SİLİFKE, MUHALEFETİ SEVİYOR!
Bütün sönüklüğü ve ayrıştırmacı diliyle birlikte bir seçim dönemini daha tamamladık. Türk milletinin sağduyusu, feraseti galip geldi. Siyasetçilere çok ince ayarlar ve mesajlar verdi.
Siyasetçiler bu seçimden ne anladı, onu zaman gösterecek.
Mevcut iktidar 20 yılın yıpranmışlığını, bulaşıcı hastalığın getirdiği ekonomik sıkıntıları, Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı olumsuzlukları, 11 ilin deprem felaketiyle sarsılmasını, hayat pahalılığını ittifaklarla ve Sayın Erdoğan ile Bahçeli’nin siyasi stratejik hamleleri ile aştı.
Muhalefet ise her türlü ittifak girişimleri ve siyasi manevralara rağmen yerinde saydı. Topyekun inandırıcı olamadı. Kırk yamalı bohça görüntüsü vardı. Özellikle terörün siyasal ayağı olanlarla bir arada olabilen yapıların ülkeyi “menfaatleri” kadar sevenler topluluğu olduğunu görüldü.
Bundan sonrasında CHP’de klasik seçim sonrası kongre çağrıları, istifa çağrıları olur. Tüzük değişikliği gündeme gelir. Bazı isimler gider bazı yeni isimler gelir, kervan düzülür. Yürür mü? Onu zaman gösterecek.
Bu seçimin kazananı kuşkusuz buçuk partileri olmuştur. Hele CHP’nin bu konudaki tavizkar tutumu sosyal demokrat seçmene “liberal İslamcı vekil” seçtirmiştir.
Şartları en çok zorlayan parti ise İyi Parti olmuştur. Şişirilmiş balonda olduğunun bilinciyle balondan düşmemek için “seçim rüzgarlarının” yönünü tayin etmeye kalkmıştır. Türkiye’de merkez sağ seçmen %60’lar civarında olmasına rağmen İyi parti bunu denemiştir.
Gelelim Silifke’ye. Kuşkusuz kazanan muhalefet olmuştur. Belediyenin Cumhur ittifakında olmasına rağmen Silifke seçmeni muhalefete oy vermiştir. Matematik diyor ki; aynı ittifaklar devam ederse; yerel seçimde Cumhur İttifakının seçilme imkânı gözükmüyor. Silifke muhalefet olmayı seviyor!..