İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
Köşe Yazarı
İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
 

Vefatının 74. Yıldönümünde ALİ ÇETİNKAYA’YI ANARKEN -1-

BAŞKENT’TEN SELAM   Vefatının 74. Yıldönümünde ALİ ÇETİNKAYA’YI ANARKEN -1-               Büyük ölçüde Türkmen kökenli Türklerle meskûn bulunan Afyonkarahisar’da doğup büyüyenler; millî ve manevî değerlerine bağlı olarak yetişirler. Türklük ve Bayrak, her bir Afyonkarahisarlı için, vazgeçilmez kavramlardır. Ali Bey de, bu duygular ile beslenmiş; yaşamı süresince bu kavramlara bağlı kalmıştır.             Ali Bey, gerçek anlamda Türk Milliyetçisidir. Çünkü Atatürk’ün daima yanında bulunmuş ve O’nun düşüncelerini ve ne yapmak istediğini anlamıştır. O aynı zamanda Allah’ın birliğine inanan bir mü’mindir…             Ali Bey, Şerifoğlu Ahmet Ağa ile Fatma Hanımın oğlu olarak, 1878 yılında Afyonkarahisar’da dünyaya geldi. Daha çocukluk yıllarında görülen liderlik vasıflarından dolayı arkadaşları O’na “Ali Vezir” veya “Vezir Ali” dediler. O’nun Halkevleri döneminin ünlü Taşpınar Dergisi’nde yayımlanan “Türk Millî Mefkûresi” başlıklı yazı dizisini ve “Türk Milliyetçiliği” adlı bir kitabının bulunduğunu, bugünkü kuşaklar pek bilmezler! Taşpınar’da ve başka yayım organlarında çıkan yazıları; çeşitli yerlerde ve özellikle T.B.M.M.’nde yaptığı konuşmaların ana teması Türk Milliyetçiliği üzerine kuruludur. 1878 yılında doğan Ali Bey, 1885’de Rüşdiye tahsiline başladı. İlk ve Ortaokul tahsilini doğduğu şehirde tamamladı. 1895’de Harp Okuluna girdi, 1898’de Teğmen rütbesiyle Orduya katıldı. O dönemin askerleri, cepheden cepheye koştukları için, evlenip yuva kurabilmeleri ya mümkün olmamış ya da bu konuda biraz geç kalmışlardır. Ali Bey de Malta sürgününden kısa bir süre önce, İstanbullu Âli Beyin kızı, 1903 doğumlu Mefharet Hanımla evlendi. 17 yaşında evlenen Mefharet Hanım, daha 20 yaşında iken, 1923’de tek varlıkları olan İstiklâl hanımı dünyaya getirdi. İstiklâl Hanım, 21 Ekim 1948 tarihinde, yakın siyasi tarihimizin mümtaz şahsiyetlerinden birisi olan Emin Paksüt’le evlendi. İstiklâl-Emin Paksüt çiftinin de 19 Ekim 1949 tarihinde Gülbün, 03 Kasım 1953 de Osman adlı iki çocukları dünyaya geldi. Çeşitli ülkelerde diplomasinin çeşitli kademelerinde ve Büyükelçi olarak görev yapan Osman Paksüt, Anayasa Mahkemesi üyesi ve Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Osman Paksüt’ün Sinan adlı bir oğlu ve Sinem adlı bir kızı bulunmaktadır. ***             Ali Bey, daha sonraki aşamada 172. Piyade Alayı Komutanıdır ve görev yeri Ayvalık Cephesidir… 28 Mayıs 1919 Tarihinde batılı ülkelerin şımarık evlâdı olan Yunanistan, Ayvalık sahiline asker çıkarmaktadır! İstanbul’daki Osmanlı yönetimi “bırakın çıksınlar” diye kesin emir vermiş olmasına rağmen, Ali Bey “ateş” emri vererek, düşmana karşı durur... ***             Ali Bey, 12 Ocak 1920’de açılan 18 Mart 1920’de çalışmaları durdurulan ve nihayet 11 Nisan 1920’de Padişah buyruğu ile feshedilen son Osmanlı Mebusan Meclisi’nde Mustafa Hulusi ve Ömer Lütfü Beylerle birlikte Afyonkarahisar Mebusudur. O arada, Türk Tarihi için bir yüz karası olan Mondros Mütarekesi imzalanmış; İstanbul yabancı kuvvetler tarafından işgal edilmiştir. İşgalci İngiliz askerleri, Türk Milliyetçilerini teker teker yakalayıp, Malta Adası’na sürgüne göndermektedir. Ali Bey de, İstanbul’da Köprü üzerinde yakalanarak Esat Paşa, Müşir Şakir Paşazade Arapkirli Cevat Paşa ve Yakup Şevki Paşa ile birlikte, aynı vapur içerisinde Malta’ya gönderilenler arasındadır.             Öte yandan Büyük Atatürk, Samsun’a çıkmış; daha sonra Erzurum ve Sivas Kongrelerini toplayıp, Ankara’ya gelmiş ve Büyük Millet Meclisi’ni açmıştır. Bu Meclisin girişimleriyle, Malta sürgünlerinin serbest bırakılmaları sağlanmış ve Ali Bey de 11 Mart 1922 Tarihinde Yurda dönerek, T.B.M.M.’nde, Afyonkarahisar Milletvekili olarak yerini almıştır. ***             Ali Bey, Albay rütbesiyle emekliye ayrılır ve asker kimliğinden uzaklaşıp, bütünüyle siyasete ve sivil olarak devlet hizmetine soyunur… Meclise girer girmez çok önemli görevler üstlenmiştir.  Bu görevlerden birisi, Kâzım Karabekir, Ziya Gökalp, İsmail Canbolat, Yusuf Akçura, Ahmet Ağaoğlu ve Celâl Bayar’la birlikte oluşturulan Anayasa Komisyonu üyeliğidir. Yani, yeni Türk Devletinin ilk Anayasasının hazırlanmasında O’nun da payı vardır.             Cumhuriyet Halk Fırkası (Partisi)’nın kuruluşu ve bu Partinin tüzüğünün hazırlanması aşamasında da önemli işlevler üstlenir ve uzun yıllar bu Partinin “Grup Reisliğini” (bugünkü deyimiyle Grup Başkan Vekilliğini) ve Genel Sekreter Yardımcılığını yapar…             Ali Çetinkaya, 1946 Genel Seçimlerine kadar, Afyonkarahisar Milletvekili olarak, TBMM’nde bulunur ve son derece önemli görevleri ifa eder…             Demokrat Parti (DP)’nin başındaki Celal Bayar, Ali Beyin yakın arkadaşıydı. Seçim ortamına girildiği günlerde, CHP’liler akın akın DP’ye geçerlerken, o kendisine yapılan tekliflere şöyle cevap veriyordu:             - Ben siyasete CHP’de başladım; bu partinin tüzüğünü ben hazırladım; yıllarca grubun reisliğini yaptım. Ben ölünceye kadar CHP’nde kalacağım.             Ne yazık ki, Afyonkarahisar, 1946 seçimlerinde yeni kurulan DP listesindeki adayları TBMM’ne gönderirken, ömrünü memlekete, millete ve Afyonkarahisar’a adamış olan Ali Çetinkaya’yı Milletvekili yapmadı!.. *** Ali Bey, Atatürk’le Libya-Derne cephesinde    
Ekleme Tarihi: 20 Şubat 2023 - Pazartesi

Vefatının 74. Yıldönümünde ALİ ÇETİNKAYA’YI ANARKEN -1-

BAŞKENT’TEN SELAM

 

Vefatının 74. Yıldönümünde ALİ ÇETİNKAYA’YI ANARKEN -1-

 

            Büyük ölçüde Türkmen kökenli Türklerle meskûn bulunan Afyonkarahisar’da doğup büyüyenler; millî ve manevî değerlerine bağlı olarak yetişirler. Türklük ve Bayrak, her bir Afyonkarahisarlı için, vazgeçilmez kavramlardır. Ali Bey de, bu duygular ile beslenmiş; yaşamı süresince bu kavramlara bağlı kalmıştır.

            Ali Bey, gerçek anlamda Türk Milliyetçisidir. Çünkü Atatürk’ün daima yanında bulunmuş ve O’nun düşüncelerini ve ne yapmak istediğini anlamıştır. O aynı zamanda Allah’ın birliğine inanan bir mü’mindir…

            Ali Bey, Şerifoğlu Ahmet Ağa ile Fatma Hanımın oğlu olarak, 1878 yılında Afyonkarahisar’da dünyaya geldi. Daha çocukluk yıllarında görülen liderlik vasıflarından dolayı arkadaşları O’na “Ali Vezir” veya “Vezir Ali” dediler.

O’nun Halkevleri döneminin ünlü Taşpınar Dergisi’nde yayımlanan “Türk Millî Mefkûresi başlıklı yazı dizisini ve “Türk Milliyetçiliği” adlı bir kitabının bulunduğunu, bugünkü kuşaklar pek bilmezler! Taşpınar’da ve başka yayım organlarında çıkan yazıları; çeşitli yerlerde ve özellikle T.B.M.M.’nde yaptığı konuşmaların ana teması Türk Milliyetçiliği üzerine kuruludur.

1878 yılında doğan Ali Bey, 1885’de Rüşdiye tahsiline başladı. İlk ve Ortaokul tahsilini doğduğu şehirde tamamladı. 1895’de Harp Okuluna girdi, 1898’de Teğmen rütbesiyle Orduya katıldı. O dönemin askerleri, cepheden cepheye koştukları için, evlenip yuva kurabilmeleri ya mümkün olmamış ya da bu konuda biraz geç kalmışlardır. Ali Bey de Malta sürgününden kısa bir süre önce, İstanbullu Âli Beyin kızı, 1903 doğumlu Mefharet Hanımla evlendi. 17 yaşında evlenen Mefharet Hanım, daha 20 yaşında iken, 1923’de tek varlıkları olan İstiklâl hanımı dünyaya getirdi. İstiklâl Hanım, 21 Ekim 1948 tarihinde, yakın siyasi tarihimizin mümtaz şahsiyetlerinden birisi olan Emin Paksüt’le evlendi. İstiklâl-Emin Paksüt çiftinin de 19 Ekim 1949 tarihinde Gülbün, 03 Kasım 1953 de Osman adlı iki çocukları dünyaya geldi. Çeşitli ülkelerde diplomasinin çeşitli kademelerinde ve Büyükelçi olarak görev yapan Osman Paksüt, Anayasa Mahkemesi üyesi ve Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Osman Paksüt’ün Sinan adlı bir oğlu ve Sinem adlı bir kızı bulunmaktadır.

***

            Ali Bey, daha sonraki aşamada 172. Piyade Alayı Komutanıdır ve görev yeri Ayvalık Cephesidir… 28 Mayıs 1919 Tarihinde batılı ülkelerin şımarık evlâdı olan Yunanistan, Ayvalık sahiline asker çıkarmaktadır! İstanbul’daki Osmanlı yönetimi “bırakın çıksınlar” diye kesin emir vermiş olmasına rağmen, Ali Bey “ateş” emri vererek, düşmana karşı durur...

***

            Ali Bey, 12 Ocak 1920’de açılan 18 Mart 1920’de çalışmaları durdurulan ve nihayet 11 Nisan 1920’de Padişah buyruğu ile feshedilen son Osmanlı Mebusan Meclisi’nde Mustafa Hulusi ve Ömer Lütfü Beylerle birlikte Afyonkarahisar Mebusudur. O arada, Türk Tarihi için bir yüz karası olan Mondros Mütarekesi imzalanmış; İstanbul yabancı kuvvetler tarafından işgal edilmiştir. İşgalci İngiliz askerleri, Türk Milliyetçilerini teker teker yakalayıp, Malta Adası’na sürgüne göndermektedir. Ali Bey de, İstanbul’da Köprü üzerinde yakalanarak Esat Paşa, Müşir Şakir Paşazade Arapkirli Cevat Paşa ve Yakup Şevki Paşa ile birlikte, aynı vapur içerisinde Malta’ya gönderilenler arasındadır.

            Öte yandan Büyük Atatürk, Samsun’a çıkmış; daha sonra Erzurum ve Sivas Kongrelerini toplayıp, Ankara’ya gelmiş ve Büyük Millet Meclisi’ni açmıştır. Bu Meclisin girişimleriyle, Malta sürgünlerinin serbest bırakılmaları sağlanmış ve Ali Bey de 11 Mart 1922 Tarihinde Yurda dönerek, T.B.M.M.’nde, Afyonkarahisar Milletvekili olarak yerini almıştır.

***

            Ali Bey, Albay rütbesiyle emekliye ayrılır ve asker kimliğinden uzaklaşıp, bütünüyle siyasete ve sivil olarak devlet hizmetine soyunur…

Meclise girer girmez çok önemli görevler üstlenmiştir.  Bu görevlerden birisi, Kâzım Karabekir, Ziya Gökalp, İsmail Canbolat, Yusuf Akçura, Ahmet Ağaoğlu ve Celâl Bayar’la birlikte oluşturulan Anayasa Komisyonu üyeliğidir. Yani, yeni Türk Devletinin ilk Anayasasının hazırlanmasında O’nun da payı vardır.

            Cumhuriyet Halk Fırkası (Partisi)’nın kuruluşu ve bu Partinin tüzüğünün hazırlanması aşamasında da önemli işlevler üstlenir ve uzun yıllar bu Partinin “Grup Reisliğini” (bugünkü deyimiyle Grup Başkan Vekilliğini) ve Genel Sekreter Yardımcılığını yapar…

            Ali Çetinkaya, 1946 Genel Seçimlerine kadar, Afyonkarahisar Milletvekili olarak, TBMM’nde bulunur ve son derece önemli görevleri ifa eder…

            Demokrat Parti (DP)’nin başındaki Celal Bayar, Ali Beyin yakın arkadaşıydı. Seçim ortamına girildiği günlerde, CHP’liler akın akın DP’ye geçerlerken, o kendisine yapılan tekliflere şöyle cevap veriyordu:

            - Ben siyasete CHP’de başladım; bu partinin tüzüğünü ben hazırladım; yıllarca grubun reisliğini yaptım. Ben ölünceye kadar CHP’nde kalacağım.

            Ne yazık ki, Afyonkarahisar, 1946 seçimlerinde yeni kurulan DP listesindeki adayları TBMM’ne gönderirken, ömrünü memlekete, millete ve Afyonkarahisar’a adamış olan Ali Çetinkaya’yı Milletvekili yapmadı!..

***

Ali Bey, Atatürk’le Libya-Derne cephesinde

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 blossomtips.com