HAYDİ BAKALIM
Siyasi ortam toz duman! Kimse sonucu kestiremiyor!.. Kesin olan 14 Mayıs’tan 15 gün sonra tekrar sandığa gidilecek olması. Tabi bu yazı kaleme alınırken Muharrem İncenin halen aday olduğu gerçeğiyle bu tespiti yapıyorum.
Milletvekili adayları eskisi kadar heyecanla sahada değiller. Onlarda biliyor ki neredeyse belediye meclis üyelerinden farkları yok. Kıyak maaş ve kıyak emeklilik dışında.
Ülkemizin içinde bulunduğu doğal afetler nedeniyle iktidara kim gelirse gelsin işi çok zor görünüyor. Ülkenin 11 ili hasar almış vatandaşlar perişan, başkan adayları olmayacak vaatlerin peşindeler. Bıyık altından gülüp geçiyorum.
Cumhurbaşkanı adaylarının söylemleri insanları kamplaştırmaya doğru götürüyor. İnanın hiç çıkıp konuşmasalar daha iyi olacak. Vatandaş zaten kimin ne olduğunu ne yapabileceğini az çok biliyor. Gaza gelen kraldan çok kralcı ya da yandaş dediğimiz insanların söylemleri de haliyle nefret kokuyor. Bu ürkütücü bir durum!
Deli sorular var aklımızda;
-Kılıçdaroğlu seçilirse HDP’ye rağmen andımızı okullarda tekrar okutabilecek mi?
-Beşli çete söylemleriyle şu anda yapılan ihalelerin durumu ne olacak?
-Yap işlet modeli ile yapılan yatırımları hangi kaynakla devletleştirecek?
-Bundan sonraki büyük yatırımları nasıl finanse edecek?
-Adalet sistemini yeniden tesis edeceğiz dediğine göre bunda HDP ve diğer buçuk partilerin tesiri ne olacak?
-En zoru da 6’lı masanın dışarıdan destekçisi olduğunu beyan eden HDP ile nasıl bir karar mekanizmasıyla yönetim gerçekleştirecek?
-Vatandaşın tenceresini kaynatmak için belirlediği danışmanları hakikaten tencereyi doldurup kaynatabilecek mi yoksa “hamburgere” devam mı denilecek?
-Meral abla topuklu efelikte gardı çizildikten sonra iki belediye başkanının arkasına saklanmaya devamı edecek mi? Ülkücü tabanı, sosyal demokratlar ve HDP ile nasıl uyumlu tutacak? Ha birde yetkili ve etkili “başbakanlık” talebi ne olacak?
- Erdoğan kendisini kayıtsız şartsız destekleyen Bahçeli ile HÜDAPAR’ı nasıl uyumlu çalıştıracak? Geleceğimize ipotek olan, uzun vadeli yap işlet projeleri ile dünyanın en pahalı yatırımlarını yapıp modern sömürgeciliğe boyun eğmeye devamı edecek?
-Türedi İslamcı zenginlerin toplumun dini duygularının yaralanmasına yol açıyor. AKP ideolojik “akıncılık” ayrıcalıklarını ve cemaatlerin önünü açmaya devam mı edecek?
-Millet “anasını da” alır giderse muhalefetliğe alışabilecek mi yoksa TOGG’a binip torunlara bakmaya mı gidecek?
Son olarak buçuk partiler; şahıs partileri demokrasinin vazgeçilmezleri mi olacak, çekilmezleri mi?
Haydi bakalım hep birlikte göreceğiz!..