GECEKONDU BANKAMATİKLER
Hayatımızı dijital aletler kolaylaştırıyor. Cep telefonlarımızla birçok işimizi halledebiliyoruz. Yaşı ellinin veya altmışın üzerindekiler bu teknolojileri rahatlıkla kullanabiliyor.
Dijitalleşmeyi en mükemmel kullanan bankalar. Personel dertleri yok. İzin, tazminat dertleri yok. “Gözlerine kestirdikleri en kıyak yerlere“ koyuyorlar bankamatikleri maliyetler aşağıya kârlar yukarıya…
Şehrimizde de eski hastane kavşağına konan Ziraat Bankası matiğinden sonra hemen yan yana safa dizilmeye başladılar. Kamu bankası diyerek ilk önce dikkat çekmemişti. Ancak şimdi özel bankalarında aynı yerde matik yerleştirmeleri kamu yararından ziyade banka yararına benziyor. Halbuki anıtta Göksu otel yanına düzgün trafiği aksatmayacak bütünlükte estetik bir mekan yapılmışken, şehrin en işlek kavşağına gecekondu gibi matikler hangi aklı evvellerin düşünceleri acaba!?
Evinin bahçesine bir kümes yaptıran, bahçesine bir tente yaptıran vatandaşa hemen ruhsat müracaatı istenir. İzinsiz ise imar usulsüzlüğünden ceza yazan belediyenin bu konularda bir yaptırım gücü yok mudur?..
Kavşak trafik yönünden zaten çok kalabalık. Vatandaş tam matiğin önünde pat diye duruyor ve trafik karışıyor.
Şehrin en güzel yeri yan yana gelişigüzel sıralanmış üç tane matiğin yarattığı görüntü kirliliği ise bu şehre hiç mi hiç yakışmıyor!
Belediyenin yaptığı yeri beğenmeyen bankalar etrafta bir sürü küçük dükkânlar var. Onlardan kiralasalar. Bazı örnekleri var.
Şu baraka, gecekondu anlayışından ne zaman vazgeçeceğiz acaba?
Kazanan vatandaş değil, her zaman olduğu gibi yine bankalar oluyor..!