ÇOĞALIYORUZ, BÜYÜMÜYORUZ! Her gün yapılan yeni binalar, artan araç ve buna bağlı olarak yaşanan trafik yoğunluğu, oto park sorununu da beraberinde getiriyor… Akkuyu NGS ile birlikte bölgemize özellikle de şehir merkezi başta olmak üzere büyük beldelerimize mantar gibi inşaatlar yapılmaya başlandı. Birçoğu tamamlanarak, hak sahiplerine teslim edildi. Hala da yeni binalar yapılmaya devam ediyor. Elbette yapılan binalar plan ve projeye göre yapılıyor, imara uygun olarak inşa ediliyor ancak bu kadar yoğun bir yaşam alanı için alt yapı konusunda gerek ilçe gerekse il belediyesi neler yapıyor? Kaç yıl sonra 1/5000’lik imar planı çıkarılabildi Mersin Büyükşehir, şimdi Silifke Belediyesi 1/1000’lik üzerinde çalışıyor. Planlamalar günü birlik yapılıyor desek de binalar yapıldıktan sonra, plan yapılsa ne olacak ki? Silifke’nin nüfusunda ciddi bir artış söz konusu. Bu artış ile birlikte kanalizasyon ve içme suyu sıkıntıların yaşanabileceği hesap edilmedi mi? Taşucu, Yeşilovacık hele hele Büyükeceli’nin durumu içler acısı bir durumda. Büyükeceli’de kanalizasyon yok. Binalar ise mantar gibi yapılıyor. İşçiler için yapılan binlerce konteyner evlerde ise on binlerce çalışan insan kalıyor. Bunların atıkları nerede gidiyor? İçme suyu bir şekilde halledilir mutlaka ama kanalizasyon için yapılan bir çalışma var mı? Çalışma yapılması şöyle dursun henüz planlaması bile yapılmamış, Büyükeceli’de yaşayan insanlar kendi pislikleri içerisinde yaşayacaklar gibi gözüküyor veya Büyükeceli merkezinden denize akan dereye verilen atıklar doğrucu denize… Büyükeceli’de denize girilir mi bu saatten sonra!? Yeşilovacık bir tık daha iyi desek de, bu beldemizde de kanalizasyon olmadığının altını çizelim. Bir tık iyi olması, binalar mantar gibi bitse de bu bölgede bir alt yapı hazırlığının olması, Yeşilovacık’ı biraz daha önde tutuyor. Taşucu, beldeler içerisinde en iyi olanı ancak Taşucu halkının isyanı kanalizasyonun verimli çalışmaması. Hala insanların kanalizasyonlarını mevcut şebekeye bağlamaması ve mevcut şebekenin her bölgede olmaması nedeni ile Taşucu’nda sıkıntıya neden oluyor. Silifke merkezi ise yaz sıcaklarının artması ile birlikte kokunun yayılması hissedilir duruma geliyor artık. Özellikle Kabasakallı ile Keklik arası ve Göğceburun ile Dörtyol kavşağı arası bu kokuyu ciddi olarak hmeniz mümkün! Bağcıyı dövmek değil niyetimiz, üzüm yemek ama hala gün bulup gün yeme alışkanlığımız devam ettiği müddetçe ki bu alışkanlık devlet kurumlarına da yansımış durumda, yakın bir gelecekte pisliklerimizin içinde yaşamaya çalışırsak lütfen şaşırmayın! Bu durumda büyüyor muyuz, yoksa çoğalıyor muyuz? Eski Cumhurbaşkanlarımızdan merhum Süleyman Demirel “Ben Yaptım oldu” demişti. Acaba yerel anlamda da mı aynı zihniyet hüküm sürüyor? Görünen bir gerçek var ise, Büyükşehir Yasası ile birlikte insanların doğru bir hizmet alamadıklarıdır. Büyükşehir hangi dağa, bayıra, ovaya nasıl hizmet götürsün? İlçe Belediyelerinin hizmet noktaları 100 km menzile ulaşıyor, bu durumda ilçe ve büyükşehir belediyeleri ne kadar verimli çalışabilirler? Devletin kısa, orta ve uzun vade planları olmalı. Bu işleyiş ilçe ve büyükşehir belediyeleri için de geçerli. Bu bölgeye yatırımlar yapılmadan evvel alt yapıları hazırlanmalı, insanların rahat bir ortamda çalışmaları sağlamladır. Bu böyle olmuş mudur bölgemizde? Olmamıştır ve yakın bir gelecekte de olması gözükmemektedir. Planlamalar insanlar için yapılması gerekiyor ancak bu konuda yönetenler ve yöneticiler ve de seçilmişler üzerlerine düşen görevi yerine getirmiyorlar. Yine tekrar edelim, nüfusumuz artıyor ama gerçek anlamda büyümüyoruz. Sorunlarla boğuşan bir toplum olarak her geçen gün geriye doğru gidişimiz devam ediyor. Sözde büyümek kolay da öz de büyümek önemli… SEVGİ IŞIĞINIZ OLSUN…