KÖPEK V.S.
Konu çok önemli. Sokak hayvanları. Yani sahipsiz sokak hayvanları. Kediler, köpekler. Yakın gelecekte sincaplar. Bukalemunlar veya maymunlar…
Geçtiğimiz günlerde gazetemizde hukukçu arkadaşımız Burhan Üskül, konuyu çok etraflı yazdı. Benim tekraren yazmamın bir anlamı yok aslında.
Çünkü yetkililer etkilerini göstermiyor. Canı yanan bilinçli vatandaş mahkeme kapılarına gitse de neticede geç gelen adalet güven vermeyince sineye çekiyor. Hal böyle olunca kedi-köpekler özgürce şehrin sokaklarına yayılıyorlar.
“Doğal TV kafalı” hayvan severlerimiz; rastgele yerlere, rastgele hayvan maması veya tavuk veya mutfak artığı yiyecekleri bırakarak, müthiş bir iş yapmış ve hayvanları mutlu etmiş sorumlu vatandaş edasıyla dolaşıyor.
Sokakların iğrençliğini kim takar efendim..!
Göksu nehri etrafında yürüyen vatandaşlar, hem ısırılmadan hem de köpek pisliğine basmadan nasıl yürüyüş yapılır, öğrenecekler artık…
Koskoca Cumhurbaşkanımız genelge yayınladı, talimatlar verdi. Herkes bölgesindeki sokak hayvanlarına sahip çıksın diye. Aldırış eden olmadı. Bizim yazmamıza mı aldıracaklar! Bizimkisi de bir umut işte. Koskoca cumhurbaşkanımızın bile sitem ettiği, çözdüremediği bir konuda kelimeleri ortalığa salıveriyoruz işte. Belki sahiplenen olur diye…
***
Azıcık bir yağmur yağıyor Pazarkaşı’nın yağmuru şehrin en görünen yerinden yani göbeğinden, doğru Atatürk evinin olduğu yere.
Mazgallar tıkalı. Yollarda sürekli bir tadilat tamirat yani şantiye durumundan dolayı çalışmayan yağmur suyu tahliyeleri.
Yol kodunun üzerinde bulunan, tebessüm ettiren yağmur suyu tahliye bacaları.
Köprü üzerinde bile suyun durmasını sağlayacak teknik anlayışta yol yapabilme tekniğimiz…
Ne demek, şu kuraklıkta su kıtlığında ettiğimizde laf mı yani?
***
Mevcut organize sanayimiz yetmez oldu. Yetkililerimizin konuyla yakından ilgilendiklerini biliyorum ancak yeni açılacak yaklaşık bin dönümlük alan konusunda kuvvetli bir siyasi desteğe ihtiyaç var gibi. Zira yatırımcılar kapıyı sürekli zorlamakta.
Kaçırmamak lazım…