BAŞKENT’TEN SELAM
MOLDOVA’DAN NASRATTINOĞLU’NA ŞÜKRAN PLAKETİ
Silifke Belediye Meclisi’nin 16 Temmuz 1974 tarih ve 2 No.lu kararı ile Gazetemizin yazarı İrfan Ünver Nasrattınoğlu’na “Silifke Fahri Hemşehrisi” ünvanı verildi. Belediye başkanı Ali Önder, Kâtipler Tekin Tezcan ve Mehmet Ünvanlı imzaları ile bu karar Nasrattınoğlu’na bildirildi.
Bu onursal karar beni Silifke’ye kalben bağladı ve Silifkeli yaptı. Nitekim yarım asıra yakın bir süre, hem Uluslararası Silifke Festivallerine; hem de Silifke ve Silifkeli hemşehrilerim için, benden talep edilen, yapabileceğim her şeyi severek yaptım…
Örneğin, dünyanın birçok ülkesindeki kültür ve sanat insanlarının Silifke’yi tanımalarını; Silifke Belediyesi’nin, kimi ülkelerin Belediyeleri ile kardeşlik ilişkisi kurmalarını sağladım.
Sonra bir noktada Silifke Belediyesi yönetiminde söz sahibi olan zevat, beni bir kalemde sildiler!..
Geçen yıl düzenlenen festivalimize Moldova Cumhuriyeti’nin Gagauz Özerk Bölgesinden bir halk oyunları topluluğu geldi. Yıllardır bu ülkeden gruplar getirdik. Hatta bu ülkenin gelmiş geçmiş ve halen en büyük folklor topluluğu olan DÜZ AVA Ansamblını da getirtmiştik. Geçen yıl gelen grubun Türkiye’ye gelebilmesini sağlayan Moldova Milletvekili Sn. Bn. İvanna Köksal, saygı değer eşi Rafet Köksal ile birlikte Silifke’yi teşrif ettiler ve şehrimizi çok sevdiler…
B. ve Bn. Köksal dün beni arayıp ziyaret ettiler ve İvanna Hanım, bu güne kadar Gagauz Türkleri için gösterdiğim çabalar için teşekkür ederek, bir şükran plaketi verdiler. O arada, bu yılki festivalimiz için de davet aldıklarını söylediler. Bu habere çok memnun oldum. Zira karı-koca Köksal’lar, saygıya da, sevgiye de layık insanlardır.
Gagauzlar ve onların özerk Devletleri hakkında bilgileri olmayan okurlarımız için ben kısaca onları tanıtmak isterim:
***
SSCB’nin dağılmasından sonra, o Birliği oluşturan 15 cumhuriyet, bağımsızlıklarını ilan ettiler. Bunlardan birisi de Moldova idi. İkinci Dünya Savaşından sonra, Romanya’nın Moldova Bölgesi’nin geniş bir kısmına, Basarabya’nın bir bölümü eklenerek, Moldova adlı bir Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti oluşturuldu. Bu Cumhuriyetin egemen zümresi, sonradan kendilerine Moldovan adı verilen Romenler’dir. Bu zümreden başka, Dinyester Nehri çevresinde yaşayan Ruslar; Basrabya’nın Bucak Bölgesi’ndeki Gagauz’lar ve cumhuriyetin her yanındaki öteki milletler; Ukraynalı, Bulgar, Kafkasya Halkları, Orta Asyalılar vb. Moldova’nın asli unsurlarıdır.
Moldovanlar’ın, SSCB’nden ayrılıp, Bağımsız bir Cumhuriyet ilan etmeleriyle birlikte, Gagauzlar da bağımsızlıklarını ilan ederek, 1990 yılında “Gagauz Cumhuriyeti”ni kurdular. Kısa sürede, bağımsız bir devlette bulunması gereken bütün kurumlar oluşturuldu. “Halk Topluşu” adıyla bir Meclis kuruldu. Esasen Bucak Bölgesi’nin merkezi konumundaki Komrat Kasabası, Başkent ilan edildi ve Halk Topluşu bu Kasabada toplandı.
Moldova Parlamentosu Milletvekili İvanna Köksel, Yazarımıza şükrün plaketi verirken
Moldova’da demokratik sistem kurulup, işler yoluna girmeye başlayınca, Moldovanlar, Gagauz Cumhuriyeti ile uğraşmaya başladılar. Esasen, Türkiye de dahil, hiç bir devletin resmen tanımadığı Gagauz Cumhuriyetini ortadan kaldırmak için her türlü baskıya başvuruldu! Bir keresinde, asker, polis, sivil büyük bir Moldovan kalabalığı, Gagauzlar’ın yaşadığı Bucak’ı kuşattılar; kan dökülmesini, iki tarafın saygın kişilerinin yatıştırıcı nutukları önledi. Sonra müzakereler yoğunlaştı. Neticede Moldova Parlamentosu, Cumhuriyet ilanının geri alınmasına karşılık Gagauziye’ye özerklik vermeyi kabul etti. Böylelikle “Gagauz Yeri Özerk Bölgesi” resmen kurulmuş oldu.
Bugün Romanya, Ukrayna, Bulgaristan ve Moldova’nın arasında, minik de olsa bir Gagauz-Türk Devleti bulunmaktadır.
Gagauz Yeri Özerk Bölgesi’nin yasalaşması, Devletin oluşumunda önemli bir değişikliğe yol açmadı. Sadece Cumhurbaşkanı sıfatının yerini “Başkan” aldı. İlk Başkan seçimini Georgi Tabunşçik kazandı. Birçok siyasi partiler kuruldu. Ne var ki, ekonomik durumun, hayatı güçleştirmesi, halkın yönetime güven duymamasına yol açtı. Başından beri büyük yardımlarda bulunan Türkiye, her alandaki desteğini sürdürdü. Bu süreç içerisinde T.C.’nin desteğiyle su sorunu çözümlendi. İçme suyu olmayan Gagauziye adeta yeni bir hayata kavuştu. Artık Gagauz Yeri’nin elektriği sık sık kesilmiyor. Her sahadaki kamu görevlileri Türkiye’de eğitildiler. Çok sayıda Gagauz genci Türkiye’de lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi gördü ve görmektedir. Kadınlı erkekli binlerce Gagauz Türkiye’de çeşitli işlerde çalışarak geçimlerini sağlamaktadır. Kısaca TİKA olarak bilinen Türk İşbirliği Kalkınma Ajansı, Gagauziye’de dil ve el sanatları kursları açmaktadır. Bu Ajans Gagauzlar için Radyo ve Televizyon istasyonları kurmuş; “Atatürk Kütüphanesi” oluşturmuş; eğitime yardım amacıyla öğretmenler göndermiştir.