Tevfik OVACIK
Köşe Yazarı
Tevfik OVACIK
 

Tenceredeki Kurbağa Misali Kayıtsızlık Hallerimiz

Tenceredeki Kurbağa Misali Kayıtsızlık Hallerimiz Belki yazıma kayıtsızlık zamanları mı demeliydim. Yoksa konfor alanında kendini Sultan hissetmek mi? Hepsi olabilirdi. Çevremizde o kadar ilginç olaylar oluyor ki hiç ilgimizi çekmiyor. Birileri kişisel yaşamımızla oynuyor haberimiz yok. Makine gibiyiz. Sabah akşam rutinlerimiz var onu yaşayıp duruyoruz. Yaşamımızın kalitesi değişmese de yaşayıp duruyoruz. Kendi kendimize bir şeyler oluyoruz ama hiçbir şeyimiz değişmiyor. Şef oluyoruz, müdür oluyoruz, ağa oluyoruz paşa oluyoruz ama değişen bir şey yok. Askerde Bir kurmay başkanımız vardı. Bütün tugay ondan çekinirdi. Çok disiplinli ve celalliydi. Bir gün Tugay komutanımız ona kızmıştı. Hakaret de içeren bir tarz ile azarlamıştı. O gün anladım her makamın bir üstü var… Gözümde kurmay başkanın bütün çekim gücü darmadağın oldu. O yine de saygınlığından bir şey kaybetmedi. Çünkü kendisi kişilikli ve saygın biriydi. Ama o makamın benim gözümde o kadar da büyütülecek bir şey olmadığını sadece bir görev yeri olduğunu sorumluluk gücünü ifade ettiğini anladım. Üniversitede anayasa derslerinde Amerikan Anayasası anayasaların en kusursuz gibi anlatılırdı. Amerika da fırsatlar ülkesi. Oraya giden insan yaşamın nirvanasını yaşardı. Adalet, barış, refah vicdan düzen hepsi oradaydı. Irak savaşında milyonların göçüne sebep olup sonra da milyonların ölümüne sebep olunca Amerikan Rüyasının bir halisilasyon olduğunun anlamaya başlamıştım. Kimyasal silah var deyip de sonra savaş bitince yokmuş özür dileriz tarzı bir yaklaşıma girince Amerika diye bir devleti de sorgulamaya başladım. Makamlar, mevkiler, başarılar, madalyalar bizlere başarı denen zehri hazmetmemiz için verilen birer uyuşturucu olduğunu fark ettim. Bugünlerde Amerika; İsrail gibi insanlık suçu işleyen, katliam yapan bir devletin hamisi olması ile gözümden iyice düştü. Sadece Amerika mı medeni denen devletlerin, Avrupalılığın da büyük bir makyaj olduğunu fark ettim. İnsanlığı, vicdanı, devletleri, yaşamı, coğrafyayı, iklimi, doğal yaşamı, her şeyi hiçe sayan bir dünya düzenin hızla yaşamımıza girmesini fark etmek büyük bir acı… Bunu fark etmemek, edememek daha büyük bir acı. Maalesef toplumun büyük bir çoğunluğu bu düzenin kullanışlı bireyleri olduğunu fark etmiyor bile. Bilmem kaç bin dolarlık bir telefonu almak için binlerce insan bir biri ile yarışıyor.. . Bu telefonu alınca sağlayacağı presitiji düşünüyor. Kendini, toplumu, vicdanı doğal yaşamı katlederlerken o sadece parası ile geçici bir sahiplik mutluluğu yaşamaya çalışıyor. Aynı telefonun bilmem kaçıncı modeli güncelleme alamadığından dolayı kullanım dışı. Oysa o model de ilk çıktığında milyonlar sıraya girmişti. Yangınlar, seller, Gazze’de yaşananlar, gelişmekte olan devletlerin sömürülmesi,  Tecavüzler, bebeklerin daha uzun yaşamın sırrına erişmek için katledilmesi ile ilgimiz magazin düzeyinde. İsrail çağrı cihazını ve telsizi patlatarak beş binden fazla insanı yaraladılar. Onlarca insan öldü. Elon Musk Çeçen Komutan Kadirov’un elektrikli aracını uzaktan kilitleyerek kullanılmaz hale getirdi. Biz neyin sahipliğinin peşindeyiz. Hep tüketmek için sahip olmak istiyoruz sahip olduğumuz her şeyin bekçisi, parasını ödeyeni bizi ama istenildiği zaman elimizden alanlar başka. O sabah sıraya girerek aldığımız telefon,  evimizdeki tv, elektronik her şey, satın aldığımız bütün ürünler bizi başkalarının daha iyi kontrol edeceği bir dünyanın edilgen insanı yapıyor. Biz bu dünyanın iyi tüketicileri olarak yaşamın özüne olan ilgimiz bağımızı kaybediyoruz. Her an daha fazla kayıtsız bir insan oluyoruz. Malların faturası bizde, tapusu bizde hatta bir vatanın milletiyiz ama onu kullanalar her gün daha çok başkaları oluyor. Kurbağayı normal suyla dolu bir tencereye koyarsak ve altındaki ateşi açarsak yavaş yavaş ısınan suda kurbağa önce keyfe gelir, sonra mayışır sonra su kaynamaya yaklaşınca kurbağa öyle mayışmıştır ki artık tencereden atlayacak mecali kalmamıştır. Oysa kaynar suya kurbağayı atsaydık o biraz yanacaktı ama sıçrayıp çıkacaktı. Yani kurtulacaktı. Bize tahsis edilen konfor alanını daha önce fark etmeliyiz. Konfor alanı bizim kullanışlı birer birey olabileceğimiz alan. Alışkanlıklarımız aslında bizi kontrol eden güçlerin en çok kullandığı alanımız. Her insanı, her toplumu öyle güzel analiz ediyorlar ki alışkanlıklarımızdan oluşan konfor alanlarımızın sultanları gibi hissediyoruz kendimizi. Ve bu oyunu kurgulayanlar bu alanları ne zaman nasıl çatıştıracaklarını çok iyi biliyorlar. Artık günümüzde yapay zekâ ile gizli sırrımız da kalmadı. Kişiye özel yaşam da… Bireyi ve toplumu bu konuda uyandırmak lazım… Yerli ve milli değerlerle kişiye özel hayatın değerli olduğu bir düzeni kurgulamamız lazım. Öz bu olmalı. Her türlü ideoloji ve siyasi, dinsel ve ırksal ayrımcılıkların körüklendiği düzenden kurtulmamız lazım. Özünde insan, insanlık ve millet olma şuuru ile kendimize gelmemiz lazım. Yoksa kıyametle oyun oynayan, kader yazan bir güçlerle karşı karşıyayız. Unutmayalım eğer biz irademizi ortaya koyarsak her şey değişir. Kader gayrete aşıktır. Kul hesap yapar kader tecelli eder.  
Ekleme Tarihi: 23 Eylül 2024 - Pazartesi

Tenceredeki Kurbağa Misali Kayıtsızlık Hallerimiz

Tenceredeki Kurbağa Misali Kayıtsızlık Hallerimiz

Belki yazıma kayıtsızlık zamanları mı demeliydim.

Yoksa konfor alanında kendini Sultan hissetmek mi?

Hepsi olabilirdi.

Çevremizde o kadar ilginç olaylar oluyor ki hiç ilgimizi çekmiyor.

Birileri kişisel yaşamımızla oynuyor haberimiz yok.

Makine gibiyiz.

Sabah akşam rutinlerimiz var onu yaşayıp duruyoruz.

Yaşamımızın kalitesi değişmese de yaşayıp duruyoruz.

Kendi kendimize bir şeyler oluyoruz ama hiçbir şeyimiz değişmiyor.

Şef oluyoruz, müdür oluyoruz, ağa oluyoruz paşa oluyoruz ama değişen bir şey yok.

Askerde Bir kurmay başkanımız vardı. Bütün tugay ondan çekinirdi. Çok disiplinli ve celalliydi.

Bir gün Tugay komutanımız ona kızmıştı. Hakaret de içeren bir tarz ile azarlamıştı.

O gün anladım her makamın bir üstü var…

Gözümde kurmay başkanın bütün çekim gücü darmadağın oldu.

O yine de saygınlığından bir şey kaybetmedi. Çünkü kendisi kişilikli ve saygın biriydi.

Ama o makamın benim gözümde o kadar da büyütülecek bir şey olmadığını sadece bir görev yeri olduğunu sorumluluk gücünü ifade ettiğini anladım.

Üniversitede anayasa derslerinde Amerikan Anayasası anayasaların en kusursuz gibi anlatılırdı.

Amerika da fırsatlar ülkesi. Oraya giden insan yaşamın nirvanasını yaşardı. Adalet, barış, refah vicdan düzen hepsi oradaydı.

Irak savaşında milyonların göçüne sebep olup sonra da milyonların ölümüne sebep olunca Amerikan Rüyasının bir halisilasyon olduğunun anlamaya başlamıştım. Kimyasal silah var deyip de sonra savaş bitince yokmuş özür dileriz tarzı bir yaklaşıma girince Amerika diye bir devleti de sorgulamaya başladım.

Makamlar, mevkiler, başarılar, madalyalar bizlere başarı denen zehri hazmetmemiz için verilen birer uyuşturucu olduğunu fark ettim.

Bugünlerde Amerika; İsrail gibi insanlık suçu işleyen, katliam yapan bir devletin hamisi olması ile gözümden iyice düştü. Sadece Amerika mı medeni denen devletlerin, Avrupalılığın da büyük bir makyaj olduğunu fark ettim.

İnsanlığı, vicdanı, devletleri, yaşamı, coğrafyayı, iklimi, doğal yaşamı, her şeyi hiçe sayan bir dünya düzenin hızla yaşamımıza girmesini fark etmek büyük bir acı…

Bunu fark etmemek, edememek daha büyük bir acı.

Maalesef toplumun büyük bir çoğunluğu bu düzenin kullanışlı bireyleri olduğunu fark etmiyor bile.

Bilmem kaç bin dolarlık bir telefonu almak için binlerce insan bir biri ile yarışıyor.. .

Bu telefonu alınca sağlayacağı presitiji düşünüyor.

Kendini, toplumu, vicdanı doğal yaşamı katlederlerken o sadece parası ile geçici bir sahiplik mutluluğu yaşamaya çalışıyor.

Aynı telefonun bilmem kaçıncı modeli güncelleme alamadığından dolayı kullanım dışı. Oysa o model de ilk çıktığında milyonlar sıraya girmişti.

Yangınlar, seller, Gazze’de yaşananlar, gelişmekte olan devletlerin sömürülmesi,  Tecavüzler, bebeklerin daha uzun yaşamın sırrına erişmek için katledilmesi ile ilgimiz magazin düzeyinde.

İsrail çağrı cihazını ve telsizi patlatarak beş binden fazla insanı yaraladılar. Onlarca insan öldü.

Elon Musk Çeçen Komutan Kadirov’un elektrikli aracını uzaktan kilitleyerek kullanılmaz hale getirdi.

Biz neyin sahipliğinin peşindeyiz.

Hep tüketmek için sahip olmak istiyoruz sahip olduğumuz her şeyin bekçisi, parasını ödeyeni bizi ama istenildiği zaman elimizden alanlar başka.

O sabah sıraya girerek aldığımız telefon,  evimizdeki tv, elektronik her şey, satın aldığımız bütün ürünler bizi başkalarının daha iyi kontrol edeceği bir dünyanın edilgen insanı yapıyor.

Biz bu dünyanın iyi tüketicileri olarak yaşamın özüne olan ilgimiz bağımızı kaybediyoruz.

Her an daha fazla kayıtsız bir insan oluyoruz.

Malların faturası bizde, tapusu bizde hatta bir vatanın milletiyiz ama onu kullanalar her gün daha çok başkaları oluyor.

Kurbağayı normal suyla dolu bir tencereye koyarsak ve altındaki ateşi açarsak yavaş yavaş ısınan suda kurbağa önce keyfe gelir, sonra mayışır sonra su kaynamaya yaklaşınca kurbağa öyle mayışmıştır ki artık tencereden atlayacak mecali kalmamıştır.

Oysa kaynar suya kurbağayı atsaydık o biraz yanacaktı ama sıçrayıp çıkacaktı. Yani kurtulacaktı.

Bize tahsis edilen konfor alanını daha önce fark etmeliyiz.

Konfor alanı bizim kullanışlı birer birey olabileceğimiz alan.

Alışkanlıklarımız aslında bizi kontrol eden güçlerin en çok kullandığı alanımız.

Her insanı, her toplumu öyle güzel analiz ediyorlar ki alışkanlıklarımızdan oluşan konfor alanlarımızın sultanları gibi hissediyoruz kendimizi.
Ve bu oyunu kurgulayanlar bu alanları ne zaman nasıl çatıştıracaklarını çok iyi biliyorlar.

Artık günümüzde yapay zekâ ile gizli sırrımız da kalmadı.

Kişiye özel yaşam da…

Bireyi ve toplumu bu konuda uyandırmak lazım…

Yerli ve milli değerlerle kişiye özel hayatın değerli olduğu bir düzeni kurgulamamız lazım.

Öz bu olmalı.

Her türlü ideoloji ve siyasi, dinsel ve ırksal ayrımcılıkların körüklendiği düzenden kurtulmamız lazım.

Özünde insan, insanlık ve millet olma şuuru ile kendimize gelmemiz lazım.

Yoksa kıyametle oyun oynayan, kader yazan bir güçlerle karşı karşıyayız.

Unutmayalım eğer biz irademizi ortaya koyarsak her şey değişir.

Kader gayrete aşıktır.

Kul hesap yapar kader tecelli eder.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (3)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Lerzan Özgenç
(23.09.2024 12:03 - #1683)
Güncel hala uyanamayanlara açıklayıcı bir yazı aydınlatmak için yazmak okutmak şart. Teşekkürler sağolun iyi çalışmalar saygılar selamlar..
Tevfik Ovacık Lerzan hanım... Kıymetli yorumlarınız için teşekkür ediyorum.. Daha çok okumak okutmak yazmak, düşünmek, daha fazla yaşama ilgili olmamız lazım.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Zafer
(23.09.2024 16:05 - #1685)
Emeğinize sağlık
Tevfik Ovacık Teşekkür ediyorum
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Dede fiko
(23.09.2024 18:30 - #1687)
Evet yozlaşma adına sevindim. Çünkü bizler yozlaşmış toplumunun birer ferdiyiz. Fark etmemek nedenlerden en önemlisi. ustat kurbağa örneğini çok iyi verdiniz,ama bunu anlamak için kaçımız biraz çaba gösteriyor. bu dusunulur.tesekkur ederim üstadım.
Tevfik Ovacık Zaman irademizi harekete geçirme zamanı... Katkılarınız için teşekkür ediyorum
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 blossomtips.com