SORULAR, BİLMECELER, BULMACALAR...
Seçim zamanları yaklaştıkça dedikodular artar. Vay efendim şu aday şu şu partiye göz kırpıyor falan filan.
Yaklaşan genel seçimler için ise öyle garip gelişmeler oluyor ki, şimdiye kadar yaşananlardan çok farklı. Herkes tabiri caiz ise “kümeye yatmış” beklemekte.
MHP, İYİ Parti ve CHP’de ufak tefek kıpırtılar görüyoruz. Ancak demokrasilerin ipleri Genel merkezlerin elinde olunca herkes “Angaraya” bakıyor. CHP tabanı her seçim döneminde önseçim diye yırtınsa da Sayın Kılıçtaroğlu’nun “dostları” buna ne kadar müsaade edecek belli değil. Teğmen “Çelebi” tavırları İYİ Parti’de de yaşanabilir. Özellikle İYİ Parti için belirtmeliyim ki, taşıma su ile değirmenin dönmeyeceğini taban yavaş yavaş anlamaya başladı.
Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği genel seçimleri eskisi kadar heyecan verici değil artık. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde milletvekilleri, belediye meclis üyeleri pozisyonuna düştüler. Yasama yetkisi her ne kadar mecliste gözükse de hükümetin hazırlayıp getirdiği yasalar çoğu zaman tartışılmadan “kabul edenler, kabul etmeyenler, kabul edilmiştir” cümleleriyle geçiyor. Milletvekilliğinin maaş ve sosyal statü bakımından KIYAK olmasının haricinde fonksiyonel yapıları kalmamıştır.
Aslında Silifke kamuoyundaki dedikodularla ilgili sorular sormak istiyordum. Genel gelişmeler bazen bizi yerelden koparıyor.
Bazı partilerde yer alan isimler dedikodu kazanında pişiyor. Fetö zamanında alıştığımız kaset olayları gibi hayalimi; yoksa olaylarının gerçeklik payı var mıdır? Bu konuda dedikodularda adı geçen o partilerin yetkilileri, neden açık ve net olarak açıklamalarda bulunmaktan imtina ediyorlar? Bu dedikodular iftira ise hukuki işlemler başlatılmış mıdır? Veya bu konularla ilgili adliyeye intikal eden dosyalar var mıdır? Ya da bu dedikodular da daha önceki dönemlerde yaşadığımız FETÖ dinlemeleri veya kaset olaylarının tekrarı veya intikam alma kumpasları mıdır?
Siyaseti belden aşağı dedikodulara muhatap edenler varsa yuh olsun onlara. Yok, siyaseti belden aşağı dedikodularla tasarımlamak isteyenler varsa onlara da yuh olsun. Her iki durumda insanları siyasetten soğutuyor. Mide bulandırıyor…
Bu işlere bulaşanlar varsa geriye dönüp baksınlar. İnsanlar neleriyle anılıyor!..