İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
Köşe Yazarı
İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
 

SADIK NECATİ OK’U ANARKEN

BAŞKENTTEN SELAM   SADIK NECATİ OK’U ANARKEN             Silifke’yi görmeden, bu muhteşem kentin insanlarını tanımadan, Silifkeli dostlarım olmuştu. Bunların başında Rifat Karaduman geliyordu. Genç bir öğretmen Afyonkarahisar’a gelmiş, eli kalem tutan, Atatürkçü, milliyetçi bir kişi olan beni bulmuş, yayınına başlayacağı bir derginin adının ni olabileceğini sormuştu. Ben fazla düşünmeden (Ali Çetinkaya’ya atfen) “Çetinkaya olsun” demiştim. Sevgili Rifat da, hiç düşünmeden, yayımlamaya başladığı dergiye, “Çetinkaya” adını vermişti… İlk öğretmenlik yıllarını Afyonkarahisar’da geçirmiş olan Karaduman, bugün de, birçok Afyonkarahisarlı ile dostluk ilişkisini sürdürmektedir.             Aradan yıllar geçmiş, Ankara’da tanıyıp çok sevdiğim, gazeteci ağabeyim Ahmet Nadir Caner’le tanışmış; onun sayesinde katıldığım ilk Silifke Folklor ve Müzik Festivali’ne katılmış, o yıl Festival Düzenleme Kuruluna verdiğim destek dolayı, Silifke Belediye Meclisi kararı ile, “Silifke Fahri Hemşehrisi” ünvanını ve onurunu elde etmiştim. 20 Mayıs 1974 tarihinde başlayan Silifkeli’liğim, gelişerek ve bu güzel kentte çok sayıda dostlar edinerek devam edegelmiştir.             Türk Kooperatifçiliği bakımından Türkiye’nin bir numaralı kenti olan Silifkeli kooperatifçilerle dostluk ilişkilerimin genişlemesiyle birlikte, Prof. Dr. Süleyman Kara’yı tanıdım ve Türk Kooperatifçilik Kurumu Yönetim Kurulu’nda birlikte görev yaptık.. Aynı Yönetim Kurulu’nda Merhum Arslan Eyce ile de birlikte çalıştık… Ve Şair Sadık Necati Ok’u tanıdım… SADIK NECATİ OK, 1929 yılında Silifke’de doğdu. İlk ve ortaokulu Silifke’de, Liseyi İstanbul’da ve Mersin’de tamamladı. Üniversite tahsilini ise Ankara’da yaptı. Uzun yıllar Sivas, Adana, Gelibolu, Balıkesir, Mersin ve Ankara’da Devlet hizmetinde bulundu. İlk gençlik yıllarında Sivas’ta bulunduğu sırada Vehbi Cem Aşkun ve o sıralarda muvazzaf subay olarak görev yapan Fazıl Hüsnü Dağlarca ile tanıştı. Yıllar yaşadığı Mersin’de halk edebiyatı ve folklor üzerine Cahit Öztelli’nin çalışmalarını izledi. Sadık Necati Ok, iyi bir şair olduğu kadar, iyi bir folklorcu, eleştirmen ve yazardı… Şiirlerini İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Balıkesir, Mersin, Sivas ve bazı şehirlerdeki Yayım organlarında yayınladı. Şiirlerinin çoğu antolojilere girdi. Aşk, gurbet ve özleme dair şiirleri çoktur ve bunlarda daha başarılı olmaktadır. Şiirlerinin bir kısmını “Gönlümden Gönlüme” adlı kitabında topladı. Bu onun ilk ve son yayımladığı (tek) kitabıydı. BAĞ-KUR Genel Müdürlüğü’nde iktisat uzmanı olarak görev yapan Sadık Necati Ok, Hür Anadolu, Başkent, Hedef, Polisin Sesi, Yeni Tanin, Kurtuluş, Silifke, Tasvir gibi gazete ve dergilerde şiirlerini ve yazılarını yayımlamıştı… Şiirlerini daha çok ölçülü mısralar halinde yazan şairin şiirlerinden üç tanesini aşağıda sunuyorum. Hemşehrimiz Sadık Necati Ok’u 29 Temmuz 1991 henüz genç denilebilecek bir yaşta kaybettik. Ona bir kez daha Allah’tan Rahmet diliyorum…  Ankara’da üç Silifkeli. (soldan)Sadık Necati OK, Ahmet Nadir Caner ve İ.Ü.N.​ GÖZLERİN             Gözlerinden hüzün akıyor gibi             Neden diye sormak günah mı? Bilmem?...             Seninim diyerek bakıyor gibi             Zeytin mi? Ela mı? Siyah mı bilmem?...               Bazen neşe saçar, sevinçten midir?             Süzgün bakışların hep içten midir?             Gönül oyalayan efsane midir?             O gözlere kanmak günah mı bilmem?...               Sevgi hisli bir su, gönüller pınar             Yürek mermerini zamanla oyar             Sevmekten daha hoş saadet mi var?             Derinden derine bir ah mı bilmem?...               Gönülde arzular, hisler belirir             Ve sonra bakışlar birleşir erir             Gözler konuşurken gönül seslenir             Ülker mi doğuyor?...Sabah mı bilmem?...                         DERT ORTAĞIM Bir gülüm ki solmuşum ben Ne dalım var ne yaprağım Köküm açıklarda kalmış Ne saksım var ne toprağım…   Her yanımı kar’lar almış Gönül gurbet ele salmış Bana sade yası kalmış Kar’lar benim dert ortağım,,,   K O Ş M A Güvercinler tüner karlı damlarda Son güneş ışığı karşı camlarda Garip bir yolcuyum şu akşamlarda Karların üstünde izim var benim…   Sevdiğim çehreler benden uzakta Gönül hapsolunmuş gibi tuzakta Ne yazık ki o da unutulmakta Kalbimde dinmeyen sızım var benim…   Ey Sadık haklısın sevilenin yok Aksa da gözyaşın bir silenin yok Derdinden anlayan dinleyenin yok Telleri kırılmış sazım var benim…    
Ekleme Tarihi: 10 March 2025 - Monday

SADIK NECATİ OK’U ANARKEN

BAŞKENTTEN SELAM

 

SADIK NECATİ OK’U ANARKEN

            Silifke’yi görmeden, bu muhteşem kentin insanlarını tanımadan, Silifkeli dostlarım olmuştu. Bunların başında Rifat Karaduman geliyordu. Genç bir öğretmen Afyonkarahisar’a gelmiş, eli kalem tutan, Atatürkçü, milliyetçi bir kişi olan beni bulmuş, yayınına başlayacağı bir derginin adının ni olabileceğini sormuştu. Ben fazla düşünmeden (Ali Çetinkaya’ya atfen) “Çetinkaya olsun” demiştim. Sevgili Rifat da, hiç düşünmeden, yayımlamaya başladığı dergiye, “Çetinkaya” adını vermişti… İlk öğretmenlik yıllarını Afyonkarahisar’da geçirmiş olan Karaduman, bugün de, birçok Afyonkarahisarlı ile dostluk ilişkisini sürdürmektedir.

            Aradan yıllar geçmiş, Ankara’da tanıyıp çok sevdiğim, gazeteci ağabeyim Ahmet Nadir Caner’le tanışmış; onun sayesinde katıldığım ilk Silifke Folklor ve Müzik Festivali’ne katılmış, o yıl Festival Düzenleme Kuruluna verdiğim destek dolayı, Silifke Belediye Meclisi kararı ile, “Silifke Fahri Hemşehrisi” ünvanını ve onurunu elde etmiştim. 20 Mayıs 1974 tarihinde başlayan Silifkeli’liğim, gelişerek ve bu güzel kentte çok sayıda dostlar edinerek devam edegelmiştir.

            Türk Kooperatifçiliği bakımından Türkiye’nin bir numaralı kenti olan Silifkeli kooperatifçilerle dostluk ilişkilerimin genişlemesiyle birlikte, Prof. Dr. Süleyman Kara’yı tanıdım ve Türk Kooperatifçilik Kurumu Yönetim Kurulu’nda birlikte görev yaptık.. Aynı Yönetim Kurulu’nda Merhum Arslan Eyce ile de birlikte çalıştık… Ve Şair Sadık Necati Ok’u tanıdım…

SADIK NECATİ OK, 1929 yılında Silifke’de doğdu. İlk ve ortaokulu Silifke’de, Liseyi İstanbul’da ve Mersin’de tamamladı. Üniversite tahsilini ise Ankara’da yaptı. Uzun yıllar Sivas, Adana, Gelibolu, Balıkesir, Mersin ve Ankara’da Devlet hizmetinde bulundu.

İlk gençlik yıllarında Sivas’ta bulunduğu sırada Vehbi Cem Aşkun ve o sıralarda muvazzaf subay olarak görev yapan Fazıl Hüsnü Dağlarca ile tanıştı. Yıllar yaşadığı Mersin’de halk edebiyatı ve folklor üzerine Cahit Öztelli’nin çalışmalarını izledi.

Sadık Necati Ok, iyi bir şair olduğu kadar, iyi bir folklorcu, eleştirmen ve yazardı…
Şiirlerini İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Balıkesir, Mersin, Sivas ve bazı şehirlerdeki Yayım organlarında yayınladı. Şiirlerinin çoğu antolojilere girdi. Aşk, gurbet ve özleme dair şiirleri çoktur ve bunlarda daha başarılı olmaktadır. Şiirlerinin bir kısmını “Gönlümden Gönlüme” adlı kitabında topladı. Bu onun ilk ve son yayımladığı (tek) kitabıydı.

BAĞ-KUR Genel Müdürlüğü’nde iktisat uzmanı olarak görev yapan Sadık Necati Ok, Hür Anadolu, Başkent, Hedef, Polisin Sesi, Yeni Tanin, Kurtuluş, Silifke, Tasvir gibi gazete ve dergilerde şiirlerini ve yazılarını yayımlamıştı…

Şiirlerini daha çok ölçülü mısralar halinde yazan şairin şiirlerinden üç tanesini aşağıda sunuyorum.

Hemşehrimiz Sadık Necati Ok’u 29 Temmuz 1991 henüz genç denilebilecek bir yaşta kaybettik. Ona bir kez daha Allah’tan Rahmet diliyorum… 

Ankara’da üç Silifkeli. (soldan)Sadık Necati OK, Ahmet Nadir Caner ve İ.Ü.N.​

GÖZLERİN

            Gözlerinden hüzün akıyor gibi

            Neden diye sormak günah mı? Bilmem?...

            Seninim diyerek bakıyor gibi

            Zeytin mi? Ela mı? Siyah mı bilmem?...

 

            Bazen neşe saçar, sevinçten midir?

            Süzgün bakışların hep içten midir?

            Gönül oyalayan efsane midir?

            O gözlere kanmak günah mı bilmem?...

 

            Sevgi hisli bir su, gönüller pınar

            Yürek mermerini zamanla oyar

            Sevmekten daha hoş saadet mi var?

            Derinden derine bir ah mı bilmem?...

 

            Gönülde arzular, hisler belirir

            Ve sonra bakışlar birleşir erir

            Gözler konuşurken gönül seslenir

            Ülker mi doğuyor?...Sabah mı bilmem?...

           

            DERT ORTAĞIM

Bir gülüm ki solmuşum ben

Ne dalım var ne yaprağım

Köküm açıklarda kalmış

Ne saksım var ne toprağım…

 

Her yanımı kar’lar almış

Gönül gurbet ele salmış

Bana sade yası kalmış

Kar’lar benim dert ortağım,,,

 

K O Ş M A

Güvercinler tüner karlı damlarda

Son güneş ışığı karşı camlarda

Garip bir yolcuyum şu akşamlarda

Karların üstünde izim var benim…

 

Sevdiğim çehreler benden uzakta

Gönül hapsolunmuş gibi tuzakta

Ne yazık ki o da unutulmakta

Kalbimde dinmeyen sızım var benim…

 

Ey Sadık haklısın sevilenin yok

Aksa da gözyaşın bir silenin yok

Derdinden anlayan dinleyenin yok

Telleri kırılmış sazım var benim…

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
https://jazziraes.com/ https://bramblesva.com/ https://seattledogresort.com/ https://bestlifecoachcollective.com/ Tout savoir sur Albertville 73200 : actus locales, restos, sortiesCasino SEO Domination via PBNsAvesta maçonnerie générale en savoieTout savoir sur Albertville 73200 : actus locales, restos, sortiesCasino SEO Domination via PBNsAvesta maçonnerie générale en savoie