Çorap Söküğü   Üç beş arşın bez…   Telefonumu kurcalarken “Vicdan” imzalı bir mesaj buldum. Göz gezdirdim, ilk satırı okuyunca durdum. “Canaran” diye sesleniyor… “Gel hele, gel beri, ver eli, oynat şu kalemi” diyor ve ekliyordu: Yaz gazeteci!   *   Akkuyu Nükleer Santrali projesinden, Mersin Limanı genişleme projesine… Balık çiftliklerinden, vahşi madenciliğe varıncaya dek ‘hassas’ konuları irdeliyor, gönderme yapıyordu: Ona ne buna ne… Yaz yeter ki tüm gerçekleri. Yaz gazeteci!   *   Daha uzak ve ileri bir satırda, “Akıl durdu, kalp durdu, kalem durdu, basın sustu, dil sustu, insanlık sustu diyelim vicdan susar mı?” diye soruyordu. Sahi kuzum akıl durdu, kalp durdu, kalem durdu, basın sustu, dil sustu, insanlık sustu diyelim peki ya vicdan! Vicdan susar mı? Susar mıydı?   * Ardı sıra sanki deli kızın çeyiz sandığı ortaya dökülüvermiş de sıralıyordu: Bir kuş şakıyorsa acıyla Akkuya’da… Bir çocuk ağlıyorsa korkmuş ve ürkek Hamzabeyli’de, Kayrakkeşli Hacgediği’nde, Çukurkeşlik’te, Değirmençay’da, Turunçlu’da… Bir ana isyan çığlıklarındaysa, avurtları çökmüş ve de çaresiz; Taşucu’nda, Akdeniz’de, Mezitli’de, Yenişehir’de, Toroslar’da, Anamur’da, Aydıncık’ta, Bozyazı’da, Silifke’de, Tarsus’ta, Çamlıyayla’da, Erdemli’de, Gülnar’da, Mut’ta… Bil ki Mersin’dedir o isyan… Bil ki kalker ocağından, kırma eleme tesisinden, taş ocağından, mermer ocağından, çimento fabrikasından yükselir o çığlık... * Mesajında mermer ocakları kuşatması altındaki Erdemli’nin Sorgun yaylasında yaşayan köylülerin yıllardır süren mücadelesine de parantez açıyordu Vicdan… TBMM 27. Dönem Mersin Milletvekili CHP’li Cengiz Gökçel, 28. Dönem Mersin Milletvekili CHP’li Hasan Ufuk Çakır’ın köylülerle birlikte verdiği mücadelenin altını çiziyordu. CHP’li vekillerin karşı çıkıp Türkiye’nin gündemine taşıdığı… CHP’den Mersin Milletvekili Aday Adayı olan, birçok sektörde yatırımı olan iş insanı Hüseyin Kış’ın Sorgun’da mermer ocağı açma girişimini sorguluyor, “Bu ne perhiz?” diye soruyordu. Öyle ya, yatırım yapılacak onlarca sektör, kilometrekarelerce vatan toprağı dururken neden Sorgun? Neden taş, mermer ocağı yatırımı?   * Vicdan susmuyor, hemen arkasından, peşi sıra, takiben “Göndersem gitmez gerçekler, hepsi yatılı misafir” diyordu: Gerçekler yatılı misafir. Dile gelsin, uyansın şu hâlde yatılı misafir. Vicdan sormuş, ben de sorayım. CHP’li vekillerin karşı çıktığı… Kapatılması için mücadele verilen Sorgun’daki mermer ocaklarına bir yenisini eklemek… Çalışkanlığıyla yıldız gibi parlayan, TBMM’de, CHP sıralarında, Mersin Milletvekili kardeşi bulunan… Vaktizamanında CHP’den Mersin Milletvekili Aday Adayı olan Hüseyin Kış’a ‘Vicdan’ sormuş ben de sorayım: Yaptığınız CHP’ye zarar vermek değil midir? Vicdan sormuş Hüseyin Kış’a, ben de sorayım: Yakışık aldı mı? Vicdan sormuş Hüseyin Kış’a, ben de sorayım: Yakışık aldı mı? Vicdan sormuş Hüseyin Kış’a, ben de sorayım: Yakışık aldı mı? Başka sorum yok!   * Nihayetinde… “Mersin; dağları delik deşik… Havası, toprağı, suyu kirletilmiş… Ormanları, denizi kapanın elinde kalmış sahipsiz şehir” diye ünleyip bir tekerlemeyle bitirmiş mesajını Vicdan: “Âlem gider Mersin’e Biz gideriz tersine; Çiçek koymak yetmiyor Atatürk’ün büstüne!”   *   Vicdan’dan yükselen sese, gelen mesaja sussam susulmaz, yazmasam olmazdı. Bitti. Dağılabilirsiniz. De haydi bekleme yapmayın, dağılın ki ben de dağılayım. Türkü o türkü: “Gafil gezme şaşkın! Şu dünyada üç beş arşın bezin var, Dünya kadar malın olsa ne fayda, olsa ne fayda…”