YEREL KELİMELER - 6
Sevgili okuyucular burada kullandığımız kelimeleri Mustafa İnceoğlu’nun henüz basılmayan“ Taşeli Yöresi Dil Kültür” eserinden ve kendi bellediğimde olanları sizlerle paylaşıyorum. Silifke ağzı olarak yazmaya çalışıyorum. Göksu vadisi tarafından olduğum için aynı kelimelerin ilçemizin başka bölgelerinde farklı manalarda kullanıldığını da görüyorum. Dil bilimci değilim. Yaptığım biraz medeni cesaretten kaynaklanıyor. Türk dünyasında ortak kullanılan “n” sesinin genizden gelenini “ng” şeklinde yazıyorum. Öyle okursanız daha akıcı olur. Maksadım yerelde kullandığımız kelimelerin birçoğunun günümüz teknolojisiyle yeni icat olunan nesnelerde de kullanılmasını sağlamak veya yeni nesillerin bu kelimeleri kullanmalarını sağlamak. Alfabe sırasına göre haftada bir veya iki harfi burada konu ediniyorum.
GABALA: Götürü usul tümüne pazarlık. Tahılda veya gazelde üstünün iri yerini almak.
Eriği busene gabala virdim.
Çecin yüzünü höle bi gabalayıvir.
GABIŞ: Boynuzsuz hayvan, Ağaç veya maki bitki örtüsü olmayan küçük tepe
Gabış dekeyi dudgelde keselim.
Gabışın eteğinde gözden bi su doldurgel.
GANIRTMAK: Zorlamak. Olmayacak bir işi oldurmak için değişik yollar deneyerek çok uğraşmak.
Felenk demirini berivirde hu daşı bi gangırdıp tekelleyelim
Boşuna gangırdıp durma adam bi kere olmaz dimiş.
GAPISAĞA: Çitle çevrili hayvan ağılının giriş çıkış yapılan eğreti kapısı. Küçük bahçe avlu gibi yerlerin tahta veya ağaçlardan yapılmış menteşesi olmayan eğreti kapısı.
Gapısaanıg altına bi tahta daha çalım oğlaklar çıkıp gitmesing.
Havlunun gapısaasını yönnük gapadda donguz mogunz girmesing.
GAVIZ: Özü olmayan, İçi boş tohum.
Busalanga yağmur olmayınca arpalar hep gavız oludu. Bende hayvanlara zavur iddirivirdim.
Buğday gavız olunca unung heç özü olmadı. Hamır cırcıvıg oldu.
GINDIRMAK: Kapı ya da pencereyi birazcık acık bırakmak
Gapıyı gındırık goy gelenler olacak…
Yavrım pencereyi gındırıvirde ıycıg hava alalım.
GERİBERİ: Olduğun yerden bu tarafa doğru
Geri beri gelirkene bi gucagda odun alağel.