MESLEK EDİNDİRME
28 Şubat sürecinde sırf imam hatip okullarının önünü tıkamak için ara eleman yetiştiren meslek okullarını körelttiler. Endüstri meslek liselerine bile öğrenciler katsayı bahanesiyle gidemedi. Çıraklık eğitim okulları da istenen performansı bir türlü gösteremedi. Ardından 4+4+4 eğitim sistemi ile küçük sanayiciler ve birçok esnaf çırak bulamaz hale geldi. Endüstri meslek liselerimize en başarısız öğrencilerimizi doldurduk. Başarı seviyesi düşük bütün gençlerimizi kabiliyetlerini belirlemeden düz liselere doldurduk. Gelinen nokta nitelikli ara eleman eksikliği.
Halk eğitim merkezleriyle; hükümet, meslek edindirme kurslarıyla belediyeler belge dağıtmaktan ileriye geçemedi.
Meslek yüksek okullarımızın durumu ise içler acısı. Pratik uygulama gerektiren birçok mesleğin sadece teorisi anlatılıp geçildi. Mezun olan gençlerimiz dolgun maaşlı iş beklerken kendilerini asgari ücretin beklediğini sahaya çıkınca anlıyorlar. Tabi birde belgesini almış oldukları mesleğin sahadaki pratiklerini sıfırdan öğrenmek zorunda olduklarını da fark ediyorlar.
Bizim buralarda bir Yörük deyimi vardır. Göç gide gide düzelir diye. Maalesef mesleki eğitim işini de biraz öyle yapıyor gibiyiz. Hâlbuki endüstri meslek liselerinde, ticaret meslek liselerinde yıllardır uygulanan okul-sanayi, okul-esnaf işbirliği biraz güncellense ve yeni meslekler daha erken fark edilip uygulansa çok yerinde olur. Yeni yeni doğru adımlarda atılmaya başlandı, organize sanayi bölgelerinde uygulama okulları açılması gibi. YÖK’ün yeni mesleklere göre üniversitelerde yapılanmaya gideceğini açıklaması gibi…
Meslek liselerinden aynı mesleğe devam edenler sınavsız olarak ilgili üniversitelere girebilmeli. Kabiliyet ya da meslek becerisi belirleme çalışmaları ortaokul seviyesinde yapılmalı. Silifke OSB’de fabrikalar işçi bulmada zorlanıyor. Doç. Dr. Muhammet Saygın hocamın YÖNETMEK kitabında yaptığı tespitleri unutmamamız gerekiyor.
Madem maddeci bir dünyada yaşıyoruz. Üniversite okumadan da güzel para kazanmak mümkün. Hele şöyle bir etrafınıza bakın. Esnaflar, müteahhitler, komisyoncular, üreticiler, fabrika sahipleri…
Bakın hele bir daha bakın!..