YAPARSIN YAPAMAZSIN!..
Belediyemiz 24 saat Göksu projesi adı altında bir proje yürütüyor. Yani Göksu ırmağı kenarını Karayolları köprüsü ile Atatürk Köprüsü arasında düzenlemeler yaparak güvenli bir gezinti alanı yaratmaya çalışıyorlar. Gerçi yapılan işte aşırı betonlaşma olması garip ama ne yapalım buna da razıyız.
İnsanlarımız akşamları artık bu güzergahta yürüyüşler yapmaya başladı. Sadece festivalde dışarıya çıkan Silifke halkı değişmiş gözüküyor. Bakıyorsunuz ırmak kenarı cıvıl cıvıl. Hiçbirinin ismi Türkçe olmayan “cafeler” tıklım tıklım. Her yaş gurubundan insanlar görmek mümkün.
Tüm bunlar güzel görüntüler ancak bu güzel görüntüleri bozan sorumsuzları da görmek mümkün. Kamelyalarda alkollü içki alan insanlar çok rahatsız edici. Güzergâhların temiz olmaması rahatsız edici.
Daha yapımı bir yılı doldurmayan Dr. Erdinç Şahin asma köprüsünde sık sık ışıklandırma eksikleri hiçte hoş değil. İnsanların dinlenme yerlerinde bıraktıkları “çekirdek v.b.” pisliklerin olması nasıl anlaşılır bilemiyorum.
Yaşadığımız kent bizim kentimiz. Aynı evimizi nasıl sahipleniyorsak buraları da sahiplenmemiz gerekmez mi? Bir iki kişiyi uyarmaya kalksanız üçüncüde kesin bir karşı saldırıya uğrarsınız. O zaman buraları yapan, işleten kurumlar tedbirlerini de ona göre almak zorunda. Hani bizim bir tabirimiz vardır. “Övendireyi yemeyen öküz çizgiye doğru gitmez” diye. Zabıta mı olur, sivil polisler mi olur, bu güzergâhların güvenliği sağlanmalıdır.
Hani hep “medeni” olduğumuzdan “çağdaş” olduğumuzdan bahsederiz. Çağdaşlık ve medeniliğin göstergesinin ne olduğu konusu da hemfikir değiliz. Ben gece geç saatlerde buralarda dolaşmadım ama alkol almış insanların buralarda halkı rahatsız edici davranışlar yapabileceği kanaatindeyim. Çünkü Silifke akşamları “çakır keyif” olmayı seviyor. Ölçüyü tutturamayanlar da gece sokak köpeklerine meydan nutuklarına başlayabiliyor.
Okullarımızda çöp konusunda yürütülen önemli eğitimler var. Anne babalar olarak bizler çocuklarımızı bu konuda daha hassas davranmaları konusunda sık sık uyarabilsek, evde nasıl bazı kurallar varsa sokakta da aynı kuralların geçerli olduğunu unutturmamamız gerekmez mi? Belediyelerimizin, devletimizin bizim yaşamımızı kolaylaştırmak için yapmış olduğu hizmetleri hor kullanmamak ve sahip çıkmak gibi bir görevimizin olduğunu düşünüyorum.
Toplum bilinci, toplumculuk adına yinede korkmadan rahatsız edenleri uyarsak mahalle baskısı yaratmış olmayız inşallah…