YEREL KELİMELER 19
Yerel kelimeleri okurken zorlanabilirsiniz. İlk önce yavaş yavaş sonra hızlıca okuyunca zaten önceden o kelimeyi bildiğinizi hatırlayacağınızdan eminim.
Bazılarını tebessüm ederek eski hatıralara gidebilirsiniz. Mustafa İnceoğlu’nun henüz basılmamış Taşeli Dil Kültürü kitabından ve kendi bildiğim kelimelerden burada örneklemeler yapmaktayım. Mutlaka sizin de bildiğiniz yerel kelimeler vardır. Yazının altında yorumlar bölümünde yazarsanız memnun olurum.(Ng: genizden gelen n sesi yerine yazılmaktadır.)
ŞALAK: Genellikler kendiliğinden biten, küçük olan karpuz.
Fidannığıng dibinde şalakları goparda donguzlar fidana zarar virmesing.
Deşdiye şalak neğadar da datlıymış.
ŞALGABA: Kılıç gibi dalları, büyük yumru kökleri olan asitli, zehirli bir bitki.
Şal gabanı sökmüşler daşıng başına atmışlar, yedi sene geçmiş nirdeyse susuzlukdan ölücedim dimiş.
Şalgabandan medet ummuş dizining ağrılarına sürmüşümüş teni hep gabarmış.
ŞAPIK: Acele et, çabuk.
Oyalanma şapıcak gitgel daha ev süpürüceng.
A meymenetsiz disen. Sayangılaşıcanga ıycık şapık olsan ne var bilmem.
ŞARLAK: Suyun bir iki metre yüksek bir yerden ark düzeni içerisinde akması.
Eskiden köylerde yunaklıklar hep şarlakların ollarda olurudu.
Çocuğukana şarlakta az suya çimmedik yani…
ŞARMITA: Arsız, edepsiz. Her söylenene itiraz edip cevap veren…
Çişden yengi gelin esas bi şartmıtaymış oy gııı.
O gonşunung şarmıtalığının yüzünden evi yok bahasına virib hullardan firaan olacayıng.
ŞAVKARMAK: Aydınlığın ortalığa yayılması. Mecazi manada parlamak.
Tokatı kulanıng dibine bi patlatıyıdı gözleri şavkaragaldı.
Şafak söktü ortalık şavkardı bizim hayın hala yorganı depesinge çeker.
ŞEMALİ: Görüntüsü, biçimi.
Neci oldu gı neci hende şeklin şemalıng.
Oğlum temelli çamura belenmişsing , şeklin şemalın değişmiş.
ŞİFLEMEK: Meyveyi veya sebzeyi dalından seri bir şekilde koparmak, toplamak.
Fıstığın tenekesini kaça şiflerlerimiş gonşu.
Eriğin ayauçlarını şifleyi şifleyivirmişler
ŞİNCİK: Şimdi, hemen.
Beri bak hele şincik kara hatma gidiyorumuş ha.
İycık ötede oynayın şincik çıbışgayı gıçıngızda gırarıng bak.
ŞİPİLETMEK: Laf taşımak veya nalon terliği ses çıkartarak cilveli yürümek veya sevgi duyarak hafifçe vurmak.
Ayen gonşu kör ayşanın gelinin yanındada hiç laf idilmez. Hemen gider başgalarına şipiler.
Ende babcı şipildedip durma oklaayı yiyceng hindi.
A benim gara guzum gelde kıçıngı iki şipildeteying.