Çorap Söküğü
HAMAMDA ÇIRILÇIPLAK
Toplanın anlatıyorum…
Orhan Veli’nin “Pireli Şiir”i, “Karışık bir iş vesselam” diye başlar ve devam eder:
“Deli dolu yazar kalem
Yazdığı da ne?
Bir sürü
İpe sapa gelmez kelam.”
Eline kalem alıp da kendini büyük yazar sanmayan yoktur. Ne yalan söyleyeyim, ben de kendimi öyle sanırdım. Eğri oturmadan doğru konuşmam gerekirse, “deli saçması” yazarak geçti ömrümün gençlik yılları… “Sen şöylesin, ben böyleyim; şu böyledir, bu bilmem nedir” çekişmeleriyle... İçi kof, altı boş tespitlerle… Güncelde önemli fakat değersiz konularla…
Saçım ağardı, morukladım, Silifke turşusuna döndüm, hıyar turşusuna, pancar turşusuna... Bayıra vurmuş kart öküz yaşımda anladım ki gerçek olan “değerli” olmakmış, “önemli” kalmak değil!
**
Belediyelerin mesela, kapısındaki “Büyükşehir” tabelasını sökseniz değeri düşmez.
Mersin Büyükşehir Belediyesi hudutlarını baştan sona o uyduruk logo ile donatsanız; belediye basılı evrakını, otobüsleri, durakları, gazeteleri, internet sitelerini o sevimsiz, o itici logo mogoyla boyasanız da Mersin’in değeri artmaz.
Tarsus’ta mesela… Giriş çıkışa “İl’le de Tarsus” yazıp, belediye makam aracına “82” plakasını taktığınızda Tarsus’un değeri artmaz…
Silifke’de mesela… Deveye de binseniz, giriş çıkışa “Silifke İline hoş geldiniz” tabelası da koysanız Silifke’nin değeri artmaz.
Çünkü değer yükselten o tabela, o uyduruk logo, o plaka, o deve değil hafızalarda uyandırdığı karşılığıdır!
**
Demek istediğim şu:
Sıradan bir insan “muhtar”, sıradan bir insan “belediye başkanı” veya “bakan” olduğu zaman “değerli” olmaz; “önemli” olur.
Muhtarlık mührü, Belediye Başkanlığı ya da Bakanlık koltuğu gittiği gün önemi biter.
Önemli insan mevkisini koruyabildiği sürece önemlidir. Mevki gidince sıradan insan olur. Şehirleri, sokakları, parkları, bulvarları dolduran yığınlar gibi, sıradan insan... Ali gibi, Veli gibi; kırk dokuz, elli gibi mesela, benim gibi!
Bitirirken…
Çok söz hamal yüküdür. Bırakalım bir yana şunu bunu gerçek olan, “değerli” olmaktır, “önemli” kalmak değil!
Gün gelir devran döner, sandalye kayar, etiket düşer, çevre dağılır. Hamamda çırılçıplak insan kalır!
Şimdi dağılabilirsiniz…