HAYALİMDEKİ BELEDİYE BAŞKANI: “Yapıcı Değil Yıkıcı Başkan”
Bir zamanlar bir yazı yazdım ve belediye başkanı bana kırıldı. Hâlbuki ciddiye alsa bugün bile adı unutulmayacak ve yıllarca “yıkıcı” hizmetleriyle anılacaktı.
Kentin ihtiyaçları bitmez. Halkımızın bütün güzelliklere ihtiyacı var ve yapılması gerekir. Ancak bütçe imkânları sınırlı olduğu için bu ihtiyaçların önem sırasına göre öncelikleri ve acil olanları vardır. Stratejik planlar bu sebeple yapılır ve her yıl güncellenerek uygulanmaya çalışılır.
Lafı uzatmadan esas konuya girelim. Bugün kentimizin en büyük ihtiyacı oto park ve meydan ihtiyacıdır. Belediye mevcut ekip ve imkânlarıyla çalışıp hizmet ediyor ancak, boş olan yerlere bir şeyler yaparak var olan alanları da betonlaştırıyor. Durum gittikçe işin içinden çıkılmaz hale geliyor.
Meydanlar, parklar kentin akciğerleridir ve insanların nefes alma yeridir. Sağlıklı bir insan olmanın en önemli şartlarından biri diğer organların iyiliği yanında akciğerinin de sağlam ve sağlıklı olmasıdır. Bu bakımdan kentlerin olmazsa olmazı akciğer görevi gören meydan ve parkların yeterince olmasıdır.
Bırakınız yaz günlerini, bayram zamanlarını kentin en sakin zamanlarında bile otopark sorunu dayanılmaz boyutlara gelmiştir. Sıkışıklıkta her kavşağa 4-5 polis görevlendirmek sorunu çözemez. Çünkü trafikteki araçların pek çoğu döne döne aracını park edecek yer aramaktadır. Sıkışıklığın ana sebebi araç park edecek yer bulunmamasıdır. Bu sorunun cezayi ve zorlayıcı tedbirlerle çözülemeyeceği açıktır.
Bu konuda yapılacak tek şey istimlak yolu ile yeni alanlar açmaktır. Belediye zaruri rutin işleri yaparken kaynaklarının önemli bir bölümünü istimlaklere ayırmalıdır.
İstimlak edilen bu yerler yıkılmalı, düzeltilmeli ve öylece bırakılmalıdır. Bir belediye başkanının şehrimize yapacağı en büyük iyilik bu olacaktır.
Bu sebeple ben yapıcı bir belediye başkanı değil yıkıcı bir belediye başkanı arzu ediyorum. İnanıyorum ki yıkıcı bir belediye başkanı halkımızın gönlünde taht kuracak ve uzun yıllar unutulmayacaktır.
Bu sebeple sorun çözülünceye kadar benim hayalimdeki belediye başkanı hep “yapıcı değil, yıkıcı belediye başkanı” olacaktır.