Yol ve Düşündürdükleri!..
Silifke-Mut Karayolu olarak bilsek de, Silifke ile Konya arasındaki karayolu bağlantısının resmi adı D715’dir. Silifke-Mut-Karaman-Konya karayolu güzergahının Karayollarındaki adıdır bu D715...
Karoyolları, güzergahları harf ve rakamlarla adlandırmış ve bu yollara belirli aralıklarla levhalar koyarak sürücüleri bilgilendirmektedir.
D715 karayolu, karayolları ağında önemli yollardan birisi olmasına rağmen, 3 aya yakın bir zamanda ancak açılması-açılabilmesi gerçekten üzüntü verici ve düşündürücüdür.
Böylesine önemli bir karayolunun uzun süre kapalı kalması ve aynı bölgede çeşitli defalar da heyelan olmasına rağmen gerekli önlem ve çalışmalar yapılmaması da, bölgeye gösterilen önemin(!) bir göstergesinden başka bir şey olmasa gerek!..
Konya ve Karaman gibi önemli sanayi kentlerini Akdeniz’e bağlayan D715 Karayolunun bu kadar uzun süre içerisinde açılması ve alternatif yolların büyük bir sorun teşkil etmesi, ölümlü olmasa da maddi ve yaralamalı trafik kazalarını da beraberinde getirmiştir.
İnsan, düşünmeden edemiyor, bu durum Karadeniz Bölgesinde olsa idi, bu kadar sürede mi açılırdı acaba yol? Elbette çok kısa sürede açılırdı ve böyle bir olayın olmasına da izin verilmezdi, heyelanın olmaması için gereken çalışmalar hemen yapılır, böyle uzun süren bir kapanışa izin verilmezdi elbette...
İnsanlar ayaklanır, siyasilerini devreye koyar, bölge insanları örgütlenerek eylemler gerçekleştirirlerdi. Nihayetinde Karadeniz Bölgesinde bu tür eylemlere rastlanıyor da...
Bunları önlemek adına Karadeniz’de çalışmalar hızlı bir şekilde tamamlanarak, hizmete açılıyor.
Bizim bölgemizde ise, insanlarımız korkuyor! Acaba bir şey derler mi? İşimiz düşerse yapmazlar mı? Hizmet alamaz mıyız?
Başta muhtarlar olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının hiç birisi bu konuda açıklama yapmadı-yapamadı! Neden? Kötü olmayalım! Nereye kadar? Ve insanlar rezil oldular, büyük sıkıntılar yaşadılar, ekonomik olarak olumsuz yansımalara şahit olundu, bölgede tarımla uğraşan insanlara tüccarlar ulaşmakta zorluk çekince, üreticiler ürünlerini satmakta zorlandılar, öldüm parasına verdiler veya satamadılar.
Ulaşım araçlarının düştüğü zorluk ise içler acısı! Ekşiler yolu alternatif gösterilince, araçlarda ciddi hasarlar oluştu. Yolun uzaması nedeni ile akaryakıt israfı yaşandı.
Bu yolun kapanması bir gerçeği daha ortaya koydu: Karayollarında konusunda uzman insanlar yok! Olmuş olsa idi, bu yol heyelan olmadan önce sorun çözülür,yer altından kaynayan su bölgeden mutlak suretle boşaltılır, yol genişletme esnasında dinamit patlatılmaz, suyun giden güzergahları ile oynanmazdı. İşinin ehli uzmanlar olmaması nedeni ile bu noktaya gelinmiştir. Ne zamanki o bölgede yol genişletilmiş, genişletme çalışmaları sırasında dinamit atılmış ve yol açıldıktan kısa bir süre sonra da bölgede heyelanlar baş göstermiştir. Hal böyle iken, Karayolları yetkililerinin önlem almaması-alamamasının nedeni bu konuda uzman bulundurmamış olmasından başka bir şey ile özetlenemez.
İstimlak meselesi deniyor da, bu istimlak meselesi 10 yıl öncede vardı, niye çözülmedi? Karayolları yetkilileri, o dönemin şefi, siyasilerin kapısını suyolu yapmıştı!
Son iki-üç yıldır Silifke’ye yapılması gereken yatırımlara ne oldu? Erdemli’ye, Mut’a yatırım olarak gitti. Hani çok uyanık siyasetçiler vardı ya! Milletin işini yaparak... Anladınız sizler noktayı...
Kısacası; yol heyelan nedeni ile kapandı, sıkıntıyı vatandaş çekti, siyasiler; yattılar kalktılar açılacak dediler ve yol açıldı!
Hayırlı olsun..!
Sevgi Işığınız Olsun...