Necdet CANARAN
Köşe Yazarı
Necdet CANARAN
 

Huah…

Çorap Söküğü   Huah… Zaman zaman sormuşumdur kendime, içimde hicrandır. Gazeteciliği bırakıp tavuk mu besleseydim mesela. Tavuğun yumurtlamasını beklemek hem daha zahmetsiz hem daha kârlı iştir zira. Yumurtlatacaksın o kadar. Yumurtlamak öyle mi? Kafan güzel, neşen her dem taze olacak ki gezen tavuk yumurtası kıvamında cümle yumurtlayasın şu karnı aç, gözü aç, aç biilaç gazete sayfalarına. Neyse, göğe direk, denize kapak olmaz. Oldu olacak, kırıldı nacak. De haydi, yolcu yolunda gerek.   *   Bezgin Bekir, arabasını tamirciye götürmüş: -Bir yeri hâriç, ses çıkarmayan yanı yok, demiş. Tamirci sormuş: -Neresi ses çıkarmıyor? -Kornası! Şimdi bunun kıssadan hissesini yazayım. Şair Eşref’e taşlamalarında neden isim belirtmediği sorulmuş ya hani… “Hicivlerim numarasız gözlük gibidir.” demiş ya hani… İşte bu! İşte tam da bu sebepten! Bu öykücük numarasız gözlük gibidir. Kim varsa Mecliste yemin etmek dışında kürsüye çıkmayan... Kim varsa Mecliste ağzını açıp Mersin adına ses çıkarmayan pekâlâ o vekile uyarlanabilir. Demem o ki: Milletvekilinin kornası ağzıdır.   *   Mersin, TBMM’de 13 milletvekiliyle temsil ediliyor. Bazı milletvekilleri var, yazılı veya sözlü çok gürültü kopartıyor. En gürültücü, en cevval vekil, hiç kuşkusuz, tartışmasız, açık ara, dili zehir zemberek ve çok sert bir kadın: Perihan Koca. Esmiyor, kürsüde gürlüyor. TBMM’nin resmi internet sitesinde yer alan evrak arşivine göre, Mersin adına hatırı sayılır derecede gürültü kopartan diğer vekilleri de şuracığa not düşeyim ki hak geçmesin: Gülcan Kış, Ali Bozan, Mehmet Emin Ekmen.   *   Dikkatle takip edilesi dört vekil. Tam da şu sebepten: Telgraf gişesine yanaşan Arizona yerlisi, memura bir kâğıt uzatır ve “Lütfen bunu çekiniz” der. Memur, telgrafı yüksek sesle okumaktan kendini alamaz: -Huah, huah, huah, huah! Memur okumayı bitirince sorar: -Dilerseniz aynı parayla telgrafa üç “huah” daha ekleyebilirsiniz. Arizona yerlisi şiddetle karşı çıkar: -Sakın ha, öyle yaparsanız cümlenin hiç anlamı kalmaz! Kıssadan hisse mi? Kafa kâğıtlarında Antalya, Batman, Adıyaman, Malatya yazıyor olsa da. Onlar artık Mersin yerlisi. Kelime vurgusu tam ayar, tam kıvam dört vekil, dört “huah.” Ne üç “huah” eksik ne üç “huah” fazla.   * Bitirirken… Hani demiş ya Oğuz Atay: “Ey! Elesius dağlarından esen rüzgâr, Kıssamız burada biter.” Bu kadar.” De haydi, buraya kadar. De haydi herkes yoluna, ben efkârıma. Öyle ya derdim deniz, efkârım derya. Elbette Tülay makamı: “Hani yosun rengi gözlerin olacaktı senin, Yağmurlu bir nisan akşamında ansızın dönecektin hani?” Mevsim yaz, haziran yanıyor, ben gibi. Huah!  
Ekleme Tarihi: 20 Haziran 2024 - Perşembe

Huah…

Çorap Söküğü

 

Huah…

Zaman zaman sormuşumdur kendime, içimde hicrandır. Gazeteciliği bırakıp tavuk mu besleseydim mesela.

Tavuğun yumurtlamasını beklemek hem daha zahmetsiz hem daha kârlı iştir zira. Yumurtlatacaksın o kadar.

Yumurtlamak öyle mi?

Kafan güzel, neşen her dem taze olacak ki gezen tavuk yumurtası kıvamında cümle yumurtlayasın şu karnı aç, gözü aç, aç biilaç gazete sayfalarına.

Neyse, göğe direk, denize kapak olmaz.

Oldu olacak, kırıldı nacak.

De haydi, yolcu yolunda gerek.

 

*

 

Bezgin Bekir, arabasını tamirciye götürmüş:

-Bir yeri hâriç, ses çıkarmayan yanı yok, demiş.

Tamirci sormuş:

-Neresi ses çıkarmıyor?

-Kornası!

Şimdi bunun kıssadan hissesini yazayım.

Şair Eşref’e taşlamalarında neden isim belirtmediği sorulmuş ya hani…

“Hicivlerim numarasız gözlük gibidir.” demiş ya hani…

İşte bu! İşte tam da bu sebepten! Bu öykücük numarasız gözlük gibidir.

Kim varsa Mecliste yemin etmek dışında kürsüye çıkmayan...

Kim varsa Mecliste ağzını açıp Mersin adına ses çıkarmayan pekâlâ o vekile uyarlanabilir.

Demem o ki: Milletvekilinin kornası ağzıdır.

 

*

 

Mersin, TBMM’de 13 milletvekiliyle temsil ediliyor.

Bazı milletvekilleri var, yazılı veya sözlü çok gürültü kopartıyor.

En gürültücü, en cevval vekil, hiç kuşkusuz, tartışmasız, açık ara, dili zehir zemberek ve çok sert bir kadın: Perihan Koca. Esmiyor, kürsüde gürlüyor.

TBMM’nin resmi internet sitesinde yer alan evrak arşivine göre, Mersin adına hatırı sayılır derecede gürültü kopartan diğer vekilleri de şuracığa not düşeyim ki hak geçmesin: Gülcan Kış, Ali Bozan, Mehmet Emin Ekmen.

 

*

 

Dikkatle takip edilesi dört vekil.

Tam da şu sebepten:

Telgraf gişesine yanaşan Arizona yerlisi, memura bir kâğıt uzatır ve “Lütfen bunu çekiniz” der.

Memur, telgrafı yüksek sesle okumaktan kendini alamaz:

-Huah, huah, huah, huah!

Memur okumayı bitirince sorar:

-Dilerseniz aynı parayla telgrafa üç “huah” daha ekleyebilirsiniz.

Arizona yerlisi şiddetle karşı çıkar:

-Sakın ha, öyle yaparsanız cümlenin hiç anlamı kalmaz!

Kıssadan hisse mi?

Kafa kâğıtlarında Antalya, Batman, Adıyaman, Malatya yazıyor olsa da.

Onlar artık Mersin yerlisi.

Kelime vurgusu tam ayar, tam kıvam dört vekil, dört “huah.”

Ne üç “huah” eksik ne üç “huah” fazla.

 

*

Bitirirken…

Hani demiş ya Oğuz Atay:

“Ey! Elesius dağlarından esen rüzgâr,

Kıssamız burada biter.”

Bu kadar.”

De haydi, buraya kadar.

De haydi herkes yoluna, ben efkârıma.

Öyle ya derdim deniz, efkârım derya.

Elbette Tülay makamı:

“Hani yosun rengi gözlerin olacaktı senin,

Yağmurlu bir nisan akşamında ansızın dönecektin hani?”

Mevsim yaz, haziran yanıyor, ben gibi.

Huah!

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3