Çorap Söküğü
TIK TIK
Yazıcılık mesleği güzel, faydalı fakat hiç kolay değildir, inanın.
Günaşırı yüreğiniz taşacak, neşeniz tazelenecek ve her zamanki nağmeleri yumurtlamadan yumurtadan yeni çıkmış konu hakkında havaya pala sallayacaksınız. Elde var bir.
Tilkiden kurnaz olacaksınız. Etti iki.
Çapanoğlunun abdest suyu gibi, tatsız ve kötü yazmamak için kız daha beşikteyken çeyiz düzmeye başlayacaksınız. Bu da üç.
Sanırım şu da eklenebilir: Kelime fukarası kaldığınızda, “iki tık tık, beş tak tak” kelam etmeye, vaziyeti kurtarmaya yetecek kadar “sörf” yapacaksınız.
Şimdi sofraya buyurun…
**
Belediyelerin sosyal medya paylaşımlarını eğitici ve eğlendirici buluyorum. Neşem tazeleniyor.
Geçenlerde 43 derece 4 dakika güneydeki şehirde bir belediye “Çok tıklandık” diye paylaşımda bulundu.
Beriki belediye “En çok biz tıklandık” diye takip etti.
Diğeri “Öyle böyle tıklandık” diyerek berikini takip etti.
Diğeri ve berikini takip eden sonraki “İyi tıklandık” dedi.
Diğeri, beriki ve sonrakini takip eden öbürü “Biz” dedi ve ekledi: “Tıka basa tıklandık.”
Berikinin beriki, “Biz hepsinden bir fazla tıklandık” deyince çarşı karıştı.
İşte tam da bu sırada ‘ağır abi’ yayına girdi:
“Bir fazla diyenden bir fazla tıklandık.”
Ne yalan söyleyeyim ben hepsini beğendim, tıkladım.
Yaratıcılıkta sınır tanımayan ‘ağır abi’nin paylaşımını hem beğendim hem tıkladım hem kıskandım! Hastası oldum: “Bir fazla diyenden bir fazla tıklandık.”
Ne olur, köşe minderi gibi durmayın öyle. Haydi siz de bu yazıyı tıklayın. Sevaptır!
Tık!
**
Meğer yazı bitmemiş, şöyle devam ediyormuş:
“Saçının tellerine gönlümü taktı kader” diye bir şarkı vardır.
Yıllar, seneler önce…. Orada burada dolana dolana serserilik stajını tamamladığım günün birinde bir esmere tutuldum. Durum vaziyeti meydanda: Önce salonu süpüreceğim sonra pencere pervazlarını sileceğim, ardından camı.
Evlilik saadeti budur!
Ah bu şarkıların gözü kör olsun!
O sebepten ne varsa türkülerde var: “Su akar güldür güldür…”