BAYBURT’UN HALK OZANI: ÂŞIK SÜPHANİ
“BİR DAHA SÜPHANİ GELİR Mİ BAYBURT”
Kıymetli hemşehrilerim, Bayburt’ta geçirdiğim süre boyunca birbirinden kıymetli insanlarla tanışma fırsatı buldum. Ali Sırrı ÇOBAN ağabeyim de bu güzel insanlardan biri… Sizleri “Âşık Süphani” mahlasıyla tanınan ozanımızla yaptığım bir röportajla baş başa bırakıyorum.
Öz
Ali Sırrı Çoban, 1960 yılında Bayburt'ta doğmuş ve hayatının büyük bir kısmını aynı bölgede geçirmiştir. Genç yaşlarda çobanlık yaparak başladığı çalışma hayatına, taş ustası olarak devam etmiş ve dini yapıların inşasında önemli roller üstlenmiştir. 1998 yılında Bayburt'un il oluşuyla birlikte kamu sektörüne geçiş yapmış ve Bayburt sağlık teşkilatında memur olarak görev almıştır. Aynı zamanda, küçük yaşlardan itibaren şiir yazmaya başlamış ve güzel sesi sayesinde yerel etkinliklerde sahne alarak türkü söylemiştir. Şiir yazma tutkusunu, okuduğu Âşık edebiyatı kitaplarından aldığı ilhamla geliştirmiş ve zamanla usta Âşıklarla tanışarak bu alandaki yeteneğini pekiştirmiştir. 2002 yılında Kültür Bakanlığı tarafından resmi halk ozanı olarak tescillenmiş ve bu ünvan, ona hem yurt içinde hem de yurt dışında çeşitli imkânlar sunmuştur. Âşık Süphani mahlasını kullanmasının ardında, bu kültürel mirasın bir parçası olma arzusu ve Âşık geleneğine duyduğu saygı yatmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Ali Sırrı Çoban, Âşık Süphani, Röportaj.
BAYBURT'S FOLK MINSTREL: ASIK SÜPHANİ
"WILL SÜPHANI COME AGAIN BAYBURT"
Summary
Ali Sırrı Çoban was born in Bayburt in 1960 and spent most of his life in the same region. He started his working life as a shepherd at a young age and continued as a stonemason and played an important role in the construction of religious buildings. In 1998, when Bayburt became a province, he switched to the public sector and worked as a civil servant in the Bayburt health organization. At the same time, he started writing poetry from an early age and sang folk songs at local events thanks to his beautiful voice. He developed his passion for writing poetry with the inspiration he received from the books of minstrel literature he read and in time he met master minstrels and reinforced his talent in this field. In 2002, he was officially registered as a folk minstrel by the Ministry of Culture and this title offered him various opportunities both at home and abroad. His use of the pseudonym Âşık Süphani is based on his desire to be a part of this cultural heritage and his respect for the minstrel tradition.
Key Words: Ali Sırrı Çoban, Âşık Süphani, Interview.
Giriş
DEMİREL: Sayın Ozanımız; doğum, yaşam, uğraş alanı olarak üç boyutta kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
SÜPHANİ: Eyvallah Osman Bey, ben bin dokuz yüz altmışın beşinci ayının on birinde Bayburt Halfikale Mahallesi'nde dünyaya gelmişim. Zahit Mahallesi'nde ikamet ediyorum. Hayatım hep çileyle geçti. Ben şimdi ne diyeyim size… Sekiz, dokuz yaşlarında baba mesleğim olan çobanlığı yaptım. Bu mesleği on altı, on yedi yaşıma kadar devam ettirdim. Ondan sonra kardeşlerimle ve büyük abimle birlikte gurbet hayatımız başlamış oldu. Normalde taş ustasıyım. Cami, minare, mihrap, minber, kürsü yapımlarında görev aldım. 1998’li yıllarda Bayburt’umuzun il oluşu nedeniyle Bayburt sağlık teşkilatına memur olarak girdim. Memurluktan önce de şiir yazıyordum. Biraz da sesimin güzel oluşu nedeniyle Bayburt'taki bazı millî, manevi gecelerimizde sahneye çıkıyor ve türkü söylüyordum.
DEMİREL: Şiir yazmaya ne zaman başladınız? Sizi bu sevdaya iten güç neydi?
SÜPHANİ: Ehli dil âşıkların kitaplarını okuyarak başladım. Mutlaka kitap okunmalıdır. Okumadan bir şey olmaz. Bende de işte o zamanlar bu heves başladı. Sazı alıp kendi kendime bir şeyler mırıldanmaya başladım. Derken usta âşıklarla tanıştım. Murat Çobanoğlu gibi ozanlarla arkadaşlıklarım başladı. Biraz da sesimizin vermiş olduğu güzellik insanların ilgisini çekti. Zira, dinletemedikten sonra ben âşıklığı niye yapayım…
DEMİREL: 2002 yılında Kültür Bakanlığı halk ozanları arşivine girdiniz. Halk ozanı olduğunuz tescillendi. Bu kıymet bilinirlik sizi nasıl etkiledi?
SÜPHANİ: Etkileyecek tabii ki. En azından resmî bir sıfatım oldu. Mesela bir program olduğu zaman Kültür Bakanlığından bana davetiye geliyor. Yurt dışına gidecek olsam Kültür Bakanlığının bana vermiş olduğu yazıyla gidebiliyorum... Birer tane halk ozanı kartımız da var. O da güzel bir şey…
DEMİREL:: Ali Sırrı Çoban olarak Âşık Süphani mahlasını kullanmanızın sebebi nedir?
SÜPHANİ: Ali Sırrı benim adımdır. Küçükken bir rahatsızlık geçirmişim. Amcam, bu çocuk iki ismi kaldıramıyor ona Süphan diyelim demiş. İlkokul üçüncü, dördüncü sınıfa kadar ben Ali Sırrı ismimi tam olarak bilmiyordum. Velhasıl her âşığın bir mahlası vardır. Benim mahlasım da Süphani’dir.
DEMİREL: Sayın Ozanım sizin her şiiriniz kıymetlidir. Yüreğinizden kopup gelen bir şiirinizi bizimle paylaşır mısınız?
SÜPHANİ: Türk şiirleri bana göre hep kıymetlidir. Çünkü her şiirin bir anısı vardır. Cumhuriyetle ilgili yazdığım şiirinin bir bölümünü okurlarınıza istirham etmek isterim.
Âşık Süphani. Fotoğraf: Osman DEMİREL, 2022.
Âşık Süphani bir programdayken.
Yirmidokuz Ekim Toy Düğün Kurduk
Yol Aldı Kervanlar Cumhuriyetle
Mustafa Kemal’le Möhrünü Vurduk
Yazdırdı Fermanlar Cumhuriyetle
Paşasıyla Birlik Verdi El Ele
Milletiyle Göğüs Gerdi El Ele
Yaralıya Merhem Sürdü El Ele
Bulundu Dermanlar Cumhuriyetle
(29.10.2021)
DEMİREL: Sayın Ozanım, değerli vaktinizi ayırdığınız ve bizleri bilgilendirdiğiniz için şükranlarımı sunarım.