Rıfat YÖRÜK
Köşe Yazarı
Rıfat YÖRÜK
 

AKLî MELEKEMİ NASIL YİTİRDİM? (65+)

AKLî MELEKEMİ NASIL YİTİRDİM? (65+) Mizah Öyküsü             Her yaşın ayrı bir güzelliği var dostlar! Yaşlansanız bile dert etmeyin, getirdiği nimetlerden yararlanmaya çalışın. Müzeleri bedava gezin, şehirlerarası ulaşımlarda indirimlerden faydalanın, kısacası emekliliğin tadını çıkartın.             65 yaşıma girdiğimde doğrusu pek önemsememiştim. Çok şükür sağlıklıydım, yaşımı göstermiyordum. Yani hiçbir zaman emekli modunda olmamıştım. Hele ilk emekli olduğum günleri hatırladıkça halen gülerim.             Genç Emekli Olmanın Trajikomik Halleri             Zira 42 yaşında emekli olduğumda komik olaylar yaşamıştım. 17 yaşımda sigortam başladığı için 25 yıl sonra bulunduğum şehrin SGK Müdürlüğüne başvurup emeklilik hakkımın başlayıp başlamadığını öğrenmek istedim. Bilgisayarında gerekli incelemeyi yapan görevli memur “tamam, emeklilik hak edilmiş. Ancak o şahsın şahsen ve de bizzat kendisinin başvurması gerekir” demişti. O şahsın bizzat ben olduğumu ispat edene kadar doğrusu akla karayı seçmiştim.             Maaş kartım gelene kadar yaşlı abilerim, ablalarımla birlikte girdiğim banka kuyruklarında ise tatlı muhabbetler yaşamış, onların “sen niçin buradasın?” şeklindeki sorularına utanarak “babamın maaşını çekmeye geldim” cevabını vermiş ve buralarda sosyalleşmelerine yakından şahit olmuştum.             Yaşımla Yüzleştiğim O An             Bulunduğum beldedeki belediye otobüslerine hiç binmediğimden 65 yaşımla ilk yüzleşmem mahallemizdeki sağlık ocağında yeni adıyla aile sağlığı merkezinde oldu. O sabah kimlik numaramı yazıp sıra aldıktan sonra doktorumun odasının önüne geldiğimde aralarında Rusların da olduğu sekiz-dokuz kişinin muayene için beklediklerini gördüm. Ancak içeri girmemle adım ekrandaki tüm isimlerin önüne geçiverdi. Yanında da parantez içinde “öncelikli hasta” yazıyordu. Birden bütün gözlerin üzerime çevrildiğini hissettim. Bana niçin öncelik verildiğini daha doğrusu niçin torpil geçildiğini anlamaya çalışıyorlardı. 65 yaşımda olduğumu tahmin edemeyecekleri için muhtemelen doktorla bir yakınlığım yahut bir engelim olup olmadığını sorguluyorlardı. Çok utanmıştım. Hızla kapıdan içeri girerek ilâcımı yazdırdım ve yine aynı hızla kimsenin gözlerine bakmadan dışarı kaçtım.             Tabii bu kolaylıkların yanında 65 yaş üstüne çıkartılan zorlukları da yazmam lâzım! Meselâ pandemide aylarca evlere kapatarak resmen zulmetmişlerdi.             Yaşımla ilgili ilk zorlukla geçen ay ehliyetimi yenilemek istediğimde karşılaştım. Tüm parmakların tek tek izlerinin alındığı cihazda bazı sıkıntılar yaşanınca ancak kardeşimin “Bu şahıs abimdir” beyanıyla işlemi tamamlayabilmiştim.             Sen misin Bu Yaşta Evlenmek İsteyen?             Ama en büyük sürprizi evlenme kararımla birlikte yaşadım. Müstakbel eşimle birlikte nikah memurluğuna başvurup gerekli belgelerin listesini aldık.  Zor da olsa -sağlık raporu dahil- hepsini tamamlayarak teslim ettiğimizde bir de “aklî meleke raporu” istemezler mi?             Ne olur ne olmaz diyerek nikahtan üç gün önce aile hekimime gittiğimde adamcağız “lâ havle” çektikten sonra elime raporu, o müdüre de cevabı yapıştırdı: “Asıl onun melekeleri yerinde değil galiba!”             Raporu kolayca alabilmemin daha doğrusu aklî melekemin yerinde olduğunu kanıtlayabilmemin sevinciyle hemen fotoğrafını çekip cep telefonumdan kendilerine gönderdim. Ancak Evlendirme Müdürü telefonla arayarak “üç gün önce alınan rapor olmaz! Nikah sabahı 24 saat geçerli olacak ‘aklî meleke raporu almanız lâzım!’ deyince çok sinirlendim ama “ya sabır!” çekerek “tamam” dedim.  Kısacası müdür “Kardeşim ben kaçın kurasıyım. Biz bu nikah masasında 30 yıl boşuna mı dirsek çürüttük? Bize de mi lo lo? Siz benim dertsiz başıma dert mi açmak istiyorsunuz? Tamam şimdilik kafanızda bir sakatlık gözükmüyor ama üç gün içinde bunamayacağınızın garantisi mi var?” demek istiyordu.              Durun! Bu Nikâh Kıyılamaz!             Nihayet beklenen gün gelip çatmıştı. Müstakbel eşimle birlikte çok heyecanlıydık. Davet ettiğimiz çok az sayıdaki arkadaş ve şahitlerin huzurunda nikahımızı kıyacak müdür beyin önündeydik. Beyefendi artık ezberlediği metni yüzünde yapay bir sempati gülümsemesiyle bize söylemeye başladı. Ancak konuşmasının orta yerinde birden ciddileşerek tıpkı eski Yeşilçam filmlerindeki gibi “durun, bu nikah kıyılamaz!” demesin mi? Neye uğradığımızı şaşırdık. Hepimiz şaşkın bakışlarımızı yüzüne çevirmiş, sebebini söylemesini bekliyorduk. Onun “Son bir belgeniz eksik. Hani 12 saat geçerli ruhî meleke raporunuz? Bu nikah bugün kıyılamaz!” demesi üzerine bütün aklî ve ruhî melekelerimi kaybedip masanın üstüne çıktığımı, oradan da adamın üzerine uçtuğumu hatırlıyorum.             Gözümü açtığımda kendimi bir hastane odasında buldum. Hâlâ müstakbel olan eşim ve samimi arkadaşlarım ‘daha sonra bayıldığımı ve acilen buraya yetiştirdiklerini’ söylediler. Ancak boğazında morarma olan müdür beyin şikâyeti üzerine hastaneden karakola gitmem gerektiğini de hatırlattılar. Sizin anlayacağınız geceyi evimizde değil nezarette geçirecektim.             En yakın karakola vardığımızda ifademi alan görevli polis de “İnsan en mutlu gününde hem de nikahını kıyacak insana saldırır mı? Meğer adam sizden rapor istemekte haklıymış.” diyerek beni suçladı ve nezarete attırdı.             “Nikah Masası”na Uyarlama             Serde mizah var, yazarlık var. O sıkıntılı anda bile işi mizaha döküp “Nikah Masası” isimli meşhur şarkıyı 65 yaş ve üstü için duyarlıca uyarladım. Nikahına kimseyi çağırma sevgilim İllâ ki eksiğin bulurlar senin Nikah masasına oturdun ama Bakalım aklî meleken var mı senin?               O olaylı nikah girişimimizden ve benim nezarete atılmamın ardından 15 gün geçti dostlar! Şu anda yeniden başvuru için evrak toplamakla meşgulüm. Devletimiz ve büyüklerimiz her ne kadar bana “gençler, orta yaşlılar bile evlenmiyorken senin ne haddine… Sıkıysa al raporları öyleyse…” demek isteseler de…  
Ekleme Tarihi: 20 Ocak 2025 - Pazartesi

AKLî MELEKEMİ NASIL YİTİRDİM? (65+)

AKLî MELEKEMİ NASIL YİTİRDİM? (65+)

Mizah Öyküsü

            Her yaşın ayrı bir güzelliği var dostlar! Yaşlansanız bile dert etmeyin, getirdiği nimetlerden yararlanmaya çalışın. Müzeleri bedava gezin, şehirlerarası ulaşımlarda indirimlerden faydalanın, kısacası emekliliğin tadını çıkartın.

            65 yaşıma girdiğimde doğrusu pek önemsememiştim. Çok şükür sağlıklıydım, yaşımı göstermiyordum. Yani hiçbir zaman emekli modunda olmamıştım. Hele ilk emekli olduğum günleri hatırladıkça halen gülerim.

            Genç Emekli Olmanın Trajikomik Halleri

            Zira 42 yaşında emekli olduğumda komik olaylar yaşamıştım. 17 yaşımda sigortam başladığı için 25 yıl sonra bulunduğum şehrin SGK Müdürlüğüne başvurup emeklilik hakkımın başlayıp başlamadığını öğrenmek istedim. Bilgisayarında gerekli incelemeyi yapan görevli memur “tamam, emeklilik hak edilmiş. Ancak o şahsın şahsen ve de bizzat kendisinin başvurması gerekir” demişti. O şahsın bizzat ben olduğumu ispat edene kadar doğrusu akla karayı seçmiştim.

            Maaş kartım gelene kadar yaşlı abilerim, ablalarımla birlikte girdiğim banka kuyruklarında ise tatlı muhabbetler yaşamış, onların “sen niçin buradasın?” şeklindeki sorularına utanarak “babamın maaşını çekmeye geldim” cevabını vermiş ve buralarda sosyalleşmelerine yakından şahit olmuştum.

            Yaşımla Yüzleştiğim O An

            Bulunduğum beldedeki belediye otobüslerine hiç binmediğimden 65 yaşımla ilk yüzleşmem mahallemizdeki sağlık ocağında yeni adıyla aile sağlığı merkezinde oldu. O sabah kimlik numaramı yazıp sıra aldıktan sonra doktorumun odasının önüne geldiğimde aralarında Rusların da olduğu sekiz-dokuz kişinin muayene için beklediklerini gördüm. Ancak içeri girmemle adım ekrandaki tüm isimlerin önüne geçiverdi. Yanında da parantez içinde “öncelikli hasta” yazıyordu. Birden bütün gözlerin üzerime çevrildiğini hissettim. Bana niçin öncelik verildiğini daha doğrusu niçin torpil geçildiğini anlamaya çalışıyorlardı. 65 yaşımda olduğumu tahmin edemeyecekleri için muhtemelen doktorla bir yakınlığım yahut bir engelim olup olmadığını sorguluyorlardı. Çok utanmıştım. Hızla kapıdan içeri girerek ilâcımı yazdırdım ve yine aynı hızla kimsenin gözlerine bakmadan dışarı kaçtım.

            Tabii bu kolaylıkların yanında 65 yaş üstüne çıkartılan zorlukları da yazmam lâzım! Meselâ pandemide aylarca evlere kapatarak resmen zulmetmişlerdi.

            Yaşımla ilgili ilk zorlukla geçen ay ehliyetimi yenilemek istediğimde karşılaştım. Tüm parmakların tek tek izlerinin alındığı cihazda bazı sıkıntılar yaşanınca ancak kardeşimin “Bu şahıs abimdir” beyanıyla işlemi tamamlayabilmiştim.

            Sen misin Bu Yaşta Evlenmek İsteyen?

            Ama en büyük sürprizi evlenme kararımla birlikte yaşadım. Müstakbel eşimle birlikte nikah memurluğuna başvurup gerekli belgelerin listesini aldık.  Zor da olsa -sağlık raporu dahil- hepsini tamamlayarak teslim ettiğimizde bir de “aklî meleke raporu” istemezler mi?

            Ne olur ne olmaz diyerek nikahtan üç gün önce aile hekimime gittiğimde adamcağız “lâ havle” çektikten sonra elime raporu, o müdüre de cevabı yapıştırdı: “Asıl onun melekeleri yerinde değil galiba!”

            Raporu kolayca alabilmemin daha doğrusu aklî melekemin yerinde olduğunu kanıtlayabilmemin sevinciyle hemen fotoğrafını çekip cep telefonumdan kendilerine gönderdim. Ancak Evlendirme Müdürü telefonla arayarak “üç gün önce alınan rapor olmaz! Nikah sabahı 24 saat geçerli olacak ‘aklî meleke raporu almanız lâzım!’ deyince çok sinirlendim ama “ya sabır!” çekerek “tamam” dedim.  Kısacası müdür “Kardeşim ben kaçın kurasıyım. Biz bu nikah masasında 30 yıl boşuna mı dirsek çürüttük? Bize de mi lo lo? Siz benim dertsiz başıma dert mi açmak istiyorsunuz? Tamam şimdilik kafanızda bir sakatlık gözükmüyor ama üç gün içinde bunamayacağınızın garantisi mi var?” demek istiyordu.

             Durun! Bu Nikâh Kıyılamaz!

            Nihayet beklenen gün gelip çatmıştı. Müstakbel eşimle birlikte çok heyecanlıydık. Davet ettiğimiz çok az sayıdaki arkadaş ve şahitlerin huzurunda nikahımızı kıyacak müdür beyin önündeydik. Beyefendi artık ezberlediği metni yüzünde yapay bir sempati gülümsemesiyle bize söylemeye başladı. Ancak konuşmasının orta yerinde birden ciddileşerek tıpkı eski Yeşilçam filmlerindeki gibi “durun, bu nikah kıyılamaz!” demesin mi? Neye uğradığımızı şaşırdık. Hepimiz şaşkın bakışlarımızı yüzüne çevirmiş, sebebini söylemesini bekliyorduk. Onun “Son bir belgeniz eksik. Hani 12 saat geçerli ruhî meleke raporunuz? Bu nikah bugün kıyılamaz!” demesi üzerine bütün aklî ve ruhî melekelerimi kaybedip masanın üstüne çıktığımı, oradan da adamın üzerine uçtuğumu hatırlıyorum.

            Gözümü açtığımda kendimi bir hastane odasında buldum. Hâlâ müstakbel olan eşim ve samimi arkadaşlarım ‘daha sonra bayıldığımı ve acilen buraya yetiştirdiklerini’ söylediler. Ancak boğazında morarma olan müdür beyin şikâyeti üzerine hastaneden karakola gitmem gerektiğini de hatırlattılar. Sizin anlayacağınız geceyi evimizde değil nezarette geçirecektim.

            En yakın karakola vardığımızda ifademi alan görevli polis de “İnsan en mutlu gününde hem de nikahını kıyacak insana saldırır mı? Meğer adam sizden rapor istemekte haklıymış.” diyerek beni suçladı ve nezarete attırdı.

            “Nikah Masası”na Uyarlama

            Serde mizah var, yazarlık var. O sıkıntılı anda bile işi mizaha döküp “Nikah Masası” isimli meşhur şarkıyı 65 yaş ve üstü için duyarlıca uyarladım.

Nikahına kimseyi çağırma sevgilim

İllâ ki eksiğin bulurlar senin

Nikah masasına oturdun ama

Bakalım aklî meleken var mı senin?

              O olaylı nikah girişimimizden ve benim nezarete atılmamın ardından 15 gün geçti dostlar! Şu anda yeniden başvuru için evrak toplamakla meşgulüm. Devletimiz ve büyüklerimiz her ne kadar bana “gençler, orta yaşlılar bile evlenmiyorken senin ne haddine… Sıkıysa al raporları öyleyse…” demek isteseler de…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (3)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Lerzan Özgenç
(20.01.2025 14:55 - #1835)
Değişik bir konu kalene alınmış ilginç umarım yazarımızda istediği şekilde yaşarlar iyi çalışmalar kolay gelsin saygılar selamlar..
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ergün Sezer, Kayseri
(20.01.2025 15:02 - #1838)
Sayın Rıfat Abim, MaşaAllah her zaman ki gibi döktürmüşsünüz. Mizah ve yaşlılıkla ilgili eğlenceli bir bakış açısı sunuyorsunuz. Yaşın getirdiği bazı zorluklarla, bazen absürd hale gelen bürokratik süreçlerle ve evlenmeye karar verdiği zaman karşılaştığı komik ve zorlayıcı durumlarla eğlenceli bir şekilde yüzleşiyoruz. Özellikle yaşın getirdiği bazı kolaylıklar ve engeller arasında dengenin nasıl kurulduğunu anlatırken, aynı zamanda toplumsal ve bürokratik sıkıntıları da mizahi bir dille işliyoruz. Evlenme raporu gibi istenmeyen bürokratik taleplerle ilgili yaşanılan komik maceralar, yaşlanmanın getirdiği "yaşlılık" algısına dair eğlenceli bir eleştiri niteliği taşıyor. Bu tarz yazılar, bazen toplumda unutulan yaşlıların yaşadıkları sıkıntıları gündeme getirirken, mizah yoluyla da bu konuları daha erişilebilir hale getiriyor. Ayrıca, yazının sonunda şarkı uyarlaması, size özgü eğlenceli ve yaratıcı bir dokunuş olmuş. Okurken insanı gülümseten, eğlenceli bir hikaye. Tebrik ediyorum performansınızdan hiçbir şey kaybetmemişsiniz.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Cemalettin Turan
(21.01.2025 14:25 - #1845)
Değerli Ağbim, Maşallah her zamanki gibisin... Yazılarını okumak bana çok iyi geliyor... Bütün dertlerimi bir çırpıda unutuvetiyorum....
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 blossomtips.com deneme bonusu veren siteler yeni En iyi deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler