Çorap Söküğü
Kim varmış, bir yokmuş…
Vali gitmemiş.
Büyükşehir Belediye Başkanı gitmemiş.
13 Milletvekili var hiçbiri gitmemiş.
13 ilçe var, 13 kaymakamdan giden olmamış.
13 ilçe belediyesi var, 13 de ilçe belediye başkanı. Ara ki bulasın…
Mersin adına karar verme ve sorumluluğu bulunan atanmış ve seçilmiş bir kişi bile olmayan salonda “Mersin Kenti” adına ödül verilmiş.
Bir varmış, kim yokmuş. Kim varmış, bir yokmuş.
Böyle ‘kent ödülü’ mü olurmuş?
*
Bu yıl gidemedim. Tekrarlanan bir uzun hikâyedir Mersin Kenti Edebiyat Ödülü.
“Mersin Kenti” adına verildiği söylenen bu ödüle itirazım var. Yüksek sesle itirazım var zira Göktürkler’den günümüze Türkler’de eleştiri denen meçhulün adı var, kendi yok. Bize uzak, alışmamışız. Ta ezelden pohpoha aşığız.
Bugüne değin 16 kez verilen “Mersin Kenti Edebiyat Ödülü” bir meslek örgütü olan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından düzenleniyor.
Şimdi soru şu: Bir meslek örgütünün “Mersin Kenti” adına ödül verme yetkisi ve görevi var mıdır?
Adı üstünde ticaret ve sanayi…
“Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Edebiyat Ödülü” deyip çıksalar, hiçbir itirazım yok. Bana ne. Gelgelelim şimdi diyeceğimin “bana göresi, sana göresi” yok… Mersin kenti adına konuşabilecek, karar verecek iki kurum vardır. Biri Mersin Valiliği’dir… Diğeri Mersin Büyükşehir Belediyesi.
Tiyatroda “rol çalma” diye bir sorunsal, bir gerçeklik vardır. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın yaptığı tam da budur!
Anadolu’da söylencedir: Ev içinde saç kesme; kimi uzun der, kimi kısa. “Kent” sözcüğü bu hâliyle MTSO için uzundur. MTSO, Mersin’i yöneten atanmış ve seçilmişlerin desteğiyle lokomotif olursa saç tıraşını tamamlamış olur. Ne uzun ne kısa.
*
Yeri gelmişken…
Ödül alanların yaş ortalamasına baktım. Haydi sizi bu zahmetten kurtarayım: 73.
Ödül alan altmış yaşın altında tek yazar var, 53 yaşında.
Liste uzun: 76 yaşında, 78 yaşında, 79 yaşında, 80 yaşında, 82 yaşında, 86 yaşında ödüle değer görülen var.
Eline kibrit kutusu büyüklüğünde bir plaketçik tutuşturulan Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk 71 yaşında.
Yine yeri gelmişken… “Neden Orhan Pamuk?” diye soranlara gelsin sözüm:
Türkiye’de herkes her şeyi bilir de sadece haddini bilmez. Eline kibrit kutusu büyüklüğünde bir plaketçik tutuşturulan Orhan Pamuk bir romanında bu şehirden birkaç satır bahsetse Mersin için büyük kazanımdır, fiyakalı tanıtımdır.
Pamuk romancıdır, Mersin’e getirilebilmiş olması öyküdür, başarı öyküsü. MTSO yönetimini ve seçici kurul üyelerini kutlarım.
*
Bitirirken…
Bu ülkede nefes alanların yarısı çocuk ve genç… Dörtte biri orta yaş üzeri ve yaşlı… Kalanı da bizden değil zaten Birleşmiş Milletler liginden oradan, buradan, şuradan…
Önerim şudur: Mersin Ticaret ve Sanayi Odamız gelecek yıl 73 yaş ve üzeri bütün edebiyatçılara “onur ödülü” versin. Versin bitsin… Versin ki başarıya aç, özendirme sorumluluğumuz bulunan “yaş sınırına takılan” bu ülkenin genç yazarlarının önü açılsın.
Eleştiri, eleştiri nereye kadar? Bir öneri getirerek bitireyim.
MTSO yönetimi, o kibrit kutusu kadar plaketi kaldırıp atsın.
Bu kentin adı “Mersin” ağacından geliyor.
Yapraklarına alfabedeki harfler, noktalama işaretleri asılı Mersin ağacı figürlü plaket bir taşla iki kuş olur: Kent ve Edebiyat.