KAHVE YORUMLARI
Siyaset, seçimler yaklaştıkça hareketlenmeye başladı. Aslında hareketlenme demek biraz “farzı misal” genel başkanlar gardlarını alıyor dersek yalan olmaz.
Cumhur ittifakında her şey süt liman gözüküyor. “aday belli karar net” mitinglerine bindirilmiş kıtalar halinde uygun adım gidiyorlar.
Hareketlenme ya da tartışma millet ittifakında. Kılıçdaroğlu elinde yalın kılıç Türkiye sınırlarını aşıp “dostlarına” gövde gösterisi yaparken “yumurtanın üzerine başkaları çöküyor”. İlginç gelişmeler.
Millet ittifakında altı buçuklu masa olarak herkes birbirini yokluyor. Kılıçdaroğlu yalın kılıç ortalarda, büyük afişli panolarda haklı olarak en büyük benim diyor. Akşener ninemiz ise gençlere masallar anlatıyor. Popüler belediye başkanları Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ın arkalarına saklanıp öcü numaraları çekiyor.
Ayar vermeye ayarlı üst akıl, destekledikleri dostlarını seçtirmek için olmadık Bizans oyunlarının peşinde.
Siyasi partiler, parti tabanlarına nasıl olsa “koyun sürüsü” diye bakıyorlar. Garip ittifaklara demokrasi adı veriyorlar.
Hani şu Suriye’ye, Irak’a ABD’nin getirdiği cinsten demokrasi sanki!
14 Mayıs’a kadar herkes diken üzerinde. Partili seçmenler aman Ankara’dakiler bir gaf yapmasa korkusunda.
Üst akıl devreye girerse belki de daha önceleri seyrettiğimiz cinsten filmlerde devreye alınabilir. Mesela kurmaca manşet ve algı operasyonu olarak tıpkı Aczimendi şeyhi Müslüm Gündüz veya Ali Kalkancı-Fadime Şahin olayları gibi.
“Dostların” kontrolünde olan raydan çıkmış cemaatlerde değirmene su taşımaktan geri dururlar mı? Bu sıralar bol malzeme vermeye devam ediyorlar.
Ekonomide ister istemez vatandaşı yormakta. Her iki aday da bol keseden seçim vaatlerini sıralamakta. Hele Kılıçdaroğlu’nun ülkeye geri getireceğim dediği 300 milyar dolar nasıl olacak acaba. Dostları birkaç kamyona yükleyip sınırda bekleyecekler seçim sonuçları açıklanır açıklanmaz kamyonlar Türkiye’ye giriş mi yapacak bilemiyoruz!
Bakalım kim torunlara bakmaya gidecek. Milletin feraseti, sağduyusu Ankara’da dönen siyaset dolaplarını tersine çevirmiştir. Bunun örnekleri vardır. Bundan sonra da olacaktır.
Bizde; işte vatandaş değil miyiz, hayaller kuruyoruz. Bizim neyimiz eksik!... Hayal kurmakta yasak değil ya!..