Çorap Söküğü   HEY GİDİNİN ÇİNGİL ÇİNGİL SİLİFKE’NİN YOĞURDU   Bayıra vurmuş kart öküz gibi soluyup durduğum yıllar, gençliğim… Bir Silifkeli esmere, kara gözlüye kalbimi verdiğim, yarı şehit, yarı gazi olduğum günler… Taşucu’ndaki civcivli meyhanede öğretmen, yazar, şair, ressam, fotoğrafçı, dünya iyisi insan Eflatun Abiyle, Eflatun Yüzbaşıoğlu ile dertleştiğim… Mersin’de Çamlıbel’e sığınıp birayı rakıya cila çekip teselli aradığım günler… Sahi yahu, slogan yerinde ve esaslıymış o vakitler: Bira gerçekten o kapağın altındaymış, şimdikiler bildiğiniz mantar. Hey gidi gençlik, hey gidinin çingil çingil Silifke’nin yoğurdu. Ne güzel abimizdin sen Eflatun Abi. Işıklar yoldaşın olsun.   **   “Deveyi hendekten atlatma Canaran, sözünü düze vur hele” diyenler, işittim sizi. Peki. Mehpare Halamın uzaktan kuzeni Kennedy dermiş ki: -Ben elime aldığım kitabı, kiminde tam sayfa, kiminde cümle, kiminde paragraf, kiminde de sözcük sözcük okurum.   Mersinimizin meselelerinde patolog gibi çalışan Abdullah Ayan, dikkatle takip edilesi yazar ve düşün insanıdır. Abdullah Abinin Çamlıbel Balıkçı Barınağı analizini bir solukta, kesmedi iki solukta harfi harfine okudum. Teşekkür borcumuzdur.   **   Sayın Mustafa Gültak, Akdeniz Belediye Başkanımız, sözüm sizedir: Çamlıbel Balıkçı Barınağı’nda her Mersinli’nin tatlı, acı hatırası vardır. Aşkı, saadeti orada tatmışızdır mesela. Çamlıbel sevdadır. Beton yığınına dönen şehrimiz Mersin’de nefes alınabilecek adrestir Çamlıbel. Vazgeçin şu beton sevdanızdan, ‘spor merkezi görünümlü’ AVM hülyanızdan. Kıymayın Çamlıbel’e, kıymayın Mersin’e, kıymayın anılarımıza, yarınımız olan gençlere. Bırakın saçımız dağınık kalsın.   Bitirirken…   Geldik zurnanın zırt dediği yere… Senelerdir başlık atıyorum, yurt dışındaki ajanslara ‘fotoğraf altı’ yazmaktayım. Peki, bu yazıya ne başlık atmalı? Madem bir sevda yüzünden düştüm yollara, madem seneler seneler sonra yurt dışında çıktın karşıma şu halde majiskül dizeyim buraya: HEY GİDİNİN ÇİNGİL ÇİNGİL SİLİFKE’NİN YOĞURDU. Uyduysa ne âla, ne iyi… Uymadıysa pek âlâ, pekiyi… Yatayım artık. Kuşluk vakti. Saat 01.47.