Silifke, evrensel değerde, bige bir kıymetini kaybetti. Doğan Cüceloğlu’na Allahtan rahmet diliyorum. Ailesi ve Silifke’mizin başı sağ olsun.
18 Ocak 2021 İnsan kaynakları (3) yazımda Silifke değerlerinden bahsederken;
“Doğan Cüceloğlu gibi psikoloji ve toplum bilim üzerine kitapları olan bir yazarımız acaba Silifke’ye etkili bir şekilde nasıl katkı yapabilir?” diye sormuştum. Artık geç kaldık.
Silifke’mizin aydınlanması, empati yeteneği kazanması, iletişim zenginliğine ulaşması, “Biz” duygumuzun uyanabilmesi için eminim zengin katkıları olabilirdi.
Özellikle her şeye “olmaz” diye ön yargı ile yaklaşan düşünce yapımız ile iletişim konusunda güven duygusunun çok zayıf olduğu, birlikte üretebilme kabiliyetinden çok çatışa yanımızın ağırlıklı olduğu, ortak hedefler ve ortak paydalar oluşturma becerimizin çok zayıf olduğu memleketimizde hastalıklı yanımızın sanki şifası olarak yetişmiş bilge , bir bilim adamıydı Doğan Cüceloğlu.
Gerçi memleketini hiç unutmamış çocukluğundan yetişkinliğine kadar yaşadığı, gözlediği Anadolu kültürünü, Yörük kültürünü, özellikle de Silifke kültürünün evrensel değerlerini fikir haline getirip, bütün insanlığa hediye olarak bıraktı.
O artık kitaba, fikre bürünmüş bir Silifkeli.
Doğan Cüceloğlu şöyle paylaşmıştı:
‘’Yürüyordum, gördüm, kaldırımın üstüne çöp konteynerinin yanına atılmış bir "odun"; geçtim gittim. Sonra içim sızladı. Onun görünüşte kendine özgü koca bir tarih olduğunu düşündüm, bir tarih yatıyordu aslında. Geri döndüm; özür dileyen bir tutum içinde yeniden baktım ve resmini çektim. İmkanım olsa sandalyeme oturup bu kütük parçasına saatlerce bakabilirim. Hayatı kolay olmamış. Baya savaşlar verilmiş. Kendine çapında bir kahraman...
İşte böyle duygular içinde resmini çektim ve sizlerle paylaşmak istedim. Selamlar.’’
Ne dersiniz?
Doğan Cüceloğlu hocamızın bu kütüğe baktığı gibi Silifke’mize bakabilirsek;
Silifke’nin tarihi, doğası, aromatik ve tıbbi bitkileri, deniz, sanayi, tarım, ticaretini değerlendirirken nasıl bir düşüncelere sahip oluruz?
Neler yapmamız gerekir?
Doğan hocamızın bu paylaşımı bile ansiklopediler dolusu sonuç çıkarmaz mı?
Silifke üzerine düşüncelerini daha çok Silifkeli ile paylaşabilme imkanı oluşturulabilseydi;
Hocam o kütükte gördüğünüz tarihi, o kütüğe yüklediğiniz değerleri acaba Silifke’ye baksaydınız ne gibi projeler üretirdiniz? Diye sorsaydık; neler öğrenirdik acaba?
Yoksa küçük olsun benim olsun?
Silifke sadece benim kontrol edebileceğim kadar mı olsun? Diyoruz.
Düşünmekte fayda var.
Silifke değerli beyinlerini değerlendirmeli diyorum. Çünkü toplumsal zenginleşme insan değerlerinin aktifleştirilmesi ile olur.