ŞEHRİMİZİN GELİŞİMİNE YETİŞEMEMEK
Silifke son 5 yılda inanılmaz bir iktisadi gelişim sağladı. Türkiye için önemli ve büyük ölçekli bazı yatırımlar ilçemiz sınırları içerisinde yapıldı. Her ne kadar Akkuyu NGS Gülnar ilçesine bağlı gözükse de coğrafi imkânlar bakımından Silifke ye yakın olması gelişimi olumlu etkiledi. Akkuyu NGS inşaatının yaklaşık 12-14 bin kişilik geçici bir istihdam yaratması, tedarik imkânları, lojistik imkânları, Silifke yi adeta depara kaldırdı. Bu arada Medcem ve Medmar gibi önemli yatırımlar ile 65 civarındaki organize sanayi bölgesindeki işletmelerin yarattığı ivmede ayrı bir kazanç. Özellikle Türkiye’nin en büyük balık ihracatçısı Kılıçlar firmasının bölgemizde yatırımının bulunması da büyük bir imkan.
Tüm bu büyük ölçekli yatırımların yaşadığımız dar coğrafyada çok kısa bir zamanda olması haliyle bazı sıkıntıları da beraberinde getirdi. Özellikle Belediyelerimiz altyapı konusunda bu gelişmelere ayak uydurdu dememiz mümkün değil. Biz hala 1/5000lik plan ile uğraşmakta yeni meskenler için parsel üretmekte sıkıntılar yaşamaktayız. Hala 20 metre üzerinde bulvar niteliğinde yollarımız yok denecek kadar az. Yağmur suyu tahliye sistemlerimiz, yol kaldırım çalışmalarımız, otopark veya çocuk parkı yapım çalışmalarımız hep bu hızlı gelişmelerin gerisinde. Şehrin sosyal kültürel dokusuna uygun bir meydanı yok. Normalde vatandaş evini yapmadan yolunun kanalizasyonunun, telekomünikasyon altyapısının yapılmış olması gerekirken bizde tam tersi oluyor. Vatandaş inşaatı oturma ruhsatı aşamasına getiriyor hala yol kanalizasyon yaptırabilmek için belediyelerin veya ilgili kuruluşların kapısını aşındırıyor. Birde hala netleştirilemeyen Büyükşehir, küçükşehir iş paylaşımı kargaşası da işin tuzu biberi.
Halbuki 1/5000 lik planda; hem Silifke’nin hem de gelişmeye müsait Taşucu, Atakent ve Atayurt gibi yerleşim yerlerinde en az 50 metrelik bulvarların olması güzel olmaz mıydı? Şehrin gelişme imkânının olduğu kırsal kesimlerde yeni parsellerin üretilmesi zorunlu değil miydi? Çok kültürlü bir yerleşim yerine doğru değişiyoruz, buna uygun birden fazla kültür merkezi, gençlik merkezi veya sergi saraylarının planlanması uygun olmaz mıydı?
Hayal kuruyoruz işte. Buna sınır koyamazlar ya! Belki bir gün feraseti, vizyonu, misyonu, öngörüsü güçlü bir yerel yönetim oluşur, dönüşümün hızı vatandaşın hızına yetişir.
Bu hayali gerçeğe döndürmeye başladığımız gün İÇEL vilayeti gerçek olacaktır. Ben ümitliyim. Heyecanlıyım. Heyecanımıza ortak olanlar da çıkar elbet…
Latif Taşçı