Çorap Söküğü
ÇETE BAYRAMI
Hani adama sormuşlar:
“Nasılsın?..”
“İyiyim demek âdet olmuş!” demiş.
Mersin şehrinde âdetten de olsa “iyiyim” demenin ve dahi soluklanmanın mümkünatı yok!..
Deli kızın çeyiz sandığı bir kez açılmaya görsün, “söylenmezse dert olur, söylenirse dokunur” neler varmış neler...
Hadi isterseniz, kimsenin ağzını açıp söyleyemediği kılkuyruk konuyu, ibretiâlem için anlatmaya çalışayım ama müsaadenizle önce bir konuya açıklık getireyim:
Ne mücahit gaziyim ne de mücahit şehit torunu. Oldum bittim yakın tarihimize ilgi duyup koşturduğumdan ve bana her gün bayram olduğundan aklım birden yüz bir yıl öncesine gidince, “3 Ocak Kurtuluş Günü” denen meçhulü de en ince noktasına kadar inceledim; gündüz hayalimde, gece düşümde ve de tarihin tozlu raflarında!..
Öykü şöyle başlar:
Mersin, 17 Aralık 1918 günü İngilizler tarafından işgal edilir...
1 Ocak 1919 tarihinde Fransızlar ve Ermeniler de işgale katılır ve işgal 3 yıl 20 gün sürer...
20 Ekim 1921’deki Ankara Anlaşması gereği, Fransızlar 3 Ocak 1922’de yönetimi devrederek çekilir ve “kurtuluş günü” gerçekleşir...
Fakat bilesiniz, Mersin’de ve dahi “3 Ocak” denen meçhulde ava giden avlanır.
Bunları çok konuşmuştuk ama hiç anlatamamıştık. Söylemesi ayıp, meğer “Çete Bayramı”nı 62 yıl yanlış tarihte kutlamışız biz Mersinliler...
Sakın ola ki abarttığımı zannetmeyin.
1985 yılına dek, Mersin’in düşman işgalinden kurtuluş günü 5 Ocak’ta kutlanırmış. Nereden esmişse esmiş bir yıl da 4 Ocak’ta kutlanmış Mersin’in düşman işgalinden kurtuluşu.
Cümle âlem biliyor ki çalmadık kapı, başvurmadık makam bırakmayan Kenan Kayaselçuk hemşehrimiz sonunda Genelkurmay Başkanlığı’nın arşivlerini dut ağacı gibi silkelemiş ve Mersin’in düşman işgalinden kurtuluş tarihini “3 Ocak” olarak gün ışığına çıkartmış.
Mersin Belediye Meclisi de 28 Aralık 1984’de, 500 sayılı tarihi kararıyla kurtuluş gününü 3 Ocak 1922 olarak kabul etmiş.
**
“Kenan Kayaselçuk da kimmiş?” demeyin…
Söylemekle, anlatmakla biter mi?
Hani şu Mersin’e 30 kilometre uzaklıktaki Soğucak Yaylası’nda “Gönlümce, Doyma, Dinlenme ve Eğlenme Kuruluşu”nda “İnsan Hakları Caddesi”, “Fransız Devrimi Dönemeci”, “Doğaya Saygı Köprüsü”, “Bağımsızlık Caddesi”, “Barış Köprüsü”, “Türk Devrimi Dönemeci” gibi tehlikeli isimlendirmeler(!) yaparak adeta bir “minik ülke” kuran adam…
Hani şu Mersin Belediye Başkanlığı’na altı kez “Bağımsız” aday olup altısında da kaybeden inatçı…
Hani şu İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden “uydurma söz söyleyerek para kazanmayı kabul etmem” diye ayrılıp avukatlık mesleğine başlamamış Kenan Kayaselçuk…
Hemşehrimiz, ağabeyimiz Kayaselçuk’la sağlığında yapılmış bir söyleşiden hatırda kalanlar:
Necla Hanım’la evlendiğinde altı çocuk istiyormuş Kenan Kayaselçuk. Ancak beş çocukları olmuş “tamam” demişler. “Memleketini sevebilmesi için bir insanın aydın olması lazım” diyerek ilkine AYDIN…
“Canını feda edecek kadar sevmeli memleketini” diyerek ikinciye CANFEDA…
“İnsanın kendisiyle ve vatanıyla barış içinde olması gerekir” diye üçüncü çocuğa BARIŞ…
“Bunların sürekliliği için samimi olmak gerekir” diyerek dördüncüye İÇTEN…
“Bunların tümüne Atatürk ilkeleri ışığında birisi olsun” diyerek son çocuğa IŞIK adını koymuşlar.
Tahtalıköy’de bir minik ülke daha yaratmış Kenan Kayaselçuk. Adı da yine GÖNLÜMCE. “İnsan Hakları Caddesi”nde yürümeye başladık. “Barış Köprüsü”nde mola verdik:
Öbür Dünya’da çok konuşuldu. GÖNLÜMCE fikri nereden çıktı?
- Ben insanların sadece midelerine değil beyinlerine de hitap eden bir tesis hazırladım. Yiyip içsinler ama düşünsünler de istedim.
“Fransız Devrimi Dönemeci”, “Doğaya Saygı Köprüsü”, “Bağımsızlık Caddesi”, “Barış Köprüsü”, “Türk Devrimi Dönemeci” gibi tehlikeli isimlendirmeler yüzünden başınız hiç derde girdi mi?
- Bir savcı yardımcısı ve beraberindekiler keşiften dönüyormuş. Yemek molası için bizim tesise gelmişler. Kapıdan girip de ‘İnsan Hakları Caddesi’ levhasını görünce, yanındakilere dönüp, ‘Burası bize göre yer değil’ diyerek çekip gitmiş.
-Sahi, çiçek, böcek değil de niçin İnsan Hakları Caddesi ve diğerleri?
- Bunlar hep konuşuluyor. Ben sözde kalmasını değil gerçekten yapılmasını istedim. Belediye Başkanları bu adlandırmayı kendi beldelerinde uygulasın diye yaptım. ‘Bakın, ben yaptım bir şey olmuyor. Korkmayın.’ mesajı yolladım.
- Örnek alan Başkanlar gördünüz mü?
- Utananları gördüm de, örnek alanları görmedim!
**
Bitirirken…
3 Ocak Kurtuluş Günümüz; Çete Bayramı kutlu olsun!