İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
Köşe Yazarı
İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
 

T A R S U S - 1966

T A R S U S - 1966   Tarsus’a ilk kez kardeşim Mehmet, Amerikan Koleji öğretmeni olarak Tarsus’ta bulunuyor iken gitmiştim. Ankara’dan Tarsus’a otobüsle yedi saatte ulaşılıyordu.1966 yılında gittiğim Tarsus’la ilgili notlarım arasında, şu satırları da gördüm:   “Tarsus’ta şarkın, esrarlı havası hakim. Halis Araplar, benliklerinden hiçbir şey kaybetmeyerek, Arapça konuşuyor ve Araplar gibi giyiniyorlar, yiyorlar, içiyorlar ve Arap ülkelerinin radyolarını dinliyorlar. Yemeklerinde daima acı hakim. Kendilerine has yemek çeşitleri var. Bunların başında da nohut ezmesinden yapılan humus geliyor. Tarsus’un tarihi parkının ortasında büyükçe bir havuz var. Havuzun ortasında da bir sal. Yaz gecelerinde bu salın üzerindeki sazendeler ve çeşitli solistlerin programını, havuzun etrafındaki masalarda oturanlar dinliyor, çaylarını yudumlarken günün yorgunluğunu gidermeye çalışıyorlar. Bu salın diğer bir özelliği de daimi olarak havuzun etrafında dönmesidir. Erken başlayan günün çok erken saatlerinde, Arabın yalellisi misali Tarsuslu’lar, gürültüye başlıyorlar ve bu saatten itibaren de uyumak mümkün değil. Bu gürültü aralıksız gece yarısına kadar devam ediyor. Tarsus bir zamanlar liman kenti imiş. Zamanla sahil dola dola, bugünkü 8 km. uzağa gitmiş… Şahmeran Hamamı: Hamamın duvarlarındaki kan lekeleri, efsaneye göre, yılanların padişahı Şahmeran’ın başının kesilmesi esnasında meydana gelmiş… Roma Hamamı : Romalı’lar döneminde inşa edilmiş olan bir hamamın  bakiyesidir.   1966 yılında Tarsus’ta iken Kardeşim Mehmet, kızım Meral emmioğlu Turgut’la birlikte ünlü Cehennem Obruğu’na gittiğimizde çekilen foto.     Eski Cami (St.Paul Kilisesi): Roma döneminde kilise olarak inşa edilmiş, işgalden sonra ecdadımızın camiye dönüştürdüğü bir mabet.             Ulu Cami : Harun Reşid’in oğlu tarafından eski bir mabedin temelleri üzerinde inşa edilmiş, Ramazanoğulları tarafından camiye dönüştürülmüş.             Kırk Kaşık: XVI.Yüzyılda Ramazanoğlu İbrahim Bey tarafından inşa ettirilmiştir. Uzun yıllar medrese olarak kullanılmıştır.             Saint Paul Kuyusu: Hz.İsa’nın havarilerinden Paul’ün oturmuş olduğu evin kuyusudur.             Kervansaray (Bey Değirmeni): Selçuklu döneminden kalmıştır.             Baç Köprüsü: Roma İmparatoru Justinianus tarafından inşa edilmiştir.             İskender Hamamı: Büyük İskender İran ve Hindistan seferine giderken Cydnus nehrinde yakınmış olduğu yerde inşa edilmiştir.             Kancık Kapı (Kleopatra Kapısı): Vaktiyle şehri kuşatmakta olan altı kapıdan biridir.             Eshab-ı Kehf (Yedi Uyurlar Mağarası): Tarsus’un 14.km. kuzeyindeki bir mağara.             Tarsus, sanayi alanında da epey gelişmiş durumdadır. Başlıca sanayi kuruluşları şunlardır: Ekenler bez fabrikası, Rasim Döküm iplik ve bez fabrikası, çırçır fabrikaları, boya fabrikası, çimento fabrikası, susam ve zeytin mahsülleri işleme fabrikaları…             Tarsus öğretmenler lokalinin önündeki boşlukta bir Atatürk heykeli vardır.                      Tarsus sayfiyelerinin en önemlisi Şelale ve Baraj gelmektedir. Tatil günleri, güzel havalarda halk buraya taşınmaktadır!...”             Bugün, kuşkusuz çok daha gelişmiş bir Tarsus’umuz vardır… Yıllarca yakınından geçtim ama, kent içine girip dolaşabilme vaktini ve olanağını bulamadım.
Ekleme Tarihi: 08 Eylül 2022 - Perşembe

T A R S U S - 1966

T A R S U S - 1966

 

Tarsus’a ilk kez kardeşim Mehmet, Amerikan Koleji öğretmeni olarak Tarsus’ta bulunuyor iken gitmiştim. Ankara’dan Tarsus’a otobüsle yedi saatte ulaşılıyordu.1966 yılında gittiğim Tarsus’la ilgili notlarım arasında, şu satırları da gördüm:  

“Tarsus’ta şarkın, esrarlı havası hakim. Halis Araplar, benliklerinden hiçbir şey kaybetmeyerek, Arapça konuşuyor ve Araplar gibi giyiniyorlar, yiyorlar, içiyorlar ve Arap ülkelerinin radyolarını dinliyorlar. Yemeklerinde daima acı hakim. Kendilerine has yemek çeşitleri var. Bunların başında da nohut ezmesinden yapılan humus geliyor.

Tarsus’un tarihi parkının ortasında büyükçe bir havuz var. Havuzun ortasında da bir sal.

Yaz gecelerinde bu salın üzerindeki sazendeler ve çeşitli solistlerin programını, havuzun etrafındaki masalarda oturanlar dinliyor, çaylarını yudumlarken günün yorgunluğunu gidermeye çalışıyorlar. Bu salın diğer bir özelliği de daimi olarak havuzun etrafında dönmesidir.

Erken başlayan günün çok erken saatlerinde, Arabın yalellisi misali Tarsuslu’lar, gürültüye başlıyorlar ve bu saatten itibaren de uyumak mümkün değil. Bu gürültü aralıksız gece yarısına kadar devam ediyor.

Tarsus bir zamanlar liman kenti imiş. Zamanla sahil dola dola, bugünkü 8 km. uzağa gitmiş…

Şahmeran Hamamı: Hamamın duvarlarındaki kan lekeleri, efsaneye göre, yılanların padişahı Şahmeran’ın başının kesilmesi esnasında meydana gelmiş…

Roma Hamamı : Romalı’lar döneminde inşa edilmiş olan bir hamamın  bakiyesidir.

 

1966 yılında Tarsus’ta iken Kardeşim Mehmet, kızım Meral emmioğlu

Turgut’la birlikte ünlü Cehennem Obruğu’na gittiğimizde çekilen foto.

 

 

Eski Cami (St.Paul Kilisesi): Roma döneminde kilise olarak inşa edilmiş, işgalden sonra ecdadımızın camiye dönüştürdüğü bir mabet.

            Ulu Cami : Harun Reşid’in oğlu tarafından eski bir mabedin temelleri üzerinde inşa edilmiş, Ramazanoğulları tarafından camiye dönüştürülmüş.

            Kırk Kaşık: XVI.Yüzyılda Ramazanoğlu İbrahim Bey tarafından inşa ettirilmiştir. Uzun yıllar medrese olarak kullanılmıştır.

            Saint Paul Kuyusu: Hz.İsa’nın havarilerinden Paul’ün oturmuş olduğu evin kuyusudur.

            Kervansaray (Bey Değirmeni): Selçuklu döneminden kalmıştır.

            Baç Köprüsü: Roma İmparatoru Justinianus tarafından inşa edilmiştir.

            İskender Hamamı: Büyük İskender İran ve Hindistan seferine giderken Cydnus nehrinde yakınmış olduğu yerde inşa edilmiştir.

            Kancık Kapı (Kleopatra Kapısı): Vaktiyle şehri kuşatmakta olan altı kapıdan biridir.

            Eshab-ı Kehf (Yedi Uyurlar Mağarası): Tarsus’un 14.km. kuzeyindeki bir mağara.

            Tarsus, sanayi alanında da epey gelişmiş durumdadır. Başlıca sanayi kuruluşları şunlardır: Ekenler bez fabrikası, Rasim Döküm iplik ve bez fabrikası, çırçır fabrikaları, boya fabrikası, çimento fabrikası, susam ve zeytin mahsülleri işleme fabrikaları…

            Tarsus öğretmenler lokalinin önündeki boşlukta bir Atatürk heykeli vardır.         

            Tarsus sayfiyelerinin en önemlisi Şelale ve Baraj gelmektedir. Tatil günleri, güzel havalarda halk buraya taşınmaktadır!...”

            Bugün, kuşkusuz çok daha gelişmiş bir Tarsus’umuz vardır… Yıllarca yakınından geçtim ama, kent içine girip dolaşabilme vaktini ve olanağını bulamadım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 blossomtips.com