YEREL KELİMELER…
Sevgili okuyucular Allah nasip ederse her sayıda size bu sayfadan yöremizde kullanılan 5 veya 6 kelimeyi ve anlamlarını paylaşacağım. Bu kelimelerin yer aldığı cümleler kullanacağım. Bu kelimeler kendi bildiğim kelimler olduğu gibi Mustafa İnceoğlu’nun henüz basılmamış olan Taşeli Yöresi Dil Kültürü kitabından ve internet ortamından faydalanacağım. Sayfayı okuyup katkıda bulunmak isteyen okuyucularımızdan isteyenler mustafabeceren33@hotmail.com adresine veya 0 533 7755447 nolu watsapp numarama görüşlerini yazarlarsa bu kültürün kalıcı olmasına ve unutulan, eksik kalan kelimelerin yaşatılmasına vesile olursunuz. Konuşma dilinde kullandığımız ancak Türkçe harflerle ifade edemediğimiz ve Türk dünyasında yaygın olan genizden gelen n sesini ng yazarak ifade etmeye çalışacağım.
Acıştı: Acıdı. Canım yandı.
“Evdee ganerelere hu çiğnimi bı dutuviring didimidi. Omuzumu bir gavradı emme ne biçim acıştırdı. A kör olmayasıca”
Ağdı, Ağmalamak: Dik yamaç bir yere yürümeye çalışmak. Tırmanmak. Hayvanlar için göz hizasına gelen yokuş yerlerde tırmanması.
Hendee eğnele eydden yüklenmeying. Huyyanna ağmalayalımng da boğün bu ekini bitireliming.
Malın öng yüzüne bi daş fıcıdda davar geri yokarı ağmasıng.
Dağa Ağmak: Keçi, koyunun çok dağılması.
Alazlama: Yakmak. Kapmak, kaçmak. Eskiden evlerde bulunan ve içerisine zeyre (zaire-arpa, buğday) konulan sedir veya yüklük altı ya da bölgü altı tahta büyük sandıkların içindeki eski zeyre boşaltılıp yenisi konmadan önce kızılcıkla veya gazete kağıdı gibi malzemelerle yapılan yüksek alevli kısa süreli yakma ve içerisindeki böcü börtünün ölmesini sağlayan sağlığa uygunluk işlemi.
-Yavrım bit ortalığı götürmesing. Hu bölgününg üstünü bi boşaltta zeyre sandığını bi alazlayalım.
Saçı sakalı birbirine karışmışlar için berber yerine kinaye olarak ateşle saç kısaltmayı anlatan kelime.
-Yakanıng gara malaa. Ne gezibdurung ortalıkta yuvanta gibi. Hendee malangı gafangı bi alazlayalım bari. Huna tanı hele. Gılığına ya…
Arakesme: Düğün ya da nişan gününü belirleme. Düğün ya da nişanda yapılacakları konuşmak için dünürlerin ve ailenin ileri gelenlerinin bir araya gelmesi.
Ayşa gonşu bizim oğlanıng zabdolduğu yok. Sen bizim dünürlere bi habar salda Cumaya aşamığün arakesime varalımıng.
Arılık: Efsunlama veya batıl inançlar için yapılan büyü vb için verilen az miktardaki para veya geçerli bir ödeme aracı.
-Filanca köyde bi bakımcı Ayşa varımış. İnne atarımış. Arılıg marılıg almazımış.
El yeyniliği. Daha çok yaptırılan küçük bir iş karşılığında işi yapanın gönlünü almak maksadı ile verilen para veya geçerli bir ödeme aracı. İşi yapan kimse genellikle akrabadır, komşudur; profesyonel kimse değildir.
Topal Ayşaya dökdürdüğüm gurşuna virdiğim arılıg halal olsun. Üsdümde ağırlıg geçeğaldı.