VAY ANASINA!
Garip bir siyaset yapımız var. Hep tezatlıkları yaşıyoruz. Sosyal demokrat bir partiye Amerikalı bir danışman atanıyor. “Dostlar” kontenjanından! Üstelik diğer danışmanların çoğu da ABD de yaşayan insanlar
Bu partinin tabanı ise halk ve halkçığı savunuyor. Vay anasına!..
***
Merkez partisi olma iddiasında olan diğer bir parti ise kurucu üyelerini yemekle meşgul. Masanın kenarından aşağıya atmakta veya kontrolsüz konuşuyorsa kulağı çekmeli homurtularıyla sesleri kısılmakta. Genel başkan her ne kadar demokrat davranmaya çalışsa da bütün teşkilatları bizzat kendisine bağlayarak “tek adamlık” dan kurtulacaklarını feryat figan meydanlarda ifade ediyor.
Tabandaki seçmende biz en iyisiyiz bizde demokrasi var iddiasıyla genel merkez ile kendi safının aynı olmadığını fark etmeden yanlış kıbleyi savunuyor. Vay anasına!…
***
Altılı masa iktidara “dostlarının” sayesinde gelmeyi umuyor!.. Masanın altından ayakları gıdıklanmakta. Seçime çeyrek kaldı. Partilerde milletvekili olmayı aklından geçirenler köşeleri tutmaya, genel merkezlere yakın durmaya gayret ediyorlar. Genel merkez İttifakları bu aday adaylarını ters köşe yapabilir mi bilinmez.
Tabandaki seçmen bir yerlerden gelen bir emirle listeler oluşturulurken partisine ve davasına hizmet ettiğini zanneder. Vay anasına!..
***
Milliyetçilik duygusunu en iyi ve doğru şekilde savunduğu iddiasında olan partinin cumhurbaşkanı adayı bir başka partinin genel başkanı. Her ne kadar baraj %50 başkanlık sistemi bunu dayatıyor deseler de başkanlık sistemini getiren de kendileri.
Öte yandan “buçuk partiler” ellerini ovuşturmakla meşguller.
Hepsi birden davalarına hizmet ettikleri iddiasındalar. Davaya hizmet lidere sadakat olarak değerlendiriliyor. Var mı itirazı olan. Vay anasına!..