BAŞKENTTEN SELAM
MOLDOVA İÇİNDEKİ MİNİK TÜRK DEVLETİ GAGAUZYA
SSCB’nin dağılmasından sonra, o Birliği oluşturan 15 cumhuriyet, bağımsızlıklarını ilan ettiler. Bunlardan birisi de Moldova idi. İkinci Dünya Savaşından sonra, Romanya’nın Moldova Bölgesi’nin geniş bir kısmına, Basarabya’nın bir bölümü eklenerek, Moldova adlı bir Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti oluşturuldu. Bu Cumhuriyetin egemen zümresi, sonradan kendilerine Moldovan adı verilen Romenler’dir. Bu zümreden başka, Dinyester Nehri çevresinde yaşayan Ruslar; Basrabya’nın Bucak Bölgesi’ndeki Gagauz’lar ve cumhuriyetin her yanındaki öteki milletler; Ukraynalı, Bulgar, Kafkasya Halkları, Orta Asyalılar vb. Moldova’nın asli unsurlarıdır.
Moldovanlar’ın, SSCB’nden ayrılıp, Bağımsız bir Cumhuriyet ilan etmeleriyle birlikte, Gagauzlar da bağımsızlıklarını ilan ederek, 1990 yılında “Gagauz Cumhuriyeti”ni kurdular. Kısa sürede, bağımsız bir devlette bulunması gereken bütün kurumlar oluşturuldu. “Halk Topluşu” adıyla bir Meclis kuruldu. Esasen Bucak Bölgesi’nin merkezi konumundaki Komrat Kasabası, Başkent ilan edildi ve Halk Topluşu bu Kasabada toplandı. Cumhurbaşkanlığı için yapılan seçimi de Stepan Topal kazandı.
Moldova’da demokratik sistem kurulup, işler yoluna girmeye başlayınca, Moldovanlar, Gagauz Cumhuriyeti ile uğraşmaya başladılar. Esasen, Türkiye de dahil, hiç bir devletin resmen tanımadığı Gagauz Cumhuriyetini ortadan kaldırmak için her türlü baskıya başvuruldu! Bir keresinde, asker, polis, sivil büyük bir Moldovan kalabalığı, Gagauzlar’ın yaşadığı Bucak’ı kuşattılar; kan dökülmesini, iki tarafın saygın kişilerinin yatıştırıcı nutukları önledi. Sonra müzakereler yoğunlaştı. Neticede Moldova Parlamentosu, Cumhuriyet ilanının geri alınmasına karşılık Gagauzya’ya özerklik vermeyi kabul etti. Böylelikle “Gagauz Yeri Özerk Bölgesi” resmen kurulmuş oldu.
Bugün Romanya, Ukrayna, Bulgaristan ve Moldova’nın arasında, minik de olsa bir Gagauz-Türk Devleti bulunmaktadır.
Moldova Parlamentosunun kabul ettiği özerklik yasasında, Gagauzlar’ın bastırmalarıyla konulmuş olan ilginç bir madde de yer almaktadır. Bu maddeye göre, ileride bir gün, Moldova Romanya ile birleşirse, Gagauzya otomatikman bağımsızlığını kazanmış olacaktır.
Anlaşmalar sonunda kurulan minik devletin “Gagauz Yeri Özerk Bölgesi” adıyla yasalaşması, Devletin oluşumunda önemli bir değişikliğe yol açmadı. Sadece Cumhurbaşkanı sıfatının yerini “Başkan” aldı. İlk Başkan seçimini Georgi Tabunşçik kazandı. Birçok siyasi partiler kuruldu. Ne var ki, ekonomik durumun, hayatı güçleştirmesi, halkın yönetime güven duymamasına yol açtı. Başından beri büyük yardımlarda bulunan Türkiye, her alandaki desteğini sürdürdü. Bu süreç içerisinde T.C.’nin desteğiyle su sorunu çözümlendi. İçme suyu olmayan Gagauzya adeta yeni bir hayata kavuştu. Artık Gagauz Yeri’nin elektriği sık sık kesilmiyor.
Her sahadaki kamu görevlileri Türkiye’de eğitildiler. Çok sayıda Gagauz genci Türkiye’de lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi gördü ve görmektedir. Kadınlı erkekli binlerce Gagauz Türkiye’de çeşitli işlerde çalışarak geçimlerini sağlamaktadır. Kısaca TİKA olarak bilinen Türk İşbirliği Kalkınma Ajansı, Gagauzya’da dil ve el sanatları kursları açmaktadır. Bu Ajans Gagauzlar için Radyo ve Televizyon istasyonları kurmuş; “Atatürk Kütüphanesi” adıyla bir kütüphane oluşturmuş; eğitime yardım amacıyla öğretmenler göndermiştir.
1991 yılı başlarında “Gagauz Milli Üniversitesi” adıyla kurulan Üniversitenin adı, daha sonra “Komrat Devlet Üniversitesi” adını almıştır.