğe bırakılacak ölmeyecek bakiyelerimiz değil mi?
Bu tip çalışmaların yapılabileceği mekanlar, sergi merkezleri, atölyeler halkımızla beraber özellikle genç nesillerin de kültürel değerlerimize sahip çıkmasına vesile olacaktır.
İnsanların ‘’olmazı’’ konuştuğu birbirini yıprattığı, tenkit ettiği bunu da marifetmiş gibi sunduğu günümüzde muhabbete, düşünceye fikre kapı aralamak kadar değerli bir girişim olamaz.
Binlerce yıllık coğrafya kültürü, binlerce yıllık Türk milletinin yaşam kültürünün harmanlandığı Silifke’den çok daha üst düzey yaşamların üretilebildiği zamanlara ulaşabilmek için hepimizin bir araya gelip düşüncelerimizi, hayallerimizi, umutlarımızı edeple konuşup tartışarak Silifke’mizin hak ettiği gelişmeye de böylece katkı sağlamış oluruz.
Öyle ki bazen bizler düşünerek, fikir üreterek sanat yaparak Silifke’ye ve yaşama katkı sağlarken zaman içinde sanata, fikre, yeni projelere ilham olabilecek bir şehrin oluşumuna da hizmet ederiz, diye düşünüyorum.
Silifke her türlü birikimi ile doğal olarak yeni proje, fikir sanat gibi gelişmenin önemli unsurlarına sahipken maalesef vahşi kapitalizmin kırbacı ile hareket eden nefislerin memleketi olmaktan kurtulamamaktadır.
Bu dünya ve ülkemiz gelişirken Silifke’mizin içine kapalı bir toplum olmasına sebep olmaktadır.
İşte bu sebepten de sanat ve kültür merkezinin açılışına sevindim. Hayırlı uğurlu olsun.
Ekleme
Tarihi: 12 Eylül 2021 - Pazar
Ahmet Tarlacı Kültür Ve Sanat Evi
Kültür sanat evleri, merkezleri özellikle Silifke gibi tarihi kültür sanatla yoğrulmuş memleketler için çok değerli mekanlar.
Her ne kadar kültür ve sanatın gereği kadar değerini vermesek de şehrimizde yaşadığımız dönemde meskenlerimiz, yaşam mahallerimiz yeterince kültür ve sanatımızı yansıtmasa da bu tip oluşumlar ümit verici.
Sanatkâr, girişimci ve profesyonel yönetici olarak Ahmet Tarlacı abimizin böyle bir mekânı Silifke’mize kazandırmasını çok önemsiyorum.
Çünkü böyle mekanlar denince benim aklıma gelen sanata ve kültüre gönül vermiş fikir, düşünce ve hayal sahiplerinin bir araya gelebileceği birlikte bir kahve ve çay eşliğinde yeni ufuklara yelken açabileceği yerler aklıma geliyor.
Rahmetli Aslan Eyce; Anfora müzesi ile eğitim, sanat, politika çevrelerinin toplanabileceği bir mekan ile düşünce ve fikir sahiplerini sık sık bir araya getirmişti.
Bu tip yerler o memleketin fikir düşünce, sanat gibi varlıklarının zenginleşmesini, özgünleşmesini sağlar.
Fikirlerin ve düşüncelerin yeterince tartışılmadığı, sadece insanların yıpratıldığı günümüzde Silifke’mizin de hak ettiği yere gelmemesinde, bu sığ bakış açımız ve yaşam biçimimizin önemli rolü yok mu?
Fikir, sanat, düşünce sahibi insanlarımızın bir araya gelip, memleketin tarih, mekan ,sosyal yaşamlar gelecek konusunda yeterince halkı aydınlatmamasının bir sorumluluğu yok mu’
Elbette memleketin değerlerini zenginleştirme gayreti güden insanlarımız onun için yapmış oldukları girişimlerle birer aydınlanma merkezleri gibi görünüyor.
En azından ben öyle görüyor ve heyecanlanıyorum.
Kerim Parlatan arkadaşımızın Silifke kültürünü yaşatmak amacı ile açmış olduğu Silifke yaşamına ait malzemelerin sergilendiği mekanlar ne kadar değerli ne kadar güzel bir girişim.
Rıfat Karaduman hocamızın kent hafızası çalışması,
Kerim Parlatan arkadaşımızın Kent belleği çalışmaları geleceğe bırakılacak ölmeyecek bakiyelerimiz değil mi?
Bu tip çalışmaların yapılabileceği mekanlar, sergi merkezleri, atölyeler halkımızla beraber özellikle genç nesillerin de kültürel değerlerimize sahip çıkmasına vesile olacaktır.
İnsanların ‘’olmazı’’ konuştuğu birbirini yıprattığı, tenkit ettiği bunu da marifetmiş gibi sunduğu günümüzde muhabbete, düşünceye fikre kapı aralamak kadar değerli bir girişim olamaz.
Binlerce yıllık coğrafya kültürü, binlerce yıllık Türk milletinin yaşam kültürünün harmanlandığı Silifke’den çok daha üst düzey yaşamların üretilebildiği zamanlara ulaşabilmek için hepimizin bir araya gelip düşüncelerimizi, hayallerimizi, umutlarımızı edeple konuşup tartışarak Silifke’mizin hak ettiği gelişmeye de böylece katkı sağlamış oluruz.
Öyle ki bazen bizler düşünerek, fikir üreterek sanat yaparak Silifke’ye ve yaşama katkı sağlarken zaman içinde sanata, fikre, yeni projelere ilham olabilecek bir şehrin oluşumuna da hizmet ederiz, diye düşünüyorum.
Silifke her türlü birikimi ile doğal olarak yeni proje, fikir sanat gibi gelişmenin önemli unsurlarına sahipken maalesef vahşi kapitalizmin kırbacı ile hareket eden nefislerin memleketi olmaktan kurtulamamaktadır.
Bu dünya ve ülkemiz gelişirken Silifke’mizin içine kapalı bir toplum olmasına sebep olmaktadır.
İşte bu sebepten de sanat ve kültür merkezinin açılışına sevindim. Hayırlı uğurlu olsun.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.