Çorap Söküğü
Kapat gözlerini kimse görmesin
Bakmak var, bakmak var.
Bakmak var, görmek var.
Bakmak var, fark etmek var.
Bakmak farklı, görmek farklı, fark etmek farklıdır.
*
Bakan var, bildiğiniz düz “bakan.”
Bakan var, öküz trene bakar gibi bakan.
“Baktım gülüşünden güzel şiir olur sevdim gitti” diyen Cemal Süreya var bir de.
Bakan var, gören var bir de fark eden…
*
Bizde yok.
Bizden ırak, bizden uzakta.
Parlamenter sistemi özümsemiş, halk iradesini baş tacı etmiş diyarlarda ‘başbakan’ var mesela, kabineye başbakan.
Bizdeyse…
Fazlası, ilavesi.
‘Bakan’a yardımcı bakan var.
Bakan’a bakan muavin bakan.
Çok, pek çok, hayli, bir hayli, epey, epeyce: Bakan’a bakan muavin bakan.
*
Bir de bunlar ve de şunlar:
Yan bakan, dik bakan, ters bakan, tepeden bakan, aval aval bakan, öküz gibi bakan, şaşı bakan, barbakan, günebakan…
Çok, pek çok, hayli, bir hayli, epey, epeyce…
*
Ardı sıra, peşi sıra mesela.
“Bakan göze bağ olmaz” diyen var…
Takiben mesela: “Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur” diyen…
Müteakiben mesela: “Baktın kar havası, eve gel kör olası” diyen var…
*
Bakmak var, bakmak var.
Ben demiyorum Ümit Yaşar Oğuzcan şöyle diyor:
“O bana baktı
Ben ona baktım
O güldü
Ben güldüm
O gitti
Ben kaldım.”
*
Bakmak var, bakmak var.
Ben söylemiyorum Ahmed Arif şöyle söylüyor:
“Sevdiklerinize yüreğinizde ne varsa hissettirin. Belki ne yarın olur ne de yarın o olur. Hayat geç kalmayı hiç affetmez…”
*
Bitirirken…
Tez, antitez, sentez:
“Kapat gözlerini kimse görmesin,
Sana ‘bakan’ bir çift göz ben olayım sevgilim.”