Bölgemizin Potansiyel Gücü Zeytincilik ve Zeytin Yağı
Akdeniz mutfağının sultanı zeytin ve yağı...
Binlerce yıllık tarihin içinden zenginleşerek günümüze gelen soframıza taht kuran zeytin ve yağı, bölgemizin potansiyel gücü olması sebebi ile çok önemli bir besin.
Bölgemizde hektarlarca ekiliyor, Silifke ve Mut’ta kurulu 19 zeytinyağı fabrikası ile değeri, katlanarak yurt içi ve yurt dışı mutfaklara doğru yola çıkıyor.
Zeytinyağı siyah ve yeşil zeytin çeşitleri ile soframızda özellikle de kahvaltılarımızın vazgeçilmezi...
Zeytinyağı yemeklerle beraber Akdeniz havzasının mutfak kültürünün ana yemeklerini ve beslenme kültürünü oluşturuyor.
Son zamanlarda zeytinyağı besin değeri olarak bilimsel olarak da ısrarla tavsiye edilen besinler arasında başta geliyor.
Aynı zamanda kozmetikte kullanılan yağların üretilmesinde, muhafaza edici yağ olarak bitkinin özünü hapsetme görevi görüyor.
Sabun yapımında diğer yağlarla beraber ortak üretim sürecinde ana madde olarak kullanılıyor.
Besin olarak sağlıklı olduğu kadar temizlik, deri ve saça uygulamaları ile de sağlıklı yaşam için vazgeçilmez ürünlerimiz arasında önemli bir yer tutuyor.
Kitabımız Kur-an’da da özellikle bahsedilmiş.
Bu kadar önemli bir potansiyel güç yeterince ilgi görüyor mu? Bence hayır.
Hepimiz tarlamızdan veya fabrikamızdan binlerce insana ulaşan ekonomik, besin, kozmetik, tıbbi, kültür olarak bağımız olan bu zinciri daha kaliteli yapmak için el ele vermeliyiz.
Ekiminden hasada, fabrikadan üretimden pazara ulaşıncaya kadar yapabileceğimiz bazı girişimler;
- Öncelikle zeytin Silifke, Mut yöresi olarak birlikte değerlendirilmeli. Erdemli, Anamur, Aydıncık, Bozyazı da dâhil edilebilir.
- Zeytincilik bölgemiz için stratejik bitki kabul edilmeli.
- Başta Kaymakamlıklarımız, Belediye, Ticaret ve Sanayi Odalarımız; Zeytinden daha yüksek nasıl katma değer sağlarız? Sorusuna stratejik olarak kafa yormalılar.
- İl Tarım Müdürlüğü ve ilçe tarım müdürlükleri, üretim ve satışta sanayi ve ticaret odaları özel ilgi ile projeler üretmeli, projeleri teşvik etmeli.
- Üreticiler ile daha yakın işbirliği ile bölgesel zeytin ekonomisi organize edilmeli.
- Markalaşma ile beraber ambalajlama üzerine çalışma yapılmalı.
- Bölgede tarım laboratuvarı kurulmalı, zeytinyağı da burada analiz edilmeli.
- Zeytinimizin bölgesel özellikleri ve standartları oluşturulmalı.
- Bölge halkının zeytin ve yağını sahiplenmeleri sağlanmalı.
- Bunun için bölgenin zeytinyağlı yemekleri ön plana çıkarılabilir.
- Zeytin ve yağı ile diğer bölgesel bitkilerimizin birlikte birbirini tamamlayıcı ürünler oldukları tespit edilip, kataloglamalı.
- Zeytinyağının sağlıklı yaşamak ve yaşlanmak isteyenler için çok önemli bir besin ve kozmetik hammaddesi olduğu üniversitelerimizin çalışmaları ile bilimsel dayanaklarla anlatılmalı.
- Her mevsim sonu zeytincilik, zeytinyağı üretimi ve kültürü, panellerle tartışılmalı. Değerlendirme yapılmalı.
Üzerinde yaşadığımız coğrafyanın tarihi, inanç, kültür ve besin olarak hem değeri hem simgesi zeytin sadece yenilip içilen bir besinin çok ötesinde. Hepimizin ilgisini bekliyor.
Birazcık gayret ile çok önemli miktarda katma değerli projeler üretebiliriz.
Eğer zeytin ve yağı üzerine gerekli hassasiyeti gösterebilirsek, zeytin ve yağının sağlığımız açısından çok önemli iksire sahip olduğuna şahit olacağız. Zeytinden yağın çıkarılışı bile başlı başına bir felsefenin konusu değil mi? Varoluş, üretim, özleşmek, berraklaşmak, zenginleşmek gibi...
Aromatik ve tıbbi özelliği özünde sağlıklı yaşamın sırlarını saklıyor.
Zeytin ve yağı, bölgemiz ve insanlık için önemli bir bitki, meyve ve meyve suyu. Onu anlamak ve anlamlandırmak hepimizin sorumluluğundadır...