BAŞKENTTEN SELAM
SÜRYANİLER ve Mardin’de Süryani Kadim Manastırı
Doğu hizmetini yapmak üzere Diyarbakır’a tayin edilince, ailece adeta şoka girmiştik. Ama koşa koşa da gittik. Kısa bir süre sonra hem kente, hem de insanlara alışmıştık. Beş yıldan fazla kaldığımız bu güzel ve tarihi kentten ayrılırken çok, ama pek çok üzülmüştük, zira eşim de çocuklarım da kente, komşularımıza ve insanlara alışmışlar ve oradan ayrılırken ağlamışlardı…
Diyarbakır’a gitmişken, çevreyi, hatta bölgeyi tanıyabilmek amacıyla sık sık geziler yapıyordum. En çok da Mardin’e gitmiştim. Bu kente gidiş nedenlerinden birisi, oradaki Süryani Kadim Manastırı idi. Zira, Diyarbakır’da tanıdığım Süryani vatandaşlarım arasında, samimi arkadaşlıklar oluşmuştu.
Mardin’deki Manastır 1960’lı yıllarda Dünya’daki bütün Süryanilerin dini merkezi, Metropolit Hanna Dolapönü de dini liderleri idi. Manastır’ı ziyaretimizde bizi bizzat o karşılamıştı. Kuşkusuz yanında yardımcıları da vardı.
Hanna Dolapönü 27 Eylül 1885’de Papaz Yusuf Efendi ve annesi Nimet Hanım’ın oğlu olarak Mardin’de doğmuştu. Osmanlı Devleti’nin parçalanmasını, Ortadoğu coğrafyasının zoraki şekillendirilmesini, birinci ve ikinci dünya savaşlarını görüp yaşamıştı. Müslümanlar da kendisini seviyor ve sayıyorlardı. Telif ve tercüme eserleri, yayımlanmamış eserleri, editörlüğünü yaptığı eserler ve makaleleri bulunan Hanna Dolapönü 2 Ekim 1969 yılında vefat etmişti.
Gerek bize orada verilen şifahi bilgiler, gerekse bana verdikleri kitap ve dergilerden, edindiğim bilgileri kısaca, okurlarıma aktarmak istiyorum…
***
Süryaniler Mezopotamyalı Sami kökenli bir etnik topluluktur. Bu halk, yaşadıkları ülkelerdeki birinci dillerin yanı sıra Arami’ce veya Süryanice konuşurlar. Bazen kendilerini ''Asurlu", "Arami" veya "Keldânî" olarak isimlendirirler ve tarihleri dünyanın en eski medeniyetlerinden biri olarak görülen Asur İmparatorluğu'na veya Aramilere dayanır.
MS 37-43 yılları arasında Süryani kilisesi Antakya’da kurulmuş ve kısa zamanda bütün Orta Doğu'ya Süryani inancı yayılmıştır. Kilisenin ve bazı mensuplarının kullandığı dil, İsa’nın da konuştuğu Süryanicedir. Kilise, patriklik merkezini birçok kez değiştirmek zorunda kalmıştır. Patriklik merkezi 1963 yılından beri Suriye’nin başkenti Şam’da bulunmaktadır. İlk patrik olan Mor Petrus’tan günümüze kadar 122 patriğin başkanlık ettiği kiliseye şu anda 123. patrik olan Moran Mor İğnatiyos Efrem II başkanlık etmektedir.
Bugün Dünya'da on milyona yakın Süryani bulunduğu ifade edilmektedir. 3,5 milyonu Hindistan’da olmak üzere yaklaşık 5,5 milyon Süryani Ortodoks'un dinî liderliğini Patrik Moran Mor İğnatiyos I. Zekka Iwas ve ona bağlı olup Hindistan’da bulunan Doğu Mafiryanı Mor Baseliyos I. Toma ve 40 metropolit yapmaktadır. Hemen şunu da belirtmeliyim ki, Süryaniler, Hristiyan dininin bütün mezheplerinde vardır.
Hristiyanlık öncesi Süryaniler putperest olup kökenleri Aramilerdir. Aramiler, Süryani ismini Hristiyanlığı kabullerinden sonra kendilerini putperest ırkdaşlarından ayırmak için kullanmışlardır. Tarihî kayıtlar, Aramilerin M.Ö. 14. yüzyılda Suriye’nin doğusunda görünmeye başladıklarını yazar. Aramileri, Sâmî kavimlerin bir kolu sayıp Mezopotamya’ya Arap Yarımadası’ndan geldiklerini tahmin edenler varsa da, bunların Mezopotamya’nın kuzeyindeki dağlık bölgelerin halkı olduğunu ileri sürenler de vardır.
Mardinli Süryanî kadınlar, 19. yüzyıl.
Tarihî Süryani anavatanını oluşturan bölgeler, günümüzde Kuzey Irak, Ülkemizin Güneydoğusu ve Suriye’nin Kuzeydoğusu'nin bazı yerleşim birimleridir. Çoğu Süryani, geçtiğimiz yüzyıldan bugüne Kuzey Amerika, Avustralya, Avrupa, Rusya ve Kafkaslar dahil olmak üzere Dünya'nın diğer bölgelerine göç etmiştir.
2003 yılında başlayan Irak Savaşı ve 2011'de başlayan Suriye İç Savaşı sırasında aşırı dinci (İslâmî) grupların baskılarından ötürü geleneksel olarak yaşadıkları bölgelerdeki Süryani nüfusu önemli ölçüde azalmıştır. Birleşmiş Milletler verilerine göre Irak'tan kaçtığı bildirilen bir milyondan fazla Iraklının yaklaşık %40'ının Süryani olduğu ifade edilmiştir.
Suriye'nin kuzey bölgelerinde Suriye İç Savaşı sırasında IŞİD'e karşı bâzı Süryanı gruplar, Suriye Demokratik Güçleri ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi altında savaşmıştır.
Bugün, Tur Abdin bölgesinde yalnızca 3.500 civarında insan Süryanice konuşmaktadır. Bununla birlikte, Avrupa diasporasında 250.000'den fazla kişi Süryaniceye "ana dili" demektedir. Yeni Aramice olarak da isimlendirilen Süryanice, Süryani kiliselerinde kullanılan ayin dili olan Klâsik Süryanice lehçesi değildir. Neo-Aramî dilleri arasında Süryanice Doğu Neo-Aramicesi olarak sınıflandırılır. Bu grup Yahudi ve diğer Irak ve İran'ın Hristiyan Neo-Aramice lehçelerini içerir.
Süryaniler çoğunlukla Hristiyandır ve daha çok Doğu ve Batı Süryani inancına bağlıdır. Doğu Süryani inancını oluşturan kiliseler arasında Doğu Süryani (Nesturi) Kilisesi, Keldani Katolik Kilisesi ve Kadim Doğu Kilisesi âyin dili olarak Klâsik Süryaniceyi kullanırlar.
Türkiye Süryânîleri
Türkiye’de büyük çoğunluğu İstanbul’da ikamet eden 20 bini aşkın Süryânî olup İstanbul dışında Mardin, Mersin, Diyarbakır, Adıyaman, Elazığ, Ankara, İzmir, Malatya, Şanlıurfa, Gaziantep, Antakya, Antalya ve Adana’da yaşamaktadır. Ankara ve İzmir’i de içeren, 2002 yılında Mersin, Adıyaman, Şanlıurfa, Malatya, Gaziantep, Elazığ ve Adana yörelerinin de bağlandığı İstanbul Abraşiyesi Metropolit Mor Filüksinos Yusuf Çetin’in başkanlığında bir horiepiskopos, beş papaz ve iki rahibin ruhânî liderliğinde, vakıf yönetim kurulu ile aktif olarak varlığını sürdürmektedir. Süryani Kadim Kilisesi'inde patriğe bağlı 20 Metropolit bulunmaktadır. Bunların dördü Türkiye'dedir.
İstanbul Süryanileri
Benim yıllar önce Mardin’de görüştüğüm Süryanilerin söylediğine göre, Türkiye’de 20.000'i aşkın Süryani’nin 15.000'i İstanbul’da yaşamaktadır. Süryanilerin İstanbul'a gelmesi yüzyıllar öncesine dayanmaktadır. Özellikle Bizans İmparatoru Konstantin’in annesi Heleni, İmparator I. Justinianus’un eşi Theodora ve İstanbul’un ilk metropoliti Altın ağızlı Mor Yuhanna (Yuhanna Chrisostom), İstanbul tarihinde iz bırakan Süryanilerden sadece birkaçıdır.
Günümüz İstanbul Süryani cemaati, 1950'lerde başlayarak 1980'lerde hız kazanan Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan göç ile oluşmaya başlamıştır. 19. yüzyılda Patrik IV. Petrus tarafından kurulup Tarlabaşı’nda bulunan Meryemana Kilisesi daha sonra 1950’li yıllarda ihtiyaç sebebiyle zamanın Mardin Metropoliti Mor Filüksinos Yuhanna Dolabani’nin başkanlığında genişletilir. Daha sonra Mardin’de Metropolit Yuhanna Dolabani’nin vefatından sonra Horiepiskoposlar tarafından ruhânî liderliğinin yapıldığı İstanbul Süryani Ortodoks Kilisesi, 1986 yılında Moran Mor İğnatiyos Zeka Iwas tarafından Şam'daki patrikhanede bir törenle Mor Filüksinos Yusuf Çetin'i İstanbul cemaati Ruhânî Liderliği'ne getirmiştir.
Mardin 1968- Süryani Kadim Manastırı…O tarihlerde Dünya’daki Süryanilerin en büyük merkezi konumundaydı. Üniformalı iki arkadaşımın arasındaki Metropolit Hanna Dolapönü ile görüşmüştük. (Oturanlar sol başta İÜN)
1924 yılında Süryani askerler tarafından Irak Türkmenlerini hedef alan ve Levi Baskını olarak bilinen katliamda 100 kadar Türkmen yaşamını yitirmiştir. 11 Ağustos 1933'teki Simele Katliamı'nda ise çok sayıda Süryani ölmüştür. Katliam, Irak Krallığı silahlı kuvvetleri desteğinde Kürt ve Arap aşiretlerinin yaptığı sistematik katliamlar silsilesi olup "Simele Katliamı" yalnızca Simele kasabasındaki katliamı değil, Kuzey Irak'ta Duhok ve Nineve (Musul) illerindeki 63 Süryani köyünde yapılan katliamları belirtir. 600 ilâ 3000 Süryaninin katledildiği bu katliam, "soykırım" olarak nitelendirilmiştir.
Yahudi kökenli Polonyalı avukat Raphael Lemkin tarafından ilk kez 1944'te kullanılan «soykırım» terimi, Ermeni Kırımı, Holokost ve Simele Katliamı'ndan esinlenilerek oluşturulmuştur. Avustralya'nın Sidney şehrinde 2010 yılında açılan bir anıtın levhasında “Bu anıt, 1914-1918 yılları arasında, Birinci Dünya Savaşı sırasında gerçekleştirilen Âsûrî Kırımı ve 1933’te gerçekleştirilen Simele Katliamı kurbanları anısına dikilmiştir” şeklinde bir ibare yer almaktadır.
***
Türkiye’de toplumun büyük kesiminin tanıdığı, Devlet ve Hükümet adamları, siyasetçiler, sanatçılar, sporcular vardır. Örneğin halen Maliye Bakanımız olan Mehmet Şimşek süryanidir…
Müzisyen Coşkun Sabah, Milli futbolcumuz Yakup Jimmy Durmaz, Mardin Milletvekili Av.Erol Dora süryanidir...Kimi futbol takımlarımızda forma giyen David Durmaz, Nahir Oyam, Naim Dilmener süryanidir…