Kaldırımdan düştüm beni kaldırın!
Güzel bir Kayseri Pazarören türküsü “Evlerinin önü yüksek kaldırım/Kaldırımdan düştüm beni kaldırın” sözleriyle başlar. Aynı sözler Çankırı Çerkeş yöresine ait “Evlerinin önü yaldız piyade” türküsünde de geçer.
Tıpkı birkaç farklı türküde de kullanılmış “minareden at beni/in aşağı tut beni” şeklindeki anonim dizeler gibi mizahi ögeler içerir.
Ancak benim bahsedeceğim standart dışı “Silifke kaldırımları” komik değil maalesef trajik ögeler içeriyor. Zira 35-40 santimetreye ulaşan yükseklikleriyle gerçekten hastalarımız, yaşlılarımız ve engellilerimizin karşısında bir utanç duvarı gibi dikiliyorlar.
Sağ olsun, gazetemiz “Sesimiz” bu konuda “Silifke’nin bezdiren kaldırımları” başlığıyla çarpıcı bir haber yaparak hislerimize tercüman oldu. Haberde de belirtildiği üzere, refah ve gelişmişlik düzeyi arttıkça kaldırım yükseklikleri ters orantılı olarak düşmekte. Bu yüzden normal, insanî, medeni kaldırımların yüksekliği 5-10 santimetreyi geçmemeli.
Nitekim Türk Standardları Enstitüsü’nce (TSE) yayınlanan “Şehiriçi Yollar-Yaya Kaldırımı Koruyucu Engelleri-Tasarım Kuralları” isimli el kitabında ideal yaya kaldırımı “bordür taşı üst seviyesi taşıt yolu üst kaplamasından en fazla 0.15 metre (15 cm) yükseklikte olmalıdır” şeklinde tanımlanmakta.
Kaldırım mühendisliğinin önemi
Bu “yüksek kaldırım” meselesi gerçekten çok önemli! 1990’lı yıllarda Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış bir akademisyen, seçimi kazandıktan sonra kendisine soru yönelten bir gazeteciye “İlk icraat olarak belediyemize ‘kaldırım mühendisi’ alacağım” cevabını verince epeyce alay konusu olmuştu. Ancak yeni yaptırdığı yollardaki minimum yükseklikte, estetik ve kullanışlı kaldırımları görüp mevcut yüksek kaldırımlarla kıyaslayan şehir halkı ve medya mensupları başkanın ne demek istediğini anlamışlardı.
Belediye Başkanımız Sadık Altunok’tan, yıllar önce yapılmış çok yüksek ve kullanışsız eski kaldırımlar için henüz bir şey beklemiyoruz. Ancak, kendisinin yaptırdığı Göksu kenarındaki yeni yürüyüş yollarında kaldırımları standartlara uygun yükseklikte tutabilir; hastalarımız, engellilerimiz ve yaşlılarımızın dualarını alabilirdi.
Öyleyse yazımın girişinde hatırlattığım o türkünün ironik sözlerini bir süre daha söylemeye devam edeceğiz dostlar;
“Evlerinin önü yüksek kaldırım
Kaldırımdan düştüm beni kaldırın”