KARACAAHMET SULTAN
Türkiye’de, Yunus Emre gibi, Karacaoğlan gibi, Karacaahmet’e atfedilen birçok mezarlar (makamlar) bulunmaktadır. Halka mal olan, halkın sevip benimsediği insanların, her yerde makamlarının olması doğaldır. Hatta Sarı Saltuk Baba gibi, kişilerin, çeşitli ülkelerde de makamları görülmekte ve her ırktan ve her dinden insanlar, bu makamlara giderek, onlardan medet ummaktadır.
Zuhuri Danışman’ın yayınladığı, 15 ciltten oluşan Evliya Çelebi Seyahatnamesinin bazı ciltlerinde Karacaahmet adına rastlanmaktadır. Evliya Çelebi dolaştığı bazı yerlerde bu adın verildiği tekkelere ve zaviyelere rastlamış ve notunu almıştır.
- Çorlu’da Karacaahmet tekkesi ve Karacaahmet Sultan Mahallesi,
- Bulgaristan Eski Zağra’da, Karacaahmet Dede,
- Edirne’de Karacaahmet Sultan Tekkesi
- Mihaliç’te Karacaahmet Paşa Camii ve Karacaahmet Tekkesi ve Karacahmet Zaviyesi,
- Denizli-Tavas’ta Dışkale’de, Karacaahmet Sultan Merkadı.
Bunlar Evliya Çelebi’nin gidip gördüğü yerlerdeki Karaca Ahmet’lerdir. Kuşkusuz daha pek çok yerde, Karacaahmet adını taşıyan mekanlar vardır ve olması da doğaldır. Nitekim;
-İstanbul Üsküdar’daki Karacaahmet Dergâhı ve Karacaahmet Mezarlığı…
-Afyonkarahisar vilayetinin İhsaniye ilçesinin Karacaahmet kasabasındaki Karacaahmet Türbesi ve türbe içinde Karacaahmet müridlerine ait sandukalar... Bu yazıda salt bu mekân hakkında söz edilecektir…
Afyonkaraahisar’a 33 km uzaktaki Karacaahmet’teki türbede, akıl hastalarının 700 yıldır tedavi edilegeldiği söylenmektedir. Türbede görevli olan kişiler, her yıl yaklaşık 200 kişinin burada tedavi edildiğine söylüyorlar.
Kuşkusuz, Karacaahmet’teki tedavi yöntemine karşı olan tıp doktorları vardır. “Bu olayı tıp bilgisi ile bağdaştıramayız. Tıp objektiftir ve ilme dayanır. Akıl hastaları tıp kuralları dışında asla tedavi edilemezler. Muskaf yazarak, okuyup üfleyerek, aç bırakarak, zincire vurarak akıl hastalarını iyileştirmek mümkün değildir. Hastaları sadece doktorlar tedavi ederler. İnsanların hayatları ile oynayan bu türbe sorumluları hakkında savcılık soruşturma açmalıdır” diyen
Hekimlere saygı duymak gerekir. Ancak, bazı bilim adamları değişik yorumlarda bulunmaktadır. Örneğin Türk Folklor Araştırmaları Dergisinin, 20. Yıl Özel Sayısında çıkmış olan bir yazının bazı bölümlerini buraya almak isterim.
“Halk Hekimliği ve Tedavi: Şifa Dağıtan Karaca Ahmet Türbesi
…En iptidai usullerle ruh hastalarının tedavi edildiği Karacaahmet türbesine, Kasaba yönetimi tarafından davet edilen Prof. Rasim Adasal ile birlikte Ankara Üniversitesi Tıp Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Feridun Nafiz Uzluk, Doç. Dr. Coşkun Şarman, Doç. Dr. Recep Doksat, Dr. Gülören Afyon’a gitmişler, tetkiklerde bulunmuşlardır. Tetkik sırasında hastalarla görüşülmüş, köylülerden bilgi alınmıştır.
Prof. Adasal, Anadolu’da ruh hastalarının ümit kapısı olarak gördükleri Karacaahmet Türbesindeki tedavi hakkında şunları söylemiştir:
-Bu tedavinin esası, bugün yaptığımız elektroşokta olduğu gibi, direkt, yani biyolojik şok değildir. Bu daha ziyade ruh hastası da olsa, inancı bulunan bir insanın, gece tecrit halinde, nefsiyle karşı karşıya gelmesi, nefsiyle savaşmış, daha doğrusu psikanalizin de öne sürdüğü, ruh savunma mekanizmasını uyarmak suretiyle bir manevi temizleme yapması esasıdır.
Prof. Adasal, Karacaahmet türbesinde hangi çeşit ruh hastalarının tedavi edilebildikleri konusunda da şu bilgiyi vermiştir:
-Genel olarak burada tedavi görenler saralı, bunak ve buna benzer organsal psikiyatrik ruh hastaları olmadığından, sonuçların müsbet olduğu söylenmektedir. Esasen halen memleketimizdeki ruh hastalarının büyük kısmı modern psikiyatrik merkezlere gittiği için, nihayet manevi inançları kuvvetli bazı ailelerin, daha çok günlük olaylara bağlı reaktif ruhi bozuklukları olan hastaları getirirler. Anlattıklarına göre daha çok burada tedaviye tabi tutulan hastalar, mani ve melankoli gibi affektif ve manevi kamçılamalar ve çöküntüleri olanlardır.
Prof. Rasim Adasal, köy halkının eski ruh hekimi Karacaahmet hakkında şu mısraları devamlı söylediğini bildirmiştir.
“Karaca Ahmet ulu veli,
Akıllanır gelen deli.”
Ünlü ruh doktoru, yedi asırdan beri ümit kapısı kabul edilen bugünkü türbeye adını veren Karaca Ahmet’in kimliği hakkında şunları anlatmıştır:
-Karaca Ahmet Sultan, bu Horasan şehzadesi olarak Anadolu’ya ve ilk defa Manisa’ya geldikten sonra, birçok savaşta cengaverlerine yardım etmiş, bir çok ruh hastasını, bir sinir ve ruh hekimi gibi kendine has manevi metotlarla tedavi eden, bunu torunlarına veraset şeklinde bırakan, büyük bir ruh bilginidir. Birinci Murad’ın ölüm tarihi olan 1390’dan önce öldüğü ve uzun müddet yaşadığı anlaşılmaktadır…”
Kaynaklar
Karacaahmet’le ilgili birçok kaynak mevcuttur. Bunlardan başlıcaları şunlardır; Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi, Seyyit Ahmet Dede’nin “Mecmuai Tevarihi Mevleviye”, Edil Ali Bakı’nın “Eski bir Türk Halk Hekimi Karacaahmet ve Delileri Tedavi Yurdu”, Dr. Hikmet Tanyu’nun “Ankara ve Çevresinde Adak ve Adak Yerleri” adlı eserleridir.
Bugün Karacaahmet Camiinin minaresinde sabah ezanında, Ramazan ve kandil gecelerinde, özel bestesi ile şu ilâhi okunmaktadır:
Karacaahmet ulu veli
Akıllanır gelen deli
Karşısında Hayranbalı (1)
Sultan Karacaahmet Sultan
Eşref oğlu kâmil insan
Türbesinin önü yazı (2)
Etrafı hep koyun kuzu
Yetişindi Bayram Gazi (3)
Sultan Karacaahmet Sultan
Eşref oğlu kâmil insan
Türbesinin önü ahlat
Ahlat değil o bir hikmet
İmdat eyle Karacaahmet
Sultan Karacaahmet Sultan
Eşref oğlu kâmil insan
Dervişleri giyer aba
Anlar gezer tekke türbe
Karşısında Gözcü Baba (4)
Sultan Karacaahmet Sultan
Eşref oğlu kâmil insan
----------------------------
- Hayran Balı bir ulu kişidir, kasabada mezarı vardır.
- Yazı, kır yeri anlamında mahalli bir deyimdir.
- Karacaahmet kasabasında makamı bulunan Bayram Gazi de erenlerdendir.
- Gözcü Baba da velidir ve aynı yerde makamı vardır.