KİMLER İNŞAATÇI
Silifke’deki Akkuyu NGS’den kaynaklanan imar rantı herkesin ağzının suyunu akıtıyor. Parselasyonlar, müteahhitler, kulak kesiciler, seyyar emlakçılar herkes sığırcık avında!..
İlçemizdeki kayıtlı mimar ve mühendislerin sayısından fazla meslek dışı yapsatçı yok mu? Fiyatlar İstanbul piyasası ayarında olunca kimlerin inşaatçı ya da müteahhit veya yapsatçı olduğunu anlamakta zorlanıyoruz. Parası olanlar neyse de mevki makamını bu işler için kullananların olduğu doğru mudur?
İmar pazarlıklarının olduğu doğrumudur. Zorlamalar yönlendirmeler olduğu doğrumudur. Özellikle siyasi kimlikli kişilerin birçoğunun inşaat emlak piyasasında at oynatması tesadüf müdür?
Şehrin yeni 1/5000’lik planı nihayet bitirilmiş. Şimdi 1/1000’lik uygulama planları yapılacak. Buda inşallah 1/5000’lik planı gibi 7-8 yıl sürmez. Küçük bir coğrafyaya sığmış ilçemiz, belediyelerimizi hazırlıksız yakalayarak beklenenden çok fazla ve hızlı büyüdü. Altyapı dediğimiz, yeni cadde ve yollar, su, kanalizasyon hizmetleri, yeni parsellerin üretilmesi konusunda hep geç kalmıyor muyuz?
Bir de Akkuyu NGS’de birkaç defa tedarikçiler ve taşeronlara yönelik tanıtımlar yapılmasına rağmen kaç tane inşaatçımız taşeron veya tedarikçi olarak orada iş yapmaktadır? Bildiğimiz kadarıyla taşeronun taşeronu olarak bir iki yemek bir iki servis firması var!
Silifke’de inşaatçılığı maalesef kolaydan yapsatçılık olarak anlıyoruz. Yapsatçıların bile özellikli proje yapanları yok. Yapan bir iki firma var onlarda Silifke dışından gelen firmalar değil mi?
Kat karşılığı verilecek bir parselin tapuları en az on tane seyyar simsarların yaka cebinde geziyor. Onlarda tabelalı emlakçıların arka bahçesi. Problemli parsellerinse hangi yetkililerce çözüm vaadiyle nerelere ve nasıl pazarlandığını merak ediyoruz.
Yeterli yerli kalıpçı demirci vb. ekipleri bulamayanlar Suriyelilere yüklendiler. 1990’lı yıllardaki gibi onlarda inşaatlarda ustalık öğreniyorlar. Haydi diyelim yapı denetim sistemi demir ve betonda göz açtırmıyor ama diğer kaplama malzemelerin de en ucuz malzemeler kullanılıyor. Hal böyle olunca kalitesiz işçilikle birleşince milli servete yazık olmuyor mu?
Yetkililer bu konuda neler düşünüyorlar? Şöyle bir silkinip ‘Ne yapıyorsunuz?’ diye bir sorarlar mı acep?
İnşaat maliyetlerinin bu kadar uçtuğu bu dönemde, bu kadar yapsatçının Silifke ve Taşucu’na üşüşmesi olası rantın yüksekliğini göstermez mi? Ancak Ukrayna savaşı ilk etapta sebze ve meyveyi vurdu. Akkuyu NGS’ye kaynak aktarmada zorlanacak olan Rusya, ‘haydi ara veriyorum’ dediğinde ne olacak acaba?